Hava Durumu

Ajda da aynı, devlet de

Yazının Giriş Tarihi: 16.06.2020 08:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.06.2020 08:10

Uludağ'da bir yılbaşı gecesi. Herkes eğleniyor, biz muhabirler çalışıyoruz. O zamanlar ünlü akını olurdu Dağ'a, özellikle yılbaşında. Otel otel masa masa gezip ünlü fotoğrafları çekiyoruz.
Fahri Otel'de Berna- Mesut Yılmaz çifti ile Ajda Pekkan- Ali Bars çiftini aynı masada bulduk. İzin aldık fotoğraf çekebilir miyiz diye. İki muhabiriz. Masadaki en janjanlı kişi, Ajda Pekkan tabii ki.
Ona çalışıyoruz yakın plan! O da memnun bu ilgiden. Derken, aynı anda iki foto muhabiri iki farklı açıdan deklanşöre basmaya kalkınca panik oldu aniden.
Beni durdurdu. Diğer arkadaşa poz verdi. O çektikten sonra, ona dur işareti yaptı, bana döndü aynı açıyı yakaladı ve aynı pozu verdi.
Çektim. Çliks-çık! (Biz var ya, çok çektik, çook!)
O gün o saat anlamıştım. Ajda Pekkan olmak kolay değildi. En iyi fotoğraf verdiği açıyı aynada bulmuş. Her fotoğrafçıya aynı açıdan bakıyor. Böylece hep aynı güzel fotoğrafı yayınlanıyor! 'Bu kadın hiç yaşlanmıyor, hep güzel, hep aynı, benim kayınvalide ile aynı yaşta' diye kafa karışıklığı yaşayanlara bir nebze yanıt vermiş oldum sanırım.
Dikkatli okur, satır aralarından, Ajda'nın değişmeyen bir hususiyetini daha anladı. Ajda, o günlerde de 'devlet'e yakındı. Bugünlerde de.
Ajda değişmedi, devlet değişti mi sanki?
Devlet de bildim bileli aynı. Topluyor dolaylı vergileri, bütçe yapıyor, sonra kime, kimlere harcayacağına karar veriyor.
Devletin nasıl bir devlet olduğu (misal sosyal mi asosyal mi?) harcamalarından ortaya çıkıyor. (Aslında basit, 'süte sübvansiyon, sigaraya vergi', al sana devletin işlevi dersi.)
Topladığı vergileri eğitime, sağlığa, imama, askere, öğretmene, memura, esnafa, çiftçiye, işsize, fakire, fukaraya da harcayabilir devlet.
Paşa gönül kriterlerine göre, istediği hoşlandığı sevdiği kişi ve kurumlara da.
Fazla izlenmeyen konserler için para ödenecek ya Ajda ve benzeri şarkıcılara, olayın özü bu, anladığım kadarıyla.
Yaptığı her harcamanın hesabını isterse vermez evdeki babamız da.

HASTALARA YER YOK!..

Türkiye'de 'İhtiyarlara Yer Yok' adıyla vizyona giren, epeyce de Oscar toparlamış Hollywood yapımı bir film vardı: 'No Country for Old Man'
Geçen gün okuduğum bir haber Amerika'da asıl yer bulamayanların 'hastalar' olduğunu söyler nitelikteydi.
70 yaşında bir abi korona teşhisiyle hastaneye yatırılmış. 62 gün kalıp iyileştikten sonra abinin adresine gelen fatura, tamı tamamına 1 milyon 122 bin 501 dolar ve 04 cent!.. Abi faturayı gördüğü anda neredeyse kalpten gideceğini beyan etmiş. Fatura tam 181 sayfaymış. Bırak 70'lik abiyi, sağlıklı bir adam okumaya kalksa bu faturayı, o da gider enfarktüsten.
ABD biliyorsunuz, sözde hür düşüncenin, hür teşebbüsün mabedi bir ülke.
Her şey piyasaya bırakılmış, kamu harcamaları daha ziyade, 'ABD'nin aptalca çıkarları için hangi ülkeye nasıl müdahale edip karıştırabiliriz'e konsantre.
Bu haliyle de süper güç ayaklarına dolanıyorlar yerkürede.
Sağlık ve eğitimde piyasa kurallarının çok can yakıcı, çok can acıtıcı olduğunu bir türlü öğrenemedi Sam Amca! Hemen yanı başlarındaki bit kadar ülke Küba'dan sosyal politikalar konusunda öğrenecekleri çok şey var kanımca!

ÖPÜŞMEDEN NASIL OLACAK?

İçişleri Bakanlığı 'nikah' genelgesi yayınlamış. 'Nikah merasimlerinde uygulanacak tedbirler' konulu genelgeyi, TV'lerdeki alt yazılar marifetiyle okudum. Bakanlığın düğünle nikahı birbirine karıştırdığı hissine kapıldım.
'Nikah mekanında temasa neden olabilecek dans ve oyun amaçlı müzik' yasaklanmış örneğin. Siz hiç nikaha katılan ahalinin 'Hadi oturmaya mı geldik!', 'Eller havaya!', 'Biz biliyoz da mı oynuyoz!', 'İki dönelim kız!', 'Hadi kurtlarımzı dökelim' yollu bir motivasyon içinde olduğunu gördünüz mü? Dans ve oyun amaçlı müzik daha ziyade 'düğün' olayının enstrümanları değil mi? Erik dalı gevrektir, damat halayı, misket, delilo, zeybek vs..
Ee düğün temmuza kadar zaten yasak. Ne gerek vardı o zaman daha ziyade düğünleri çağrıştıran bu genelgeye?
Tek tek yazmışlar bir de. Gelin, damat, nikah memuru ve şahitler maske takacak, takı merasimi yasak, toplu fotoğraf yasak, kimse birbiriyle tokalaşmayacak diye.
Gelinle damat nikahtan sonra balayına gittiler diyelim. Otel odasında ne tür bir 'sosyal mesafe' uygulanacağını niye ihmal etmiş bakanlık.
Madem adı İçişleri Bakanlığı!
Bu bakanlıktan bir adet de 'zifaf gecesi genelgesi' beklemek vatandaşın hakkı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.