Bir ilişkide iki farklı kültür ve kişiliğe sahip olan kişinin ortak iletişim yolları bulabilmesi ve birbirlerini anlayabilmesi, bireylerin hem iyi oluş hallerini hem de mutluluklarını yakından etkiliyor. İlişkide oluşan çatışmaların sebebi de partnerler arasındaki bu farklılıklardan kaynaklanıyor. Ancak ilginç olan durum ise şu: Çatışmadan kaçınan çiftler, çatışmayla yüzleşen çiftlere göre daha mutsuz oluyor. Çünkü bu, var olan problemi çözmeyi engelliyor, kızgınlığa ve küskünlüğe yol açabiliyor. Ancak tüm bu sorunlar çözümsüz değil. Uzman psikologdan 14 Şubat Sevgililer Günü’nde romantik ilişkileri daha mutlu kılabilmek için öneriler aldık. Hazırsanız, başlıyoruz!
Haber Giriş Tarihi: 25.02.2022 14:26
Haber Güncellenme Tarihi: 25.02.2022 14:26
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
Hayatımızda büyük yer tutan romantik ilişkiler, sosyal bir varlık olan insanın, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürdürebilmesi için önem taşıyor. İki farklı kültür ve kişiliğe sahip olan kişinin ortak iletişim yolları bulabilmesi ve birbirlerini anlayabilmesi, bireylerin hem iyi oluş hallerini hem de mutluluklarını yakından etkiliyor. Zaman içinde ilişkide oluşan çatışmaların sebebi, partnerler arasındaki farklılıklardan kaynaklanıyor. Çatışmadan kaçınan çiftler, çatışmayla yüzleşen çiftlere göre daha mutsuz oluyor. Çatışmadan kaçınmak, var olan problemi çözmeyi engelleyerek, kızgınlık ve küskünlük gibi olumsuz duyguları ortaya çıkarıyor. Tüm bu sorunları aşmak için aslında basit bazı ipuçlarından yararlanmak yeterli olabiliyor. Uzman Psikolog Arzu Beyribey, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde romantik ilişkileri daha mutlu kılabilmek için önerilerde bulundu.
İlişkinin sağlıklı olabilmesi için bireylerin tek tek sağlıklı olması önemlidir ve ilişkilerin devamlılığı ile sürdürülebilirliğini asıl zorlayan değişken ise eşlerin çatışmayla nasıl baş ettiğidir. Çatışma hem romantik hem de evlilik ilişkilerinin kaçınılmaz bir parçası ise, bireylerin bununla nasıl başa çıktığı da ilişkinin devamlılığı açısından önemli olacaktır.
Romantik ilişkilerinizdeki çatışmaları çözebilmek için bu önerilere kulak verin
Çatışma, belli bir noktaya kadar ilişkide uyum sürecini destekler ve ilişkiden sıkılmayı da engeller. Peki iletişim hataları nelerdir? Uzman Psikolog Arzu Beyribey bu hataları şu şekilde sıralıyor:
Konuşmalarda tutarlı olmamak
Söylenen sözleri sürekli değiştirmek
Eşlerin birbirinde ya da ilişkilerindeki değişimlere esnek bakmayarak görmezden gelmesi
Uyum sağlayamamak
Verilen olumsuz ve kontrolsüz tepkiler
Gerektiğinde geri adım atmamak
Devamlı haklı çıkma çabası içerisinde bir savaş vermek
Mizah anlayışının ve saygılı bir iletişimin olmaması
Kırmızı çizgilere ve kişisel alanlara saygı göstermemek
Karşımızdaki insanı değiştirmeye çalışmak
Ufak şeyleri dahi kavga ortamına taşımak ve güvensiz tavırlar sergilemek
İşbirliğinden ziyade rekabetçi tutum yaratmak
Yıkıcı bir üslup kullanmak
Tüm bu iletişim hatalarını düzeltmeye çalışmak, ilişkilerin sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Peki bunu nasıl yapabilirsiniz?
2 - Açık, yapıcı, çözüm odaklı iletişim kurun
Yaşanan iletişim problemlerini çözmek için çiftlerin ilişkilerindeki aksayan yönlerin olumlu olumsuz taraflarını konuşabilmesi gereklidir. Eşlerin duygularını ve sorunlarını paylaşmayarak, her birinin kendi anlam dünyaları içerisinden karşısındakileri ve olayları tek başına anlamaya çalışmaları, onları birbirlerine yabancılaşmaktadır. Sorun çözme kapasitesini iki bireyin de artırması, ilişkiye işlerlik kazandırmaktadır. Akıl okumadan; açık, kibar, olumlu ve sonuç odaklı, haklı çıkmak amacıyla değil, ilişkinin mutluluğu ve sorunu gerçekten çözmek amacıyla atılan adımlar, gergin anların profesyonellikle yönetilebilmesini sağlayacaktır.
3 - Hayatı gerçek anlamda paylaşın
Mutlu ilişkilere bakıldığında, partnerler birbirlerine bakım ve ilgi gösteriyor, birlikte sosyal etkinliklere katılıyor, birbirlerine duygusal ve fiziksel yakınlıkla, önem verdikleri değerler konusunda temelde birbirlerine yakınlaşıyor.
Zor olan hayat koşulları içerisinde, kişinin hayatını paylaştığı partneri ile dayanışma içerisinde olması, olumlu/olumsuz olayları birlikte tartışarak ortak kararlar verebilmesi, birbirine maddi manevi destek yaratabilmesi çok kıymetli. Uzman Psikolog Arzu Beyribey ilişkilerin önündeki engeli şu şekilde açıklıyor:
Sadece mutlu anların paylaşıldığı, derinlemesine bir bağ kurma ve bütün olma çabasından uzak, kısa vadeli adımlar, uzun süreli ilişkilerin önünde elbette engel teşkil eder.
4 - Bireysel ve çift olarak terapi desteği alın
Kişilerin öncelikle kendilerini tanımaları gerekiyor. Kişinin kendi eksik ya da gelişime açık olması gereken noktaları anlaması ve bu konularda kendisine yatırım yapması, kendisinin sağlıklı gelişimi ile ilişkiye de yansıyor.
Örneğin kaygılı ya da kaçıngan bağlanma stiline sahip olan bir birey, kendi ailesinde aldatma ya da şiddet hikâyelerine şahit olmuş, travmalar yaşamış, özgüven sorunu bulunan, yani farklı patolojilere sahip olan bir birey, bu sorunun yansımalarını özel ilişkilerine de taşıyabilir.
Bireylerin kendi bilişsel ve duygusal sağlıkları, yani iki sağlıklı insanın birleşimiyle ancak sağlıklı bir ilişki oluşturulabilir. Bu noktada, kişilerin öncelikle kendi eksik ya da geliştirilmesi gereken alanlarını keşfetmek ve onarmak için uzman desteği alması büyük önem taşıyor.
5 - Saldırgan ya da pasif agresif tavır izlemeyin
Düşüncelerinizi bağırarak ya da aşırı tepkilerle dile getirdiğinizde veya tam tersi bir sorun olmasına rağmen, sessiz kalıp kendinizi net olarak ifade etmediğinizde, karşınızdaki kişi, sizi açık bir şekilde anlayamaz.
Uzun süre sessiz kalmak, uzak durmak, ilgisiz davranmak ve konuşmayı reddetmek ise hem karşı tarafı daha da sinirlendirir hem de çözüme ulaşmayı erteler.
Fikirlerinizi nazik geri bildirimlerde bulunarak, uygun ortam ve zamanda, ertelemeden, sorunları görmezden gelmeden konuşmaya alışmak, sorunların birikmemesi için gereklidir.
Sert, agresif, kaba tavırlar, hem ilişkinin geleceğini hem de karşınızdaki kişinin size dair his ve düşüncelerini uzun vadede olumsuz etkileyeceğinden, daha sakin ve kontrollü davranmayı alışkanlık haline getirmek yarar sağlar.
6 - Bir sorun olduğunda, tartışırken bu riskli konuları dile getirmekten kaçının!
Sorun yaşandığında, ilişkiyi bitirmek ve terk etmekle tehdit etmek, eski sorunları amaçsızca tekrar gündeme getirmek, eşlerin aileleri gibi hassas konuları hiç alakası olmayan noktalarda bile dahil etmek, şahsa yönelik hakaret içeren cümleler, karşı tarafın kırılgan olduğu temalarda risk alarak yıkıcı yorumlarda bulunmak, ilişkiyi daha iyi bir noktaya taşımaktan çok yıpratıcı ve güven/umut zedeleyici sonuçlara yol açar. Aman dikkat! Bu nedenle tartışma sırasında bu riskli konuları dile getirmekten kaçının.
7 - İlişkiyi hayatınızın merkezine koymayın
Genellikle kadınların, ilişki ciddileştiğinde yaptığı bu hata, erkekler kendi arkadaş ve kariyer ilişkilerine devam ettiklerinde zamanla sorun oluşturabilir. Halbuki iki bireyin de, erişkin insanlar olarak, farklı arkadaş grupları, kariyer hayatları, farklı sosyal yaşamlarının olması gereklidir.
Her faaliyeti birlikte yapmak istemek, kendi kendine yetememek, yalnızken mutlu olamamak, gelişmemiş bir benliğin göstergesiyken, ilişkinin ömrünü azaltabilir ve karşı tarafı bunaltabilir.
Ayrıca tek bir kişiye göre hayatı şekillendirmeye çalışmak, bağımlı bir kişilik yapısı hakkında sinyaller de taşıdığından, kişinin kendi gelişimi açısından da sorgulaması gereken önemli bir durum.
8 - Sosyal medyada kontrolsüz zaman geçirmeyin
Değişen dünya ve artan teknoloji kullanımı ile birlikte, günümüzde çiftleri en olumsuz etkileyen durumlardan birisi de tarafların çok fazla zamanlarını telefon ve bilgisayar başında geçiriyor olmaları. Birlikte yapılan etkinliklerde dahi, telefondan gözünü alamamak, kişiler arasında derin bağ ve gerçek bir iletişimin oluşmasına sekte vuruyor.
9 - İlişkide önceliğiniz olan değerleri belirleyin
Sadakat, aile, dürüstlük, kıskançlık, çift olmak, açık iletişim, fedakarlık vb. birçok kavramın siz ve partneriniz için gerçek anlamda neler ifade ettiğini sorgulayarak, önem verdiğiniz değerlere, aynı açıdan bakıp bakmadığınızı ve hangi ortak noktalarda buluşabileceğinize birlikte karar vermek, ilişkinin sağlıklı bir yolda ilerlemesi için önem arz eder.
Aynı yöne benzer bakış açılarıyla bakmak, ilişkinin konfor alanını genişleteceğinden, her 2 kişi için de bu iletişimi sağlamak daha kolay ve keyifli hale gelir.
10 - Partnerinize ve ilişkinize gösterdiğiniz özeni sürdürün
Hem zaman içinde oluşan farklı kritik durumları yöneterek, ilişkinin olabileceği en iyi hale gelebilmesi ve gelişimi hem de hayatınızdaki partnerinizin ilişkideki doyumunu her zaman önemseyerek, karşılıklı mutluluğu devam ettirmek adına, zamanla rehavete ve hayatın akışına kapılıp, gösterilen özen ve çabayı azaltmamak gerekir. Kişisel bakım, evde ve dışarda partnerimize davranışsal, mental ve ruhsal olarak gösterdiğimiz alaka, paylaşım alanlarına dair planlamaların devamlılığı, kaliteli sohbet ve incelikli iletişimin devamlılığı, uzun soluklu ilişkiler için bir kalkan görevi üstlenir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Romantik ilişkilerde mutlu olabilmenin 10 kuralı!
Bir ilişkide iki farklı kültür ve kişiliğe sahip olan kişinin ortak iletişim yolları bulabilmesi ve birbirlerini anlayabilmesi, bireylerin hem iyi oluş hallerini hem de mutluluklarını yakından etkiliyor. İlişkide oluşan çatışmaların sebebi de partnerler arasındaki bu farklılıklardan kaynaklanıyor. Ancak ilginç olan durum ise şu: Çatışmadan kaçınan çiftler, çatışmayla yüzleşen çiftlere göre daha mutsuz oluyor. Çünkü bu, var olan problemi çözmeyi engelliyor, kızgınlığa ve küskünlüğe yol açabiliyor. Ancak tüm bu sorunlar çözümsüz değil. Uzman psikologdan 14 Şubat Sevgililer Günü’nde romantik ilişkileri daha mutlu kılabilmek için öneriler aldık. Hazırsanız, başlıyoruz!
Hayatımızda büyük yer tutan romantik ilişkiler, sosyal bir varlık olan insanın, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürdürebilmesi için önem taşıyor. İki farklı kültür ve kişiliğe sahip olan kişinin ortak iletişim yolları bulabilmesi ve birbirlerini anlayabilmesi, bireylerin hem iyi oluş hallerini hem de mutluluklarını yakından etkiliyor. Zaman içinde ilişkide oluşan çatışmaların sebebi, partnerler arasındaki farklılıklardan kaynaklanıyor. Çatışmadan kaçınan çiftler, çatışmayla yüzleşen çiftlere göre daha mutsuz oluyor. Çatışmadan kaçınmak, var olan problemi çözmeyi engelleyerek, kızgınlık ve küskünlük gibi olumsuz duyguları ortaya çıkarıyor. Tüm bu sorunları aşmak için aslında basit bazı ipuçlarından yararlanmak yeterli olabiliyor. Uzman Psikolog Arzu Beyribey, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde romantik ilişkileri daha mutlu kılabilmek için önerilerde bulundu.
İlişkinin sağlıklı olabilmesi için bireylerin tek tek sağlıklı olması önemlidir ve ilişkilerin devamlılığı ile sürdürülebilirliğini asıl zorlayan değişken ise eşlerin çatışmayla nasıl baş ettiğidir. Çatışma hem romantik hem de evlilik ilişkilerinin kaçınılmaz bir parçası ise, bireylerin bununla nasıl başa çıktığı da ilişkinin devamlılığı açısından önemli olacaktır.
Romantik ilişkilerinizdeki çatışmaları çözebilmek için bu önerilere kulak verin
1 - İletişim becerilerinizdeki eksiklikleri tamamlayın
Çatışma, belli bir noktaya kadar ilişkide uyum sürecini destekler ve ilişkiden sıkılmayı da engeller. Peki iletişim hataları nelerdir? Uzman Psikolog Arzu Beyribey bu hataları şu şekilde sıralıyor:
Konuşmalarda tutarlı olmamak
Söylenen sözleri sürekli değiştirmek
Eşlerin birbirinde ya da ilişkilerindeki değişimlere esnek bakmayarak görmezden gelmesi
Uyum sağlayamamak
Verilen olumsuz ve kontrolsüz tepkiler
Gerektiğinde geri adım atmamak
Devamlı haklı çıkma çabası içerisinde bir savaş vermek
Mizah anlayışının ve saygılı bir iletişimin olmaması
Kırmızı çizgilere ve kişisel alanlara saygı göstermemek
Karşımızdaki insanı değiştirmeye çalışmak
Ufak şeyleri dahi kavga ortamına taşımak ve güvensiz tavırlar sergilemek
İşbirliğinden ziyade rekabetçi tutum yaratmak
Yıkıcı bir üslup kullanmak
Tüm bu iletişim hatalarını düzeltmeye çalışmak, ilişkilerin sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Peki bunu nasıl yapabilirsiniz?
2 - Açık, yapıcı, çözüm odaklı iletişim kurun
Yaşanan iletişim problemlerini çözmek için çiftlerin ilişkilerindeki aksayan yönlerin olumlu olumsuz taraflarını konuşabilmesi gereklidir. Eşlerin duygularını ve sorunlarını paylaşmayarak, her birinin kendi anlam dünyaları içerisinden karşısındakileri ve olayları tek başına anlamaya çalışmaları, onları birbirlerine yabancılaşmaktadır. Sorun çözme kapasitesini iki bireyin de artırması, ilişkiye işlerlik kazandırmaktadır. Akıl okumadan; açık, kibar, olumlu ve sonuç odaklı, haklı çıkmak amacıyla değil, ilişkinin mutluluğu ve sorunu gerçekten çözmek amacıyla atılan adımlar, gergin anların profesyonellikle yönetilebilmesini sağlayacaktır.
3 - Hayatı gerçek anlamda paylaşın
Mutlu ilişkilere bakıldığında, partnerler birbirlerine bakım ve ilgi gösteriyor, birlikte sosyal etkinliklere katılıyor, birbirlerine duygusal ve fiziksel yakınlıkla, önem verdikleri değerler konusunda temelde birbirlerine yakınlaşıyor.
Zor olan hayat koşulları içerisinde, kişinin hayatını paylaştığı partneri ile dayanışma içerisinde olması, olumlu/olumsuz olayları birlikte tartışarak ortak kararlar verebilmesi, birbirine maddi manevi destek yaratabilmesi çok kıymetli. Uzman Psikolog Arzu Beyribey ilişkilerin önündeki engeli şu şekilde açıklıyor:
Sadece mutlu anların paylaşıldığı, derinlemesine bir bağ kurma ve bütün olma çabasından uzak, kısa vadeli adımlar, uzun süreli ilişkilerin önünde elbette engel teşkil eder.
4 - Bireysel ve çift olarak terapi desteği alın
Kişilerin öncelikle kendilerini tanımaları gerekiyor. Kişinin kendi eksik ya da gelişime açık olması gereken noktaları anlaması ve bu konularda kendisine yatırım yapması, kendisinin sağlıklı gelişimi ile ilişkiye de yansıyor.
Örneğin kaygılı ya da kaçıngan bağlanma stiline sahip olan bir birey, kendi ailesinde aldatma ya da şiddet hikâyelerine şahit olmuş, travmalar yaşamış, özgüven sorunu bulunan, yani farklı patolojilere sahip olan bir birey, bu sorunun yansımalarını özel ilişkilerine de taşıyabilir.
Bireylerin kendi bilişsel ve duygusal sağlıkları, yani iki sağlıklı insanın birleşimiyle ancak sağlıklı bir ilişki oluşturulabilir. Bu noktada, kişilerin öncelikle kendi eksik ya da geliştirilmesi gereken alanlarını keşfetmek ve onarmak için uzman desteği alması büyük önem taşıyor.
5 - Saldırgan ya da pasif agresif tavır izlemeyin
Düşüncelerinizi bağırarak ya da aşırı tepkilerle dile getirdiğinizde veya tam tersi bir sorun olmasına rağmen, sessiz kalıp kendinizi net olarak ifade etmediğinizde, karşınızdaki kişi, sizi açık bir şekilde anlayamaz.
Uzun süre sessiz kalmak, uzak durmak, ilgisiz davranmak ve konuşmayı reddetmek ise hem karşı tarafı daha da sinirlendirir hem de çözüme ulaşmayı erteler.
Fikirlerinizi nazik geri bildirimlerde bulunarak, uygun ortam ve zamanda, ertelemeden, sorunları görmezden gelmeden konuşmaya alışmak, sorunların birikmemesi için gereklidir.
Sert, agresif, kaba tavırlar, hem ilişkinin geleceğini hem de karşınızdaki kişinin size dair his ve düşüncelerini uzun vadede olumsuz etkileyeceğinden, daha sakin ve kontrollü davranmayı alışkanlık haline getirmek yarar sağlar.
6 - Bir sorun olduğunda, tartışırken bu riskli konuları dile getirmekten kaçının!
Sorun yaşandığında, ilişkiyi bitirmek ve terk etmekle tehdit etmek, eski sorunları amaçsızca tekrar gündeme getirmek, eşlerin aileleri gibi hassas konuları hiç alakası olmayan noktalarda bile dahil etmek, şahsa yönelik hakaret içeren cümleler, karşı tarafın kırılgan olduğu temalarda risk alarak yıkıcı yorumlarda bulunmak, ilişkiyi daha iyi bir noktaya taşımaktan çok yıpratıcı ve güven/umut zedeleyici sonuçlara yol açar. Aman dikkat! Bu nedenle tartışma sırasında bu riskli konuları dile getirmekten kaçının.
7 - İlişkiyi hayatınızın merkezine koymayın
Genellikle kadınların, ilişki ciddileştiğinde yaptığı bu hata, erkekler kendi arkadaş ve kariyer ilişkilerine devam ettiklerinde zamanla sorun oluşturabilir. Halbuki iki bireyin de, erişkin insanlar olarak, farklı arkadaş grupları, kariyer hayatları, farklı sosyal yaşamlarının olması gereklidir.
Her faaliyeti birlikte yapmak istemek, kendi kendine yetememek, yalnızken mutlu olamamak, gelişmemiş bir benliğin göstergesiyken, ilişkinin ömrünü azaltabilir ve karşı tarafı bunaltabilir.
Ayrıca tek bir kişiye göre hayatı şekillendirmeye çalışmak, bağımlı bir kişilik yapısı hakkında sinyaller de taşıdığından, kişinin kendi gelişimi açısından da sorgulaması gereken önemli bir durum.
8 - Sosyal medyada kontrolsüz zaman geçirmeyin
Değişen dünya ve artan teknoloji kullanımı ile birlikte, günümüzde çiftleri en olumsuz etkileyen durumlardan birisi de tarafların çok fazla zamanlarını telefon ve bilgisayar başında geçiriyor olmaları. Birlikte yapılan etkinliklerde dahi, telefondan gözünü alamamak, kişiler arasında derin bağ ve gerçek bir iletişimin oluşmasına sekte vuruyor.
9 - İlişkide önceliğiniz olan değerleri belirleyin
Sadakat, aile, dürüstlük, kıskançlık, çift olmak, açık iletişim, fedakarlık vb. birçok kavramın siz ve partneriniz için gerçek anlamda neler ifade ettiğini sorgulayarak, önem verdiğiniz değerlere, aynı açıdan bakıp bakmadığınızı ve hangi ortak noktalarda buluşabileceğinize birlikte karar vermek, ilişkinin sağlıklı bir yolda ilerlemesi için önem arz eder.
Aynı yöne benzer bakış açılarıyla bakmak, ilişkinin konfor alanını genişleteceğinden, her 2 kişi için de bu iletişimi sağlamak daha kolay ve keyifli hale gelir.
10 - Partnerinize ve ilişkinize gösterdiğiniz özeni sürdürün
Hem zaman içinde oluşan farklı kritik durumları yöneterek, ilişkinin olabileceği en iyi hale gelebilmesi ve gelişimi hem de hayatınızdaki partnerinizin ilişkideki doyumunu her zaman önemseyerek, karşılıklı mutluluğu devam ettirmek adına, zamanla rehavete ve hayatın akışına kapılıp, gösterilen özen ve çabayı azaltmamak gerekir. Kişisel bakım, evde ve dışarda partnerimize davranışsal, mental ve ruhsal olarak gösterdiğimiz alaka, paylaşım alanlarına dair planlamaların devamlılığı, kaliteli sohbet ve incelikli iletişimin devamlılığı, uzun soluklu ilişkiler için bir kalkan görevi üstlenir.
GÜNÜN EN ÇOK OKUNAN HABERLERİ
BAKMADAN GEÇME...
POPÜLER VİDEOLAR