Alavere dalavere Süleymancı nöbete!

SADAT'ı biliyorsunuz, İstanbul'da Aselsan ve THY gibi firmaların sponsorluğunda bir toplantı yapıp hayalindeki devletin çerçevelerini çizmişti.

Adı ASTEKA olan Afrika ve Asya'dan ülkeleri içine alan bu devletin başkenti İstanbul olacaktı, resmi dili de Arapça...

Geçen hafta matbuat aleminde, Harp Okulu mülakatlarını 3 yıl boyunca SADAT yaptı diye bir iddia dile getirildi.

Ben inanmıyorum.

SADAT'ın mülakat yapıp-yapmamasından ziyade söz konusu mülakatta adil davranılmış mı, asıl ona bakmak lazım bana kalırsa.

Mülakat heyeti, hepsi birbirinden şirin, hepsi birbirinden sevimli tarikatlarımıza nasıl davrandı acaba!

Süleymancıya, Nakşibendiye, Nurcuya, Menzilciye, Caferi'ye eşit mesafede miydi?

Caferi mülakatta mimlenip mütemadiyen tel boyuna nöbete gönderildi mi misal. O tel boyuna giderken, Nurcuya mütemadiyen kantin nöbeti çıkıyorsa ayıp yani. Nurcu obez olabilir maazallah ayrıca, Menzilcilerin alayı subay gazinosunda 'toprakçılık' yapıyor, aralarına başkasını almıyorlarsa yakışmaz bu tip muhabbetler Peygamber Ocağı'na.

Yani, mülakatın yapılıp yapılmamasından daha mühimi bu tip detaylar.

Muhalefetin bu konuda toz kaldırmasını da anlamak mümkün değil.

Ne yani, 'TÜGVA'dan mı geliyorsun evladım, seni yanaşık düzen eğitiminin akabinde direkt subay yaptık, yat-kalk-sürün sonrası hemen git Doğu Cephesi komutanı kurmay başkanı olarak başla!' denecek hali yok.

Askerlik torpilin 't'sinin geçmediği yegane yer.

Mülakatı SADAT yapmış Sedat yapmış, ne fark eder!

ROZETLİ HAKİM

Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üyeliğinden istifa eden Hamit Kocabey adına oğlunun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada denilmiş ki..

'HSK üyeliği görevimden Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli ile yaptığımız istişare sonucu istifa etmiş bulunmaktayım.'

Hakimlerin cüppesinin önünde düğme olmaz, kimsenin önünde düğme iliklemesinler, çay toplamaya falan gitmesinler diye.

Hakimlerin cüppelerinde rozet de olmaz, herhangi bir partiye, ideolojiye, cemaate vesaire aidiyet hissettikleri belli olmasın diye.

Öyle ya, olur a, her an karşılarına bu mensubiyetleri kayırabilecekleri bir karar süreci çıkabilir. Nasıl nesnel olacaklar!

Uzun lafın kısası, bu istifadan ne istifade ettik:

Meğer bazı hakimlerin rozetleri varmış!

YARIM PORSİYON İNSANLIK

'Porsiyonları küçültün' tavsiyesinde bulunan Emine Erdoğan'dan sonra bir başka Erdoğan, AKP Konya eski milletvekili Hüsniye Erdoğan da katıldığı TV programında benzer bir tavsiyede bulunmuş.

KYK yurdunda yemek porsiyonlarının küçülmesi ve öğrencilerin bundan şikayet ettiklerinin hatırlatılması üzerine demiş ki:

'Peygamber efendimiz de mideyi boş bırakın der.'

Eski milletvekili israfı önlemek için porsiyonların küçültüldüğünü, doymayanların ikinci kez yemek alabileceklerini iddia ederken sunucu müdahale etmiş ve ikinci yemeklere de ücret ödendiğini söylemiş.

Hakikaten nedir abiler ablalar ya, garibanın porsiyonundan istenen!

Nazım Hikmet bugün yaşasaydı, 'Büyük İnsanlık' şiirini herhalde şöyle yazardı:

'Büyük insanlık, gemide güverte yolcusu, trende üçüncü mevki, şosede yayan, porsiyonu yarım, ekmeği yavan..'