15-20 Türk gençliği!

Can Yücel'in 70'li yılların başında, 12 Mart döneminde Adana Cezaevi'nde yatarken yazdığı şu şiir, bu günlere uyarlanabilir mi, bir bakalım.

Önce şiir:

'bugün ondokuz mayıs/ mayısın ondokuzu/ sen ey türk istiklalinin koruyucusu/ sen ey ülkemizin geleceği/ ulusumuzun gözbebeği/ sen ey demir parmaklıklarda barfiks yapan/ ranzalarda parende atan/ sportmen ve kahraman türk gençliği/ önünde bütün kilitbahirler açık/ ama her zaman samsun'a çıkılmaz a/

bu sabah da avluda volta atmaya çık...'

Can Yücel bir 19 Mayıs'da Türk gençliği ile birlikte cezaevinde yatarken, içinde bulunduğu haleti ruhiye ile 'Atatürk'ün Gençliğe Hitabı'nı böyle uyarlamış, yaşadığı günlere. Bugün de 19 Mayıs olduğuna göre, görev düşüyor bize de. Buyurun yazdım bile:

Bugün 19 Mayıs Mayısın ondokuzu.

Sey ey korona günlerinde eve tıkılan

Sen ey sokağa çıkmasına iyi gözle bakılmayan

Sanal alem harici ortalıkta dolaşamayan

İnternetten başka yere girmesine izin verilmeyen

15-20 yaş grubu kahraman Türk gençliği

Senin önünde bütün kilit bahirler açık

Ama her zaman sokağa çıkılmaz ya

Kaldır kafanı artık şu telefondan

Hava alırsın hem biraz, hadi balkona çık!

HER TÜRLÜ İFRAZATA DİKKAT!

Televizyon ekranı ikiye bölünmüş. Bir yanda sunucu, diğer yanda doktor. Maksat korona muhabbeti yapıp, ahaliyi aydınlatmak. Doktor bir ara, nelerden bulaş olduğunu sıralarken 'bağırsak gazı' dedi. Sunucu bunu anlamadı, 'ne gazı!' diye itiraz etti. Doktor tam, 'o..' diye ağzından kaçıracaktı ki, frene bastı, dudağını büzdü, derin bir nefes aldı ve..

Tekrarladı: 'Bağırsak gazı!'

Sunucunun yüz ifadesinden, bağırsağı bildiğini, gazı da bildiğini, ama bu ikisini bir araya getiremediğini anladım!

Ya kulaklıktan reji söyledi, ya jeton düştü, neyse, bağırsak gazı malum terminoloji oldu.

Bizde niye böyle?

'Bağırsak gazı' demek zorunda mıyız malum şeye, herkesin anlayacağı bir söylenişi olduğu halde. Birisi halk ağzı, diğeri bilimsel olan mı, nedir yani! İnsanoğlunda çok fazla ifrazat var. Hepsine bir terminoloji bulalım madem.

Kıl, ter, gözyaşı, sümük, sperm, tırnak, göbek pamuğu...

Önemlileri en sona sakladım. Katısına 'gaita' sıvısına 'üre' demek zorunda olduklarımızı!

Konuyu doktor arkadaşım Mehmet Duman'a danıştım.

'Başka bildik ifrazat var mı?' diye.

'Bedava bilgi yok, çalış, biraz daha araştır' dedi ve ekledi:

'Azimle defekasyon, mermerde perforasyon!'

(!!!)

Meraklısına: Yazının başındaki doktor meğer biz anlayalım diye 'bağırsak gazı' diyormuş.

Doktorlar kendi aralarında söylemesi ayıp bu gaza 'flatus' derlermiş.