Hava Durumu

Benzinle balayındayız

Yazının Giriş Tarihi: 08.03.2022 07:57
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.03.2022 07:57

‘Dün gece bu gece evvelsi gece’ diye lümpen arabesk bir şarkı vardı, sanırım erotik içerikliydi, her gece her gece olur mu böyle manasında.

Bakıyorum da akaryakıt zammı haberlerine, durum aynı minvalde.

Dün gece, bu gece, evvelsi gece.

Adeta çoşkulu bir balayı ortamındayız akaryakıt fiyatlarıyla.

Boşumuz yok neredeyse.

Dudakları boynumuzda benzinin, motorinin parmak uçları kulak mememizde.

Her gece, her gece, muhtemelen yarın gece de.

Arabası olsun olmasın benzin ve motorin, toplumun bütününü etkileyen bir zam, iğneden ipliğe.

Umalım ve dileyelim de ilişkimiz, saat başlarını çeyrek geçe boyutuna gelmesin, yakın gelecekte.

‘KUVVA’CI HAZAL

‘Pera Palas’ta Gece Yarısı’ diye bir dönem dizisi başlamış, izlemedim, bilmiyorum.

Bildiğim bu dizi marifetiyle sosyal medyada ‘Hazal Kaya ‘oyunculuğunun tartışılıyor olması.

Ahmet Hakan misal ‘Hazal Kaya’dan nefretimin 5 Nedeni’ diye yazı yazmış Hürriyet’teki köşesinde. (5 neden de birbirinin aynı!)

Melih Altınok da şöyle yazmış Sabah’taki köşesinde:

‘‘Hazal Kaya masada karşısındaki ecnebi subaya ‘Atam gelecek sizi mahvedecek’ türünden şeyler söylüyor. Ama oyuncumuz öyle jest ve mimiklerle oynuyor ki, bir Türk olarak düşman askeriyle empati yapmaya başlıyorsunuz!’’

Muhabbete bak sevgili okur!

Oyuncu performansı üzerinden adam ‘keşke savaşı Yunan kazansaydı’ moduna gelmiş.

Hazal Kaya rolünü çok iyi oynasa, sanki gidip ‘Kuvayı Milliye’ye kayıt yaptıracak!

Beyninin arkasındakini açık etmiş, baklayı ağzından kaçırmış aslında, çaktırmıyor, edebiyat yapıyor ayağına yatıyor!

DİZİ-FİLM ÇOK MÜHİM

Dizi, film falan diye sakın küçümsemeyin.

Üretim ilişkileri diye başlar üretim biçimi diye devam eder, akabinde alt yapı üst yapıyı belirler, üst yapının alt yapıya görece bağımlılıkları vardır der, okuyucuya kafayı sıyırdığımı açık açık beyan ederim!

Ama bu film ve dizi konuları hakikaten mühim.

Nazi karşıtı, anti faşist filmler romanlar olmasa dünya ahalisi bu kadar ‘faşizme karşı omuz omuza’ olmazdı bence.

Yani ‘Piyanist’in, ‘Schindler Listesi’nin, ‘Hayat Güzeldir’in (La Vita e Bella), ‘Soysuzlar Çetesi’nin nazi karşıtlığı hususundaki etkisini yadsıyamaz kimse.

Diziden filmden nemalanma hususu, medya marifetiyle toplum dizaynı akidesi diyelim ya da her dönemde vardı fazlasıyla, bu aralar epeyce arttı.

Sadece bizde değil, her yerde.

(Ukrayna’nın paşası Zelenski misal dizi filmden gelme.)

ABDÜLHAMİT’İ YIKAN BAKKAL

KRT’de, Cumhuriyet’ten büyüğüm Zafer Arapkirli anlattı dün:

TRT’de ‘Abdülhamit’ dizisi varmış. Abdülhamit gidiyormuş bakkala, kasaba ohoo fiyatlar uçmuş. Lan diyormuş kendine kibarca, ‘bu esnaf benim altımı mı oyuyor, beni iktidardan düşürmeye mi çalışıyorlar acaba!’

Size de öyle mi geldi bilmiyorum bu ‘subliminal’ bana biraz kalın geldi.

Yani, adamlar oturuyor dizi yazıyoruz diye, o günlerden bu günlere ‘benzerlik tesis edip’ akıllları sıra ‘taht üzerine her dönem oyun oynandığı’ maşajını, pardon mesajını veriyorlar.

Abdülhamit halkın nefretini kazansın diye bakkalla kasabın lobi faaliyeti içinde olmaları, her ne kadar inandırıcılık zaviyesinde kalıyorsa gözyaşları içinde, yine de çaba çabadır.

Buna inanacak 3 kişi 3 kişidir. 3 oy bazen iktidarı değiştirir.

Bkz Timur’un ‘bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir dil bir insanı, ahçı bahçıvanı..’ diye bilinen tekerlemesine.

Hasılı, bugünün patates-soğan lobilerinin, terörist ayçiçek yağcılarının, vatan haini salatalıkçıların falan dedeleri de o günlerde Abdülhamit’i devirme gayreti içindelermiş.

Nelerle uğraşıyor, pis herifler!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.