Bazı kişilerin sıkça "bu neden hep benim başıma gelir?", "neden hep aynı kişiler beni buluyor?" veya "neden sürekli benzer ilişkiler yaşıyorum?" gibi cümlelerden yakındığını duymaktayız. Bu ilişkilerin ilişki kurmanın amacına hizmet etmemesi, olumsuz duyguları beraberinde getirmesi ve kişinin sürekli benzer döngüde hapsolduğunu hissetmesi bu gibi soruları doğurmaktadır. Psikiyatri Uzmanı Dr. Tuba Erdoğan konu hakkında bilgiler verdi.
Haber Giriş Tarihi: 24.10.2022 11:00
Haber Güncellenme Tarihi: 24.10.2022 11:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
İnsan biyolojik, psikolojik ve sosyal olarak bir bütündür. Organizmamızın dengeli bir şekilde çalışması için bu üç alana da aynı özeni göstermemiz gerektiği bir gerçektir. Genel olarak, biyolojik bir hastalıkla karşı karşıya olup olmadığımızı, vücutta ağrı veya çeşitli bedensel belirtiler ile, psikolojik olarak bir bozukluk olma ihtimali ruhsal yakınmalarımız ile, sosyal anlamdaki aksaklıklar ise ilişkilerimizdeki aksaklıklar ile bizlere ipucu vermektedir.
Örneğin, tansiyon artışı olan bir kişinin baş ağrısı olması biyolojik olarak tetkik ve inceleme yapmamıza olanak sağlamaktadır. Benzer şekilde sosyal anlamda ilişkilerimizde sorun yaşamamız, bizlere bu alanda bir sorun olabileceğine dair ipucu vermektedir. Biyolojik psikolojik ve sosyal alanlar birbiri ile ilişkileri içerisinde ve birbirinden ayrı değerlendirilmemelidir.
Bizler insan olarak sosyalliğimizi ilişkilerimiz ile yaşarız. Yalnızca duygusal ilişkiler değil, iş aile arkadaşlık ve diğer iletişimlerimiz ilişki şeklimizi de ortaya koymaktadır.
Herbirimizin belli başlı ilişki paterni mevcut olup, bu durum kişide olumsuz duygu ve ilişkilerin sağlıklı yürümemesine neden oluyorsa belli başlı durumlar incelenebilir. İnsanların sağlıklı ve olgun ilişki kurabilmesinin belki de en önemli yolu kendisini tanıması ve kendini olduğu hali ile kabul edip sevebilmesinden geçmektedir. Kişi kendi doğru ve yanlışlarını toplumsal gereklilikler çerçevesinde belli sınırlar dahilinde oluşturdukça neyi gerçekten isteyip neyi istemediğini de bilecek ve buna göre ilişkiler kuracaktır. Gerçekten istemek konusu ise kişinin ilişki kurarken motivasyonunun irdelenmesi yoluyla olabilmekte ve birçok yaşamsal olaylar ilişkiler üzerinden yol gösterici olabilmektedir.
Kişinin tekrarlayan olumsuz ilişki döngülerine sebep olabilecek en önemli sebepler arasında, kendimizle ilgili yerleşmiş düşüncelerden kaynaklanmaktadır. Bunun çözümü ise iletişim yollarının güçlendirilmesi, düşünce hatalarının farkedilip olgun düşünce şekli ile değişime gitmesi şeklinde olabilmektedir.
İnsan kendine has ve çok yönlü bir organizma olduğundan ve ilişkilerimiz çoğu zaman yaşam boyu gelişimimize bağlı olduğundan her bireyin ilişki sorunu kendi özelinde değerlendirilmelidir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Geçmiş ilişkilerimizi neden tekrarlarız?
Bazı kişilerin sıkça "bu neden hep benim başıma gelir?", "neden hep aynı kişiler beni buluyor?" veya "neden sürekli benzer ilişkiler yaşıyorum?" gibi cümlelerden yakındığını duymaktayız. Bu ilişkilerin ilişki kurmanın amacına hizmet etmemesi, olumsuz duyguları beraberinde getirmesi ve kişinin sürekli benzer döngüde hapsolduğunu hissetmesi bu gibi soruları doğurmaktadır. Psikiyatri Uzmanı Dr. Tuba Erdoğan konu hakkında bilgiler verdi.
İnsan biyolojik, psikolojik ve sosyal olarak bir bütündür. Organizmamızın dengeli bir şekilde çalışması için bu üç alana da aynı özeni göstermemiz gerektiği bir gerçektir. Genel olarak, biyolojik bir hastalıkla karşı karşıya olup olmadığımızı, vücutta ağrı veya çeşitli bedensel belirtiler ile, psikolojik olarak bir bozukluk olma ihtimali ruhsal yakınmalarımız ile, sosyal anlamdaki aksaklıklar ise ilişkilerimizdeki aksaklıklar ile bizlere ipucu vermektedir.
Örneğin, tansiyon artışı olan bir kişinin baş ağrısı olması biyolojik olarak tetkik ve inceleme yapmamıza olanak sağlamaktadır. Benzer şekilde sosyal anlamda ilişkilerimizde sorun yaşamamız, bizlere bu alanda bir sorun olabileceğine dair ipucu vermektedir. Biyolojik psikolojik ve sosyal alanlar birbiri ile ilişkileri içerisinde ve birbirinden ayrı değerlendirilmemelidir.
Bizler insan olarak sosyalliğimizi ilişkilerimiz ile yaşarız. Yalnızca duygusal ilişkiler değil, iş aile arkadaşlık ve diğer iletişimlerimiz ilişki şeklimizi de ortaya koymaktadır.
Herbirimizin belli başlı ilişki paterni mevcut olup, bu durum kişide olumsuz duygu ve ilişkilerin sağlıklı yürümemesine neden oluyorsa belli başlı durumlar incelenebilir. İnsanların sağlıklı ve olgun ilişki kurabilmesinin belki de en önemli yolu kendisini tanıması ve kendini olduğu hali ile kabul edip sevebilmesinden geçmektedir. Kişi kendi doğru ve yanlışlarını toplumsal gereklilikler çerçevesinde belli sınırlar dahilinde oluşturdukça neyi gerçekten isteyip neyi istemediğini de bilecek ve buna göre ilişkiler kuracaktır. Gerçekten istemek konusu ise kişinin ilişki kurarken motivasyonunun irdelenmesi yoluyla olabilmekte ve birçok yaşamsal olaylar ilişkiler üzerinden yol gösterici olabilmektedir.
Kişinin tekrarlayan olumsuz ilişki döngülerine sebep olabilecek en önemli sebepler arasında, kendimizle ilgili yerleşmiş düşüncelerden kaynaklanmaktadır. Bunun çözümü ise iletişim yollarının güçlendirilmesi, düşünce hatalarının farkedilip olgun düşünce şekli ile değişime gitmesi şeklinde olabilmektedir.
İnsan kendine has ve çok yönlü bir organizma olduğundan ve ilişkilerimiz çoğu zaman yaşam boyu gelişimimize bağlı olduğundan her bireyin ilişki sorunu kendi özelinde değerlendirilmelidir.
GÜNÜN EN ÇOK OKUNAN HABERLERİ
BAKMADAN GEÇME...
POPÜLER VİDEOLAR