Hava Durumu

7 günde 9 ülke...

Yazının Giriş Tarihi: 29.05.2018 07:27
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.05.2018 07:27

Gezdik. Geldik. 5 arkadaş. Tek araba.
Yunanistan, Makedonya, Kosova, Arnavutluk, Karadağ, Hırvatistan, Bosna- Hersek, Sırbistan ve Bulgaristan.
İpsala'dan çıktık, Kavala, (kurabiye falan almayın, bizim pastanelerde alası var) Selanik, Manastır, Ohrit, Budva, Kotor, Matka Kanyonu, Üsküp, Prizren, İşkodra, Dubrovnik (Bişey yemeye içmeye kalkmayın, oyuyorlar!) Mostar, Saraybosna, Belgrad, Niş, Sofya ve Filibe.
Arada unuttuklarım vardır mutlaka.
Ben yazarken yoruldum, kadim arkadaşım Prof. Dr. Metin Taş bu programı nasıl yaptı hayret.
Program, her şehrin özelliklerine uygun hazırlanmış. Nereleri gezeceğimiz, ne yiyeceğimiz hepsi yazılmış. Tıkır tıkır da işledi program. 'Gezgin satıcı modeli' ile kurgulanmış olduğu için de, 7 günde 9 ülke (parasızlığın gözü kör olsun!) ne kadar ekonomik gezilebilirse, öyle oluşturulmuş.
Yazıyı detaya, fotoğraflara boğabilirim istersem.
Şu kadarını söyleyeyim. Budva'ya hayran oldum, Kotor'a da. Ohrid zaten herkesin favorisi.
Ama benim sürdirek her zaman tek geçtiğim şehir, Belgrad.
Otur bir kafeteryaya. Gelip geçenlere bak sadece. 10 saniyede bir tekrar tekrar aşık olunası bir şehir!
'Bu kadar yol, yorgunluk demek' diyorsanız, atlayıp sadece Karadağ'a gidin. Veya bir hafta sonunu Budva'da Kotor'da geçirin. (Bir hayır duanızı alırım!)

Para karışıklığı...
Hırvatistan, Karadağ ve Bulgaristan AB üyesi. Ama her ülkede hem kredi kartı, hem yerel para hem Euro geçiyor. Nerede hangi paranın geçtiği biraz da kaldığınız işletmeyle alakalı. Orada size söylüyorlar neyle alışveriş yapacağınızı.

Dil şart değil!
Bilseniz iyi olur tabii ama Balkanlar'da çoğu ülkede dil bilmenize gerek kalmıyor. (Onlar da bilmiyor çünkü) Bazı insanlar Türkçe anlıyor. Şansa kalmış. Baktınız anlaşılmıyor, 'yes, no, okey' ile de çok şeyi hallediyorsunuz. 'Van kafi, four bilek ti!' dediğinizde bir kahve 4 çay geliyor anında. Menüden içeceğinizi seçip 'Ihh ıhh' diye parmakla göstermeniz de 'coffee!'

Müzeler ve basın kartı
Aslında dünya müzeleri benim gibi basın kartı sahibi gazetecilere beleş. Ve fakat bunun için müze çalışanlarının bu konuda enforme edilmesi lazım.
Selanik'teki Beyaz Kule'de 'press' demem yeterli oldu 'free ticket' için. Niş'teki 'Kelle Kule'de de. (Kelle Kulesi, bizimkilerin vakti zamanında kestiği kafaların taslarından kule inşa etmiş adamlar. Artık ne kadar kestiysek!) Ama kötü örnek olarak Mustafa Kemal'in okuduğu Manastır Askeri İdadisi'ne bedava giremedim. Bosna'daki 'Umut Tüneli'ne de. (Bu tünel iç savaş ve ambargo sırasında eleman ve malzemenin kente sokulması için tarihi bir misyon üstlenmiş, simge bir nokta!)

M. Kemal'in izinde...
Manastır Askeri İdadisi'nde ortaya bir 'anı defteri' koymuşlar. Oraya şunları yazdık:
'5 üniversite arkadaşı çocukluk hayali olarak 'Balkan Turu'na çıktık.
Önce doğduğun evi ziyaret ettik.
Şimdi de okuduğun okulu.
Yani...
İzindeyiz Atam.'
Aklıma geldikçe, yazdığım konu anıyı çağırdıkça, zaman zaman girerim yine 'Balkan Turu'na...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.