At yalanı, öp inananı!

Bir sokak röportajı izledim az önce. Arkadaşım Tarık Şenocak yapmış. Bir ablaya soruyor Tarık, 'Bu zamlar niye geliyor' diye.

Abla, 'Erdoğan'ı bertaraf etmek için yapıyorlar, tamam mı?' diyor.

Ve ekliyor: 'Ama başaramayacaklar!'

(Çevreye toplanan vatandaşlar Abla'nın bu yanıtını dalgaya alıyorlar. 'Bay Kemal' diye, 'Kılıçdaroğlu' diye bağıranlar oluyor.

Tarık: Abla Kılıçdaroğlu mu yapıyor zamları?

Abla: Aynen!

Çocukluğumda, gençliğimde, hatta orta yaşlarımın başlarında, memlekette ne arıza çıksa bundan iktidar sorumlu tutulur, hükümetlerden hesap sorulurdu.

Nasıl bir sanal ve yalan dünya kurulduysa şu son 10-15 yılda, fiyatlar genel düzeyindeki istikrarsızlığın faturası bile kimi vatandaşlarca muhalefete kesilebiliyor.

Komik demek yetmez, bu komik ötesi durum, aslında bir yanıyla çok da komik değil!

Aynı çerçevede..

'Allah belasını versin bu hükümetin' dedikten sonra 'oyumu tabii ki Erdoğan'a vereceğim' diyen adamın nesi komik!

'CHP ve İyi Parti kapatılsa, liderleri içeri tıkılsa, enflasyon da düşer, memleket de daha ileri gider'e inanmış, inandırılmış çok acayip bir kitle var memlekette. Komik mi şimdi bu?

'Ay'a 6 şerit gidiş-geliş yol yapacağız desek inanacak bir kitlemiz var' diyen ben değilim!

'Camide bira içtiler' lafı bizzat imam tarafından yalanlandığı halde, bu yalana niye devam ediyoruz sanıyorsunuz!

*****

ENFLASYONA BAKKAL 'ONAY'I

Gülsin Onay, ünü Dünya'ya yayılmış en önemli piyano virtüözlerimiz biri, belki de başlıcası. Sosyal medya hesabını takip ettiğim için biliyorum, nasıl da acar, nasıl da hareketli, valla baş döndürücü.

Bir bakıyorsun Avrupa'da bir bakıyorsun Bodrum'da, bir bakıyorsun resitalde, bir bakıyorsun TV'de.

Misal dün konser vardı, bugün Ankara'ya yola çıkıyor.

Onay'ın bu hareketli yaşamı benim gibi 'mahalle bakkalı'nın da dikkatini çekmiş. Şöyle demiş bakkal bey, piyanistimizle karşılaştığında..

'Hocam hızınıza yetişemiyorum valla. Bizim etiketler gibisiniz, tam yazıyorum, yeni fiyat geliyor yine değiştiriyorum. Siz de tam geliyorsunuz bakıyorum yine başka yere gidiyorsunuz.'

Bakkal dediğin böyle olur: Kompliman yaparken ekonomik analiz attırmış, korsan tebliği çakmış ayaküstü.

*****

GECE YARISI HEYECANI

Karadağlılar tembellikleriyle ünlü. Bu konuda bir yığın fıkra anlatılır Balkanlarda, Avrupa'da. En bilineni şöyle:

'Her Karadağlının yatağının yanında bir sandalye bulunurmuş. Karadağlı uyumaktan yorulunca kalkar sandalyede oturur, dinlenirmiş!'

Akşam maç var!

İşini her zaman son ana bırakan, yumurta 'defekasyon nahiyesi'ne yanaşmadan bir işi de önceden halletmeyen Türkiye ile yatağının yanında sandalye bulunduran 'sözde tembel' Karadağ arasında.

O Karadağ nasıl tembelse, Hollanda maçını 2-0'dan 2-2'ye getirdi.

Bizi biliyorsunuz. Çok sükseli başlamıştık turnuvaya.

Hollanda'ya 4, Norveç'e 3, oh suyundan da...

Derken tipik ve karakteristik Türk mantalitesi bir kere daha devreye girdi ve yine yeniden Okyanus'u geçip derede (Letonya, Karadağ vs) boğulduk.

İstikrarsızlık en istikrarlı olduğumuz konu bence.

An itibariyle mucize peşindeyiz.

Ama olsun, ne yaptık ettik bir kez daha 'Türkler duşa girmeden turnuva bitmez' dedirttik futbol dünyasına.

Gruptan birinci çıkma ihtimali bile var bu akşam, pardon gece (TSİ 22.45) alınacak sonuçlara göre...

Hollanda, Türkiye ve Norveç'ten biri direk katılacak dünya kupasına, ikinci olan 'play-off' oynayacak hem de 2 tane, üçüncü olan kırıp dizini oturacak evde.

Futbol dilencileri için ne heyecanlı gece!.