Hava Durumu

Çamaşır kurutma makineleri çevreye zararlı mı?

Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte gündelik hayatı kolaylaştırmak için geliştirilen cihazların kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Özellikle çamaşır kurutma makineleri oldukça popüler bir hale geldi. İngiltere’de yapılan yeni bir araştırma sonucunda çamaşırları makinede kurutmanın insan sağlığına ve doğaya olan etkileri ortaya çıktı.

Haber Giriş Tarihi: 06.05.2022 15:08
Haber Güncellenme Tarihi: 06.05.2022 15:08
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
 Çamaşır kurutma makineleri çevreye zararlı mı?

Günlük hayatta giydiğimiz kıyafetlerden, yataklara serdiğimiz çarşaflara, banyodaki havlulardan, Yemek masamızdaki örtülere kadar pek çok tekstil ürünü, olmazsa olmazımız…

Bu ürünler hayatımızda çok fazla kolaylık sağlasa da doğaya salınan sentetik ya da doğal lif halindeki mikroliflerin ana kaynağını oluşturuyorlar.

Lifler, tekstil ürünlerinin hammaddesi ve en küçük yapı birimi. Mikrolif ise 5 milimetre ile 1 mikrometre aralığındaki liflere verilen isim… Bir başka deyişle, mikrolif, mikroplastiklerin ‘lif’ kökenli olanlarına deniyor.

Tekstil ürünlerinden salınan liflerle alakalı en kritik süreç ise çamaşır yıkamak! Çünkü çamaşır yıkama suyunda pek çok kopmuş lif bulunuyor. Tek bir polyester kıyafetin makinede yıkanmasıyla bile binlerce mikrolif salındığı pek çok araştırma tarafından doğrulanıyor.

Bu lifler önce kanalizasyona, oradan da atık su arıtma tesislerine ulaşıyor. Bir arıtma tesisi yoksa durum daha da kötü. Lifler denizlere ya da atık su deşarjının yapıldığı diğer sucul ortamlara dökülüyor.

İngiltere’de bulunan Northumbria Üniversitesi uzmanlar ile kimyevi tüketici ürünleri imal eden özel bir şirket tarafından yapılan yeni bir çalışmayla, çamaşır makinesinin yanı sıra kurutma makinesinin de mikroliflerin yayılımında rol oynadığı ortaya çıktı.

KURUTMA MAKİNELERİ BÜYÜK MİKTARDA MİKROPLASTİKLERE NEDEN OLUYOR

Bilim ve tıp alanında yayım yapan PLOS One dergisinde yayımlanan çalışmada, çamaşır kurutma makinelerinin normal bir çamaşır makinesine göre suya 40 kat daha fazla Mikroplastik bıraktığının altı çizildi.

Yapılan araştırmada dört kez tekrarlanan yıkama-kurutma döngüsü için çamaşır makinesi çıkış suyunda, kurutma cihazı hava filtresinde ve kurutucu hava çıkışında mikrolif ölçümü yapıldı.

Ölçümlerde 10 adet polyester 10 adet de pamuk tekstil ürünü kullanıldı. Çalışma sonucunda, kurutma makinesi hava çıkışındaki mikrolif salınımının yıkama çıkışında ölçülen seviye kadar olduğu vurgulandı.

Northumbria Üniversitesi’ndeki araştırmayı yürüten Dr. Kelly Sheridan, “Her türlü işlemde çıkan mikroliflerin oranını titizlikle inceledik. Kurutma makineleri yoluyla gerçekleştirilen işlemin büyük miktarda mikroplastik bıraktığını saptadık” ifadesini kullandı ve sözlerine şu şekilde devam etti:

- Önceki yıllarda çamaşır makinelerinin bıraktığı mikroplastikler üzerine kapsamlı çalışmalar yapılmıştı. Örneğin 2017 yılında İtalya’da yapılan bir araştırmada, çamaşır makinesinde yıkanan 5 kilogramlık bir çamaşırdan 6 ila 17,7 milyon mikroplastiğin doğaya salınabileceği ortaya çıkmıştı. Ancak kurutma makinelerinin salınımı hakkında çok az şey biliniyordu.
- Yaptığımız araştırmada, yıkama sırasında giysilerden salınan mikrolif ile kurutma esnasında ortaya çıkan mikrolif oranları aynı anda ölçüldü. Kurutma makinelerindeki hava kanalları, kurutma makinesinin içindeki havanın doğrudan dışarıya çıkmasına neden oluyor. Bu da çamaşır kurutma makinelerinin doğaya önemli miktarda mikroplastik yaymasına yol açıyor. Bu nedenle tekstil ürünlerinden oluşan mikroplastiklerin suya olduğu kadar havaya da karıştığını tespit açısından bu çalışmamız oldukça önemli.

YÜZDE 81 ORANINDA MİKROLİF SALINIMI GERÇEKLEŞTİ

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü’nde görevli Doç. Dr. İlkan Özkan, “Yapılan çalışmaya göre, kurutma makinesi hava çıkışında oluşan mikrolif salınımı, yıkama çıkışında ölçülen seviyenin yüzde 81’i civarında. Bu sonuç kurutucu emisyonlarının da mikrolif salınımı açısından oldukça önemli olduğunu gösteriyor” dedi ve hem lifler hem de çalışma detayına ilişkin şu bilgileri paylaştı:

- Lifler çeşitli üretim yöntemleriyle bir araya getirilerek iplik yapısını oluşturan hammaddeler. Lifler pamuk gibi doğal kökenli olabileceği gibi polyester gibi petrol temelli hammaddelerden de üretilebilir. Kumaş yapısında bulunan lifler; kullanım, yıkama, kurutma vb. işlemler sırasında maruz kaldıkları termo-mekanik (ısı, sürtünme, nem vb.) etkiler sonucunda yapıdan ayrılır. Bu esnada bir kısmı kırılıp parçalanarak daha küçük boyutlara iner. İşte bu esnada Mikrolifler ortaya çıkar.

- Örneğin çamaşır makineleri en önemli mikrolif kaynaklarından biridir. Özellikle evsel yıkamalar sırasında yüzbinlerce lif yıkama suyuna salınabilir. Yıkamanın şiddeti (sıcaklık, devir) ne kadar yüksek olursa kıyafetler üzerindeki etki o ölçüde artar ve bu da salınım miktarına yansır.

- Yapısına göre bir kazak tek yıkamada 600-800 bin civarı lif salabilir. Çamaşır makinelerinin çıkış suyunun filtrelenmesi amacıyla yapılan çalışmalar ve buna odaklanan makine modelleri olsa da filtrasyon verimliliği, henüz yüksek koruma sağlayacak seviyelere ulaşamadı. Salınan lif miktarı çok fazla olduğu için yüzde 10’luk bir salınım bile ciddi çevresel yük anlamına geliyor.

- Yapılan son araştırma mikroliflerin etkisine dair çok önemli bir çalışma. Çamaşır yıkama makinesi dışında, kurutma makinesi hava çıkışındaki mikrolif salınımının, yıkama çıkışında ölçülen seviyenin yüzde 81'i civarında olduğu saptanmış. Bu da oldukça yüksek bir oran. Bu sonuç, kurutucuların da mikrolif salınımı açısından oldukça zararlı olduğunu gösteriyor.
KURUTMA MAKİNESİ MENDİLLERİ MİKROLİFLERİ AZALTMADA ETKİLİ
Çalışmada çözüm olarak gösterilen yol ise kurutma makinesi mendilleri… Doç. Dr. İlkan Özkan “Kurutma makinelerinde kullanılan kurutma makinesi mendili mikrolifleri tutuyor ve kurutucu egzozundan çıkan mikrolif miktarını yüzde 35’e varan oranda azaltıyor” dedi ve ekledi:

“Araştırmada ayrıca yıkama-kurutma döngüsü içinde kurutma makinesi mendili ve yumuşatıcının birlikte kullanılmasının, kurutucu egzozundan çıkan mikrolif miktarını yüzde 45’e varan oranda azalttığı da görülmüş. Bu da oldukça önemli bir oran…”

MİKROLİFLER ÇEVREYE NASIL ZARAR VERİYOR?
‘Doğal kökenli liflerden üretilmiş kıyafetleri tercih etmeliyiz’

Bu noktada cevaplamayı bekleyen en önemli soru şu: ‘Mikroliflerin çevreye olan zararı nasıl gerçekleşiyor?’
“Doğal liflerin, artan insan nüfusu karşısında oluşan talebi karşılayamaması sonucunda açığa çıkan boşluk, petrol kökenli sentetik liflerle kapatıldı” diyen Doç. Dr. İlkan Özkan, böylelikle polyester ürünlerin arttığının bunun da mikro ve nano plastiklere yol açtığının altını çizdi. Özkan, çevreye verilen zararı şu şekilde detaylandırdı:

- Polyester, petrol kökenli termoplastik bir lif ve doğada yüzlerce yıl bozulmadan kalıyor. Zamanla çevreyi ve insan sağlığını tehdit eden mikro ve nano plastiklere dönüşüyor. Yapılan araştırmalar bu plastiklerin karasal ve denizel ekosistemlere, buradan da gıda, su ve hava gibi yollarla insanlara ulaştığını ortaya koyuyor.

- Pamuk ise selüloz esaslı doğal yapısı sebebiyle ortalama 3-5 yıl gibi bir sürede doğaya karışır. Doğal liflerin çevre üzerinde plastik yükü oluşturmayacağı aşikâr olsa da artan tüketimi karşılamayacakları da açık. Bu sebeple mümkün olduğu ölçüde doğal kökenli liflerden üretilmiş kıyafetleri tercih etmeliyiz. Sonuç olarak uzun süre kullanım, gereksiz yıkama ve kurutmadan kaçınmak kişi başına düşen plastik salınımı miktarını azaltmaya yardımcı olacaktır.
KURUTMA MAKİNESİ KULLANMAMAK MI GEREKİYOR?

Piyasada çok fazla çamaşır kurutma makinesi bulunuyor. Hatta bazı markalar ‘çevre dostu’ adı altında yeni ürünlerini tanıtıyor. Genel olarak daha az iş gücü gerektirdiği ve hızlı olduğu için makineler insanlar tarafından tercih ediliyor. Peki kurutma makinesini hiç kullanmamak en doğrusu mu?

Doç. Dr. İlkan Özkan, bu soruma net bir cevap vermese de askıda kurutmanın daha avantajlı olacağını vurgulayarak şunları söyledi:

“Kurutma makineleri çamaşırlardaki yoğun nemin buharlaşması için haznedeki deliklerden çok sıcak hava verir ve yavaşça döner. Bu durum askıda kurutmaya göre kumaşı ek bir termo-mekanik etkiye maruz bırakır. Kurutma hızı yüksek olsa da çalışma prensibi, salınım miktarını artırır. Filtre teknolojisindeki gelişmeler liflerin tutulumunu artırsa da henüz ideal seviyelere ulaşamadı. Ayrıca askıda kurutmaya göre ekstra elektrik sarfiyatı olması, yenilenebilir enerji kaynaklarının henüz yeterli seviyede olmaması sebebiyle bu kurutma şekli karbon ayak izini de artırıyor. Sonuç olarak askıda serbest kurutma birçok açıdan daha avantajlı ve yararlı.”

‘KIYAFETLER DURULANSA BİLE BİR MİKTAR KİMYASAL YAPIDA KALABİLİR’

Açık alanda kurutma şansı olmayan insanların pek çoğu mecburen kıyafetleri petek üstünde ya da odalarda kurutmak zorunda kalıyor. Bu durum nasıl riskler oluşturuyor?
Evde kapalı ortamda yapılan kurutmanın ortam nemini artırarak küf oluşumunu ve buna bağlı solunum yolları rahatsızlıklarını tetikleyebileceğini ifade eden Doç. Dr. İlkan Özkan, “Ayrıca yıkama sonrası kıyafetler durulansa bile bir miktar kimyasal, yapıda kalabilir. Bu kimyasalların buharlaşan su ile iç ortama yayılması, sağlık problemlerine neden olur” dedi.

Mikroplastikler insan sağlığını gün geçtikçe tehdit etmeye devam ediyor. Hollanda'daki Amsterdam Vrije Üniversitesi’ndeki bilim insanları, bir süredir 'Plastik kana karışabilir mi?' sorusu üzerinden çalışmalarını yürütüyordu. Bu bağlamda sağlıklı yetişkin olan 22 bağışçıdan alınan kan örneklerini analiz ettiler ve 17 bağışçının kanında plastik parçacıkları buldular. Bu araştırmayla mikroplastikler, ilk kez insan kanında tespit edilmiş oldu! Ayrıca İngiltere'deki bilim insanları da ilk kez, yaşayan insanlardan alınan akciğer dokularında mikroplastik bulunduğunu açıkladı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.