Hava Durumu

Biz de geri alabilir miyiz?

Yazının Giriş Tarihi: 04.08.2020 07:44
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.08.2020 07:44

Kaçan danaları, kendini kesen kasapları, bayramı fırsat bilip kaçak kesim yapanları vs saymazsak, geçen bayramın en enteresan haberi bana göre, Sayın Cumhurbaşkanımızın bilmem kaçıncı 'prompter' kazasıydı.

Cumhurbaşkanımız arkasında cumhurbaşkanlığı forsu olduğu halde AKP İl Başkanlarıyla konuşurken, senkron tutmadı, prompter bir kez daha hızlı gitti ve..

Cumhurbaşkanımız 'geri al' demek zorunda kaldı.

'Efendim canlı yayındayız!'

'Geri al!'

İnsani hatalardan, makinalarla insanların imtihanından çıkan nahoş vaziyetlerden malzeme çıkaracak değilim.

Bu olaydan hareketle sadece keşke demek istiyorum, ah keşke gümbür gümbür akan şu hayat ırmağında, herkesin birkaç kez 'geri al' deme hakkı olsa.

Geri al, ölmeden anneme onu ne kadar sevdiğimi söyleyeceğim.

Geri al, işten kovan patrona iki çift lafım olacak, söyleyemedim, içimde kaldı.

Geri al, kazandığım banka sınavı sonrasında girdiğim mülakatta kendimi daha iyi ifade etmeye çalışacağım.

Geri al, İstanbul'da çalışma teklifini bu kez sudan bir sebeple reddetmeyeceğim.

Geri al, bunu mutlaka geri al, lisede, coğrafya sözlüsünde sorduğu soruyu bilemedim diye tırnaklarını kulak mememe batıran öğretmene bir hareket çekeceğim, lütfen geri al.

Herkes düşünsün şimdi..

Hayatın akışını bir kere veya birkaç kere geri alma imkanımız olsaydı, nerelerde, ne zaman kullanırdık acaba diye.

PROMPTERİN İCADI

Bakmayın şimdi siyasilerin hatiplerin eklentisi olduğuna, prompter, TV spikerleri önlerindeki kağıdı okumaktan kurtarılsınlar diye icat edildi.

Haber metinleri sisteme girilmeye başlandı.

Sonra spiker kamera ekranından akan yazıları okudu.

Hasılı, 'Ne kadar akıcı konuşuyor bu spiker' bir medya yalanıdır!

Akıcı olan spiker değil, prompter!

Önceleri 'reji'de oturan bir operatör akıtıyordu yazıları.

Bazen hızlı akıtıyor, haber okuyan spikeri dıgıdık dıgıdık koşturuyordu.

Bazen de çok ağır akıtıyor, spikeri ve dolayısıyla izleyiciyi de bayılacak hale getiriyordu, mıy mıy mıy...

Sonra bir icat daha yaptılar, 'prompter'in hızını ayarlayan 'maus' gibi bir aleti spikerin eline verdiler.

Yani gaz ve fren spikere bırakıldı. Olay tatlıya bağlandı.

SAHİCİLİĞİ YOK EDİYOR

33 yıldır medyanın içinde olan, yazdığı metinler sunucular tarafından okunmuş bilirkişi olarak söylüyorum:

Sadece prompter olayından giderek medyada göz önünde bulunan spiker ve sunucuları da ikiye ayırmak mümkün.

Bir, prompter bağımlıları, ki bunlar insanın yüzüne ölü balık gibi bakarlar ekseriyetle.

İki, prompter olmadan da sunuculuk yapabilen, birkaç notla koca programı domine edebilen gözleri ışık saçan tipler.

Banu Güven, Nevşin Mengü, Sedef Kabaş bu gruba harika örnekler.

Birinci grup kusursuz konuşmasına rağmen evinde oturup TV izleyen vatandaşa sıcak gelmez, sempatik gelmez.

Gerçek hayattaki tipler böyle değil çünkü.

Mehmet Ali Birand, Ali Kırca, Reha Muhtar vs konuşurken hata yapabildikleri, bazen kurdukları cümlenin içinden çıkamayıp boğulup kaldıkları, bazen dilleri sürçtüğü, bazen bazı sözcüklere dilleri dönmediği için vatandaşa hep daha 'sahici' gelirlerdi.

Özetle, beynin varsa, yüreğin varsa, konuya da hakimsen.

Gerek yok promptere.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.