Hava Durumu

2022'de yine patlar!

Yazının Giriş Tarihi: 07.07.2020 08:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.07.2020 08:07

1988 yılı. Evde TV izliyorum. Urfa'da askeriyenin içindeki cephanelik patlamış. Patlama o kadar büyük olmuş ki, civardaki evlerin camları kırılmış.
1989'da askere gittim.
Önce İzmir'de acemi birliği, sonra Urfa'da (!) usta birliği.
Bilin bakalım o cephaneliğin yeniden dizaynında kim çalıştı?
Top mermilerini istif-leyeceğiz. Komutana sordum:
'Bu işin bir tekniği var mı, bir yöntemi, nasıl yapacağız?'
Komutan ne dese beğenirsiniz:
'Bir fikrin vardır diye düşündüğümüz için getirdik seni buraya!'
İlk giren ilk çıkar, son giren ilk çıkar gibi depolama teknikleri biliyorum ama teorik! Burada işe yaramaz.
Havai fişek fabrikası patladı diye yazdım bunları.
Havai fişek özel sektör. Askeriye kamu.
Hasılıkelam konu patlayıcılar olduğunda kamu özel fark etmiyor, patır kütür, çatır- çutur patlıyo-ruz.
Sakarya Hendek'teki fabrika, 11 yılda 5 kez patlamış sadece!.
11 çarpı 365 hesabına göre, 4 bin'de 5 gibi bir oran çıkıyor ortaya.
Patlama sayısı eser miktarda...

HA İSTANBUL HA PARİS!

Karşıdan çekik gözlü bir geliyor. Bir bakışta Çinli mi, Japon mu ayıramayız. Hatta Güney ve Kuzey Koreliyi, Vietnamlıyı, Kazak ve Kırgız'ı ve dahi Tatar'ı da aynı millet sanırız.
Fıkrası bile var: Avrupalı Çinli'ye 'Siz birbirinizi nasıl ayırıyorsunuz!' diye sormuş, Çinli 'Ben de aynı soruyu size soracaktım' demiş.
Bir arkadaşımın kızı bu minvalde bir olay yaşadı. İş sonunda tatlıya bağlandığı için, ülke ve firma adı vermiyorum. Sadece Uzakdoğu'da bir yer diyorum.
Bizim kız oralardan bu tarafa uçacak. Biletini alıyor başlıyor gün ve saat saymaya. Malum korona günlerindeyiz, uçak muçak seyahat meyahat netameli işler.
Çocuğa mesaj geliyor bilet aldığı firmadan.
İstanbul yerine Paris'e inseniz olur mu diye!
Öneriyi getiren firma, 'İstanbul'da Avrupa, Paris'te. Geçersin işte oradan diğerine' diye düşünmüş olmalı.
Uzakdoğu'dan bakınca Paris'le İstanbul yakın görünüyor demek birbirine!
Bu duyguyu en iyi ben bilirim.
Cumhuriyet'te çalıştığım yıllarda çok telefon almışımdır İstanbul'dan, 'Fırla Çanakkale'ye, fırla Balikesir'e' diye.
Böyle çok habere gönderdiler beni Eskişehir'e!
Adam haritaya bakınca 1-2 cm fark görüyor neticede.
Bizim her çekik gözlüyü Japon- Çinli sanmamız hesabı, adamlar da İstanbul'la Paris'e, Ataevler- İhsaniye muhabbeti yapmış yani neticede...

SADECE BEN BİLDİM!

İlk yarı bitmişti. Bursaspor bu sezonu nerede bitirir konulu bir çalışma yapıyormuş spor servisi. Gazete yazarlarına yönelik. Koydum önüme fikstürü. Oradan 3, buradan 1, o deplasmandan 3 diye diye, kapsamlı bir hesap yaptım.
Makul ve gerçekçi bir çalışmaydı bana göre. Ama tuhaf bir durum çıkıyordu ortaya: Benim hesaba göre, Bursaspor şampiyon oluyordu!..
Yarım daktilo sayfası bir yorum istiyorlardı bizden.
Oturdum, yaptığım hesabı savunan, 'Bursaspor şampiyon olur' temalı bir metin yazdım, gönderdim spor servisine. (Dudak büküldüğüne, hatta gülüşmelere yol açtığına eminim.)
Yıl 2010'du. Ne oldu biliyorsunuz, bildim!
Baktım, şampiyonluk sonrasında herkes 'ben demiştim!' edebiyatı yapıyor.
Bu kez ben güldüm! Çoğu yazar, 'UEFA'ya katılabiliriz' falan diye beyanat vermişti çünkü.
NOT: Yanlış anımsamıyorsam Erdal Akçay da şampiyonluktan söz etmişti. Burada hakkını teslim edelim.

YİNE KAĞIT YİNE KALEM

Geçen gün benzer bir çalışma daha yaptım. İşin içinden çıkamadım. Süper Lig'de bu hesabı yapmak kolay. Kadıköy'de Fener maçı mı var, yazıyorsun hane-ye 3 diye. BJK ile maç mı var İnönü'de, yaz 3 yine haneye!
Neyse koydum önüme beyaz bir sayfa.
Açtım fikstürü bilgisayarda. Başladım çalışmaya. Hatay 57, Bursa 55, Adana Demir 54 ve Erzurum 53 yazdım.
Tahminlerime göre pazar akşamı Hatay ve Erzurum kazanacaktı, Adana Demir berabere kalacaktı. Aynen öyle oldu.
(Hatay 90 artı 4'te attı golü. Adana Demir de mağluptu, 10 kişi kalmıştı, ona rağmen sağladı beraberliği.)
Şimdi durum 60, 56, 55, 55 şeklinde. Ve kaderimiz hâlâ başkalarının ellerinde.
Biz 2'de iki yapacağız ve Erzurum'la Adana Demir'in puan kaybetmesini bekleyeceğiz.
Zaten ne zaman göbek kaşıdık ki.
Bursaspor'lu olmak, eziyeti bol aşk gibi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.