Aldatma gün ve saati belli oldu!

Aldatma günü cuma, aldatma saati de 18.45 olarak açıklanmış. İnanmadım tabii. Bu ne, Ataevler ve İhsaniye'de bütün sokaklara girip çıkan, ama sonunda Heykel'e de çıkan 9D otobüsü mü? Tarifeli sefer gibi.
Akşamüstü dese belki inanırdım veya hafta sonu.
Baba hem gün vermiş, hem saat. Saat de tam değil üstelik, küsuratlı: 18.45!
İnsanda 'bu işe' niyetlendikten sonra sık sık saate bakması gerektiği duygusu yaratıyor.

'Aa saat 19.00 olmuş. Neyse haftaya artık!'
Şaka değil bu anlattıklarım. Evlilere hizmet veren bir çöpçatan sitesinin araştırması böyleymiş.

'Evlilere hizmet veren çöpçatan sitesi' lafı da epey su kaldırır!
Benim bildiğim 'çöpçatanlık müessesesi' eşsizlere hizmet vermeli!
Zaten eşi olanların çöpçatana ihtiyacı 'ahlaki' bir sorun değil mi?
Haberde, erkeklerin ve kadınların yüzde kaç oranında aldatma eylemine katıldıkları da yazılıydı. Kimseyi durduk yerde kıllandırmamak için o oranları kendime saklayarak (inanmadım çünkü) şu kadarını söyleyeyim: Aldatma öncesi güya en çok 'arkadaşlarla bir şeyler içeceğiz' yalanı atılıyormuş. Herkesin elinde görüntülü görüşme de yapılan cep telefonları varken, buna kim inanır!
(Sabahtan beri 'aspar' bir haberle boğuşuyorum galiba! 18.45 ne ya?)

2.6 milyon iyi para!

Futbol Federasyonu, Spor Toto Süper Lig'de beraberliğe 1 milyon 300 bin, galibiyete ise 2 milyon 600 bin lira ödüyormuş. Bunu öğrendiğimiz iyi oldu. 'Tüh! Takım yine berabere kaldı, bugün de kazanamadı' diye kös kös eve giderken, meğer kasamıza yoğurtlu 1.3 milyon giriyormuş.
7 kere berabere kalmaktan 9 milyon 100 bin, 3 kere kazanmaktan da 7 milyon 800 bin lira kazanmışız. Nasıl? Prim miktarları iyi değil mi?
Bence çok iyi. Değil profesyonel futbolcu olmayı, 'maalleden' ayağı azıcık top yapan 4-5 genci aramıza alsak, bu paraya biz bile 'beraberliğe' oynarız gibime geldi.
Öte yandan, stat her maç paket olsa, bu paraların daha fazlası bilet geliri olarak yazılır kulübün hanesine, o da ayrı konu.

Sakın denemeyin!

Hafta sonunun en eğlenceli haberi bana göre, Bursalı cantıkçının 10 tane yiyebilenden para almadığına ilişkin haberdi.
Cantığa bayılırım.
Pide ve lahmacuna da. Ve fakat lahmacun yüzünden iki kere ölüm tehlikesi atlattığımı da yazmadan geçemeyeceğim.
Birisi Altıparmak'ta, birisi Kıbrıs'ta iki kere, 'mide fesadı'ndan gidiyordum öte dünyaya.
Dolayısıyla, '10 tane yiyeyim de bedavaya gelsin!' olayına canını seven girmesin!
NOT: 15 yiyen olmuş bir kere, ayda bir de 10 tane yiyen çıkıyormuş istisna.
Bu kişi siz değilsiniz, aman diyeyim!..