Tam bir derbi

Beşiktaş stadına kavuştu.
Seyircisi de tam kadro tribünleri doldurdu. Çok güzel bir stat. Zemin harika. Futbol için her şey müsait. 
Tek eksik, maçı yönetecek hakem yok!
Neden?
Penaltı, penaltı değil.
Üç metre önündekini göremiyorsan yoksun demektir. Varsan da tarafsın demektir.
Mario Gomez şahane paslaşmalardan sonra klas bir gole imza attı.
Var mı problem?
Yok...
Hemen cevabı geldi.
Traore nefis bir gol attı.
Var mı problem?
Yok...
İlk yarı daha çok topla buluşan, pas yapan, korner atan, pozisyon bulan Beşiktaş’tı...
İkinci yarıya da hızlı başlayan Beşiktaş’tı.
Ama Deniz Yılmaz’ın harika şutunu son anda çelen Tolga topun içeri girmesine engel oldu. Top direkten döndü...
Yani pozisyon bulan Bursaspor’du...
Burada hakem Barış Şimşek devreye girdi.
Sosa kendisine yakışmayacak derecede kendini atınca bastı düdüğe verdi penaltı.
Harun kurtarmasına rağmen dönen topa Gomez bir kez daha vurunca haksız bir gole imza atmış oldu...
Ardından Delgado’nun attığı golle durum 3-1 olunca. Tamam, burada böyle gider diye Beşiktaşlılar düşünmeye başladıkları anda Stoch’tan ikinci gol gelince Vodafone Arena sessizliğe büründü...
Önce solbek ve sağbek İsmail Köybaşı ile Serdar Kurtuluş’u oyundan alınca Şenol Güneş ‘in Bursaspor’dan ne kadar çok korktuğunu görmüş olduk...
Quaresma ‘nın Hosagai’ye yapmış olduğu ihlali sarı kartla cezalandırması gerekirken sadece faul vermesi kulübeyi de çıldırttı. 
Hosogai ile Quaresma’yı, birbirlerine yaptıkları hareketler nedeniyle ikinci sarıdan ihraç etmesi de yanlıştı. İkisi de direkt ihraçtı...
Tam bir derbi olacak maçın kalitesini bozan Barış Şimşek oldu...
Nefes nefese oynanan bir maç...
Bol pozisyon.
Müthiş tempo.
Şahane goller.
Olağanüstü bir seyirci.
Süper paslaşmalar.
Kötü bir hakem...