Antrikot gazetecileri!

İsmi bende saklı bir şahsın, geçen hafta arasında bir öğünde götürdüğü yemeklerin bir bölümü aynen şöyle...
Başlangıç tabağı: Zeytinyağlı bakla, haydari, Antep ezme, herse, Çerkez tavuğu, galeta, çeri domates, salatalık söğüş.
Serpme peynir tabağı: Beyaz peynir, Kars gravyer peyniri, eski kaşar, İzmir tulum peyniri, isli Çerkez peyniri.
Palemo salata: Portakal, avokado, yeşil elma, mevsim yeşillikleri, nane.
Ara sıcak: Etli pazı sarma (dana kıyma, pirinç, pazı)
Ana yemek: Enginarlı yuva kebabı, keşkek, sebze, tarhun sos eşliğinde, enginarlı kuzu kebabı.
Tatlı: İncir uyutma, limonlu dondurma eşliğinde, kuru incir, süt, portakal, Yörük tatlısı.
(İsmini açıklamayacaktım ama bu kadar nevaleyi bir oturuşta ezen kişi tanınmayı hak ediyor diye düşündüm.) Evet bu şahıs Namık Göz ve şu menüyü hunharca katletmesi yetmemiş olmalı ki, tam da bu saatlerde nerede ve ne yapıyor biliyor musunuz?
'Gastronomi umre'sine gitti. An itibariyle Gaziantep'te kebapları, lahmacunları, baklavaları lüp lüp götürüyor. Yanına da biraz yesin serpilsin diye Selahattin Adıgüzeller'i, gastecilerin enine boyuna en gurmesi Osman Gürçay'ı, beleş mezar buldu diye içine yatan şahane insan Bilal Kayaaltı'yı, ne bulsa yiyen, yemek ayrımı yapmayan Ersel Peker'i falan aldı öyle gitti.
(Antep'te önümüzdeki yaz kıtlık yaşanırsa, sebebi bu beşli!) Neden bu konuyu taşıdım bu köşeye? Niye yazdım bu kadar uzun uzun yemek listesini? Görün istedim, hafta sonuna damga vuran 'antrikot- musakka' olayı bizim meslekte de geçerli.
Ben ve benim gibiler hep musakkaya talim etti bu sektörde, ekmeğin arasına peynir koyup yedi.
Namık gibiler de 5 çeşitten aşağı ürün görmeyince peynir tabağında, oturmadı o sofraya.
(İmamoğlu Amca, bir de bizim sektördeki şu yeme içme adaletsizliğine el atsana...)

AMAÇ İÇ TURİZM!

Yukarıdaki yazı şakaydı. Ama gerçek tarafı da var: Bu 5 arkadaş Antep'te ne verilirse yiyecek, ne ikram edilirse geri çevirmeyecek. Gut olmadan, mide fesadı geçirmeden Bursa'ya dönebilirlerse, bu kez 5 Antepli gazeteci aynı şekilde Bursa'da ağırlanacak.
Proje bu. Bursa-Antep arasında havayolu marifetiyle gastronomi alışverişi yapmak! Olayın bütünü iç turizme yardım yataklık temelli...
Yani, git Antep'e kebap ye, gel Bursa'ya kebap ye. Bu arada gez dolaş tarihi kentte, ören yerlerinde.

İRAN SEDEF'LE GURUR DUYMALI

Fransa'da yapılan boks şampiyonasında kısa tişört ve şort giydiği gerekçesiyle hakkında kıyafet kanununa muhalefetten yakalama kararı çıkarılan kadın boksör Sedef Hadim, Fransa'da kalmaya karar vermiş.
Derin bir nefes alalım. Mümkünse gözlerimizi sabit bir noktaya dikip biraz düşünelim. Ülkeniz için ringe çıkıyorsunuz, formanızın kalp nahiyesinde 'Iran' yazıyor.

Rakibinizi yenip madalyanızı alıyorsunuz, ulusal marşınızı çaldırıp İran bayrağını göndere çektiriyorsunuz. Yani halkınızın gururunu okşuyorsunuz ama... Tuhaf bir yasa, ülkeniz kapılarını kapıyor yüzünüze. Boksörün şortundan ne olur, tişörtünden ne olur.
Bu kadar kadim bir kültüre, bu kadar kadim bir medeniyete yakışıyor mu bez parçalarının ebatlarıyla uğraşmak. Gurur duyulası insanları ötelemek, yargılamak, hapsetmek...