Ben yarattım ben öldürürüm!

ABD önce bir canavar yaratıyor, sonra da bu canavar vasıtasıyla yapacaklarına gerekçe üretiyor.
Senaryo hep aynı.
Afganistan ve Taliban...
Irak ve El Kaide.
Şimdi de Suriye ve DEAŞ..
Hep aynı oyun.
Biz söylesek müttefiklik ayağına ayıp sayılabilir.

Rusya Federasyonu'na bağlı Çeçenistan Cumhuriyeti'nin lideri Ramzan Kadirov, DEAŞ lideri Ebubekir el- Bağdadi'nin öldürüldüğü haberini çok acayip yorumlamış.
'El Bağdadi yine mi öldürüldü?' diye sosyal medyaya bir paylaşım salan Çeçen Lider, Rus yazar Nikolay Gogol'un 'Taras Bulba' eserine gönderme yapmış ve...
'Romanda Taras Bulba oğlu Andriy'e (seni ben peydahladım, ben öldüreceğim) diyordu' demiş.
Nasıl gönderme?!
ABD'ye diyor ki özetle:
'Peydahla peydahla öldür, sonra da bizden terörist öldürdüm diye tebrik bekle!'
Süreç böyle işliyorsa, Bağdadi'nin ölümü hiçbir şeyi değiştirmeyecek Çeçen lidere göre.
Çünkü 'iyi terörist- kötü terörist ayrımı' devam ettiği sürece değişen bişey olmaz Ortadoğu coğrafyasında...
Bin Ladin de benzer bir yöntemle öldürülmüştü.
Lider gitti diye de değişen bişey olmuyor sonuçta.
Bin Ladin de öldü, ama El Kaide hayatta.
Büyük fotoğrafı görenler için, şu olup bitenlerin hepsi vesikalık kalıyor zaten.
Sen araba üretme benim ürettiğimi al, düşmanların silahlanıyor sen de silahlan, petrol ve enerji kaynaklarını sen kullanma ben kullanayım diye özetleyeceğimiz emperyalist amaçlar bitmedikçe, yani bir damla petrol bir damla kandan hep daha değerli oldukça...
Bu emperyalistler, insanlığın yakasından düşmeyecekler.

EMEKLİ MAAŞI VE YOLSUZLUK EĞİLİMİ

En iyi emeklilik sıralamasında 37 ülke içinde sondan 3'üncü olmuşuz.
İlk beş şöyle:
Hollanda, Danimarka, Avustralya, Finlandiya ve İsveç.
Türkiye 37'nci olmuş ya. Filipinler ve Meksika'ya geçilmiş.
37 ülke içinde sonuncu olmamışız çünkü Arjantin ve Tayland bizden de kötü.

'Emekli haberleri'ne olağandan daha fazla ilgi gösteririm.
Vakti zamanında bilimsel bir araştırma okumuştum. Diyordu ki o araştırma:
Bir ülkenin emeklileri refah içindeyse, o ülkede yolsuzluk olmaz.
Çünkü o ülkenin emeklileri bilir ki, emekli olduklarında rahat rahat geçinebilecekler. İsterlerse her yıl ülke dışında tatil yapabilecekler, emekliliğin tadını sadece maaşları ile rahatlıkla çıkarabilecekler.
Aynı araştırma bize şunu da söylüyor:
Emeklileri yeteri kadar refah içinde yaşayamayan ülkelerin çalışanları, çalışma hayatı sürerken bir biçimde küplerini doldurmaya çalışıyorlar.
Bunu ya yetenekleri marifetiyle yapıyorlar, ya da yasa dışı yollara saparak! Hasılıkelam, 'emeklinin refahı ile ülkedeki yolsuzluk eğilimi' arasında birbirini açıklayan bir ilişki var!

TURİST OTOBÜSLERİ...

Somut anlatalım. İstanbul'da, Bursa'da, Antalya'da, Efes'te, Kapadokya'da turist otobüslerinden inen orta yaşlı emekli tiplerine bakın!
Adamlar ve kadınlar cıvıl cıvıl.
Rengarenk kıyafetler giymişler ve bu ülkeyi gezmeye ta uzaklardan gelmişler.
Büyük ihtimal bu seyahati sadece emekli maaşlarıyla yapabiliyorlar.
Bizim emekliler niye uçaklara otobüslere doluşup Viyana'ya, Tokyo'ya, Berlin'e falan gidemiyor!
Bırak başka ülkeleri, başka kentleri...
Türkiye nüfusunun, evinden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayabilir kesimi yüzde kaç acaba?
TÜİK yoksulluk oranlarını her yıl açıklıyor.
Evinden uzakta 1 haftalık tatile para ayıramayanların oranı, yanlış anımsamıyorsam yüzde 65-70 civarındaydı. Tatil yapabilenlerin yüzde kaçının emekli olduğunu varın siz hesaplayın.
Adamların emeklileri dünyayı geziyor, bizimkiler ya kahvelerde pineklliyor, ya da evde torun bakıyor...