Hava Durumu

Sizin Mernuşunuz Nerede?

Bir insan şiir yazar şair olur, bir diğeri resim yaptığı için ressamdır. Taşa şekil verir heykeltıraş olur. Bir başkası öğretmen ya da usta olur ders verir. Bu saydıklarımızın tümünü yapan kaç kişi tanıyorsunuz? Önce ben cevaplayayım. Ben bir kişi tanıyorum. Bence geç de olsa onu tüm öğrenciler, öğretmenler, eleştirmenler, tarihçiler ve sanatçılar da tanımalı…

Haber Giriş Tarihi: 14.11.2012 15:19
Haber Güncellenme Tarihi: 14.11.2012 15:19
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
Sizin Mernuşunuz Nerede?

Bedri Rahmi EYÜBOĞLU

Birçok kişiyi yolda çevirip Bedri Rahmi EYÜBOĞLU kimdir diye sorsanız size ya şair ya da ressamdı der. Ancak aynı soruyu Bedri Rahmi EYÜBOĞLU'na sorsaydınız size vereceği yanıt şu olurdu:

- Tüm sanata gönül vermiş kişiler, sevenlerim beni ressam ya da şair olarak tanıyıp eleştirebilirler ancak eğitmenliğimi kimse eleştiremez derdi. Çünkü eğitmenliğini tüm yeteneklerinden üstün tutardı. Şaşırtıcı mı diyorsunuz? En zoru da bu değil midir zaten? Eğitmenlik…

Var olan yetilerin başkalarına aktarımı ne kutsal bir görevdir. Neden- sonuç ilişkileri, dün ve bugünün kıyası, sanat denilen okyanusun derinliklerindeki ahenk harmanlanıp sunuluyor birilerine… Gerçekten hiç kolay değil. Onun dilinden, kaleminden, fırçasından, tuvalinden ve bilgisinden başka, içine bile sığdıramadığı, kendisi için yaşam kaynağı olan ilhamı sadece kendini değil bizi bile aydınlatıyor.

Bursa Devlet Tiyatrosu'nun Oda Tiyatrosu Sahnesi'nde 22-23-24 Kasım tarihlerinde oynanacak olan "TEK KİŞİLİK YAŞAM" adlı oyun BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU'nun yaşamını anlatıyor.

Oyunu izlemek için gittiğimde biraz tedirgindim. Tek kişilik oyunların zorluğunu aynı meslekten olduğum için iyi bilirim. O büyülü ortamda yalnızca seyirci ve bir tek oyuncu vardır. Tek başına oynanan oyun oyuncunun heyecanını da artırır. Çünkü sahnede zorda kaldığında onu kurtaracak başka bir oyuncu yoktur. Oyunun repliklerini unutmak, şaşırmak ve kullandığı objeleri o an kaybetmek ya da yerini karıştırmak hep tehlikeli ve ürkütücüdür.

Ve son zil çaldığında nefesimi tuttum… Müziğin ritmi ile kendimi bir anda oyunun içinde buldum. Erkan Yılmaz'ın uyarladığı oyunun yönetmeni Ayşe Lebriz Berkem, sahne matematiğini ve tekniğini başarılı bir şekilde kullanmış. Tekdüzelikten uzak, samimi bir anlatımı benimsemiş. Oyunun başrol oyuncusu Emir Çiçek ise Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun duygusal devinimini kimi zaman en çarpıcı renkte söylediği şarkılarında, kimi zaman da üç satırlık şiirinde ustaca yaşatmış.

"Yağmur nereye yağarsa yağsın, döndüğü yer yine gökteki bir bulutun koynu olur" demesiyle sanki hepimizin kolayca söyleyebiliriz sandığı ancak onun kadar az sözle çokça şeyi anlatmayı da başarmış.

Bedri Rahmi Eyüboğlu yedi mağara kahramanın anlatıldığı öyküdeki         Mernuş karakterini benimsemiş ve kendi ilhamını Mernuş olarak düşünmüş, Mernuş ile yatmış, Mernuş ile kalkmış, kimseye söyleyemediklerini Mernuş ile paylaşmış. Mernuş kendisinin bir başka yüzü haline gelmiş. Kendi özünü bir nakış gibi işlemiş. Aşklarından ve tutkularından  söz edip, acımasızca kendisini eleştirmiş. Yaşamın faturasını keserken, evli olduğu halde aşık olduğu kadına hissettiklerini şu     dizelerle dile getirmiş;
Kara dutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın ağulum
Günahımsın, vebalimsin
Dili mercan , dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum
Gökte ararken yerde bulduğum
Kara dutum, çatal karam, çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem
Gülen ayvam, ağlayan narımsın
Kadınım, kısrağım, karımsın…
İyi seyirler.

Kim bu kişi?

1911 yılında Trabzon’da doğan değerli üstat…  
1950’de özgün baskıları ile “Yazmacılık” geleneğine yeni bir yorum getiren,
1952’de Cumhuriyet gazetesine köşe yazarı olan,
1955’te T.B.M.M yapısına konulacak resimleri seçecek kurulun başında olan,
1957’de Tokyo özgün baskı bienaline katılan ve “Üçü Birde” adlı kitabı yayınlayan;
dokuma, kilim, yazma ve nakış gibi halk el sanatlarında ki motifleri özgün bir stil ile kaynaştırarak mozaik çalışmalarına yönelen,
1959’da Paris’te Nato Merkezi’ne 50 metre karelik pano yapan,
1961’de Amerika’da zengin renklerle soyut biçimlere yönelen,
Görülmedik, bilinmedik renkler bulabilmek için denemeler yapan,
Universty of California at Berkley’ de iki yıl misafir profesörlük yapan, Türkiye de ve uluslararası alanda çok çeşitli ödüller alan,
1975’ te pankreas kanserine yenik  düşüp, yaşama veda eden ender  sanatçılarımızdan biridir!

Berrin KULYA BALKANLAR

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.