Bedavacı gazi...

Devlet de ailemiz gibi.
Gelirleri var, giderleri var.
Gelirleri vergiden ibaret, harç vs de var, devede kulak değil.
Ve giderleri, yani harcamaları. Yatırımlar, maaş ödemeleri vs.
İyi devlet, sosyal olanı.
Alkole-sigaraya vergi, ete-süte sübvansiyon yapanı yani.
Başka deyişle, kötü şeylerden aldığını, iyi şeylere yatıran.
Geldik güncele.
Bir gazi, İstanbul'da şoför tarafından çift katlı belediye otobüsünden indirilmiş.
Daha kötüsü gaziye, 'bedavacı muamelesi' yapılmış.
Kimse otobüse bedava binmiyor aslında.
Devlet, toplu taşıt araçlarını kullanan vatandaşları için çatır çatır ödeme yapıyor bu kuruluşlara.
Aile Bakanlığı açıkladı, geçen yıl toplu taşıma kuruluşlarına tamı tamamına 112.5 milyon TL ödendiğini.
Yani, otobüs şoförü milletin parasını ödediği gaziyi indiriyor otobüsten.
Veya başka biri, bakıyor durakta yaşlı amca veya teyze duruyor, basıyor gaza durağı 'pas' geçiyor ya, aslında bizim parasını ödediğimiz yolcunun ulaşım hakkını çalıyor.
Daha basit söyleyişle, cebimizdeki parayı çalıyor.
Gaziler için, yaşlılar için devlete ödediğimiz parayı!

Bedavacı gazeteci!

Bedavacı konusu açılmışken, bizim meslek de çok 'mustarip' bu bedavacılık konusundan.
Gazeteci olduğumu öğrenenlerin yüzde 80'inin tavrı şu oldu geçmişten bugüne:
'Yani maçlara bedava giriyorsunuz değil mi?'
Evet, maalesef maçlara bedava giriyoruz!
Keşke girmesek!
Belediye otobüslerine de bedava biniyoruz, keşke binmesek!
Başka da bedavaya getirdiğimiz şey yok.
Eskiden sabit telefon faturaları da basın indirimliydi: Yüzde 50!..
50 liralık konuşuyordunuz, 25 lira ödüyordunuz.
Telefonu 'girdi' olarak kullanan kimi özel sektör firmaları bu 'avanta'yı gördü ve kadrosuna sarı basın kartlı eleman kattı. Telefonu da onun üzerine yaptı.
Böylece -atıyorum- 5 bin liralık faturayı, 2 bin 500 liraya indirdi.
500 lirayı elemana maaş olarak verdi, gerisi indira gandi!
Hal böyle olunca, yani konu istismar edilince, o indirim de anında sizlere ömür.
Benzer bir uygulama, hava ulaşımında vardı. Benzer istismarlara sahne olunca o da kaldırıldı, şimdi sadece maçlar kaldı elimizde bedava girilen.
Keşke o da kaldırılsa da, toplumdaki şu 'bedavacı gazeteci' algısı değişse artık.

Schröder beşledi!

Almanya'da bir dönem Sosyal Demokratlar ile Yeşiller koalisyon hükümeti kurmuştu.
Sosyal Demokratlar'ın başında Gerhard Schröder, Yeşiller'in başında Joschka Fichher vardı.
İşin enteresan tarafını söyleyeyim, bu iki koalisyon ortağı liderin ikisi de o sırada 4'üncü karılarıyla evliydi.
Dolayısıyla biz de oturup, 'Yahu bir de Müslümanlara, Araplara laf söylersiniz, 4 karıya kadar izin var hesabı. Nedir bu sizin haliniz?' yollu edebiyat paralamıştık.
4 karılı olan siz misiniz biz mi hesabı!
(Bizde 4'ü aynı anda olabiliyor, onlar biriyle boşanmadan diğerine geçemiyor, o ayrı konu!)
İşte o yazının ana aktörlerinden Gerhard Schröder 5'lemiş abiler. Şu an 73 yaşında olan, Bodrum'da da evi olduğu için abimiz sayılan Gerhard Bey, 47 yaşında So-Yeon Kim namlı bir ablayı sevgili yapmış kendine. Düğün ilkbaharda.