Hava Durumu

Bu nasıl demokrasi, Nancy Pelosi!

Yazının Giriş Tarihi: 10.01.2021 08:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.01.2021 08:00

Senin demokrasin çok mu iyi diye itiraz edileceğini bildiğim halde, şu kafiyeli soruyu sormanın şehvetinden mahrum bırakamıyorum kendimi:

'Peki bu nasıl demokrasi, Nancy Pelosi?'

Bu abla, ABD Temsilciler Meclisi'nde demokratların lideri.

Yaşına hürmetten abla diyorum çünkü O göreve geldiğinde, Türkler Anadolu'ya girmiş, Beyoğlu'na kravatsız çıkmamaya bile başlamıştı. Lefter'le Can Bartu'nun Papazın Çayırı'nda ayaktopu eda ettikleri günler.

Sık sık Trump'la sıkı polemik yaptı bu abla.

En son adama 'şişko' dedi, o da buna 'akıl sağlığı yok' dedi.

Ama en popüler polemikleri seçim sonrasında oldu. Trump oylarının çalındığını öne sürüp seçim sonucunu tanımayacağı hususunda ileri-geri konuşmaya başladığında Nancy Abla işin içine 'bizi' de katıp 'Aloo' dedi Trump'a:

'Burası Kuzey Kore değil, Rusya, Türkiye değil, Suudi Arabistan hiç değil. Burası Amerika, burada demokrasi var!'

Kongre binasında boynuzlu Kaptan Swing'ler gezmeye başlayınca, sakallı bir adam bunun makamında masaya ayaklarını koyunca...

'Yaa Pelosi' dedim içimden, 'çalma kapımı, çalarlar kapını!'

Silahlar çekiliyor, adamlar ölüyor, senatörler korkudan masanın altına atıyorlar kendilerini.

Hepsinden daha kötüsü, Türkiye gibi ülkelerden verilen 'sükunet ve itidal' tavsiyeleri..

Ne dersin Pelosi, birilerinin silahlı kuvvetleri, size demokrasi getirmeye gelsin mi?

ANDAVANDALLAR!

Kongre binasını basan vandalların ortak özelliği 'göçmen karşıtı' olmaları.

Göçmen ülkesinde yaşayıp göçmen karşıtı olmayı nasıl beceriyorlar anlayamıyorum.

Bakir bir sahile ev yapıp kendinden sonra gelenlere 'buralar çok bozuldu' gözüyle bakan iki 100'lüler gibi.

Amerika kıtasının kadim halkları belli. Yerliler, İnkalar, Mayalar vs.

Ülkedeki beyazların tamamı göçmen! (Aslına bakarsan dünyanın 7.5 milyarlık ahalisinin 5.5'i zaten doğduğu yerde yaşamıyor. Seyyarenin geneli göçmen zaten!)

De, gel bu andavallara anlat bunu. Asıl göçmen sizsiniz diye.

'Andaval'la 'vandal'ı birleştirip 'andavandal' demek lazım bunlara, bundan böyle.

KELEKÇE!

Boğaziçi Üniversitesi'nin kapısına kelepçe takılması olayına 'kelekçe' diye isim taktım. Polis şeflerini bile rahatsız etti çünkü bu kelepçe, pardon kelekçe!

Haklı bir öğrenci protestosu, sadece bu hareket nedeniyle haklılığını katladı, tarihe geçti. Yıllarca akıllardan çıkmayacak, ne zaman özerk ve demokratik üniversite muhabbeti açılsa, gündeme gelecek.

Şimdi net anımsamıyorum. Sanırım ABD'deki üniversitelerden birinde Filistinli bir öğrenci grubu Yahudi bir öğretim üyesini taşlamıştı. Tam da Filistin'de yaşanan bir mezalimin akabinde. Yahudi öğrenciler bu 'şiddet eylemi' üzerine toplanıp Filistinli öğrencilere ağır bir ceza verilmesini istediklerinde, üniversite senatosu şöyle bir yanıt vermişti Yahudi öğrenci topluluğuna:

'Ülkelerinde acı çeken öğrencilerin tepkilerini bir biçimde gösterme hakları vardır!'

Taş atmanın bile ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirildiği bir yer olabiliyordu demek ki üniversite.

Yaşım müsait, 70'li yıllardan 'Hasan Tan ODTÜ'ye rektör olamaz' protestolarını anımsıyorum.

Üniversite öğrencilerinin rektörlerini beğenmeme hakkı olmalı zaten.

Sadece öğrencilerin de değil, öğretim üyelerinin, çalışanların, hatta eski mezunların bile. Bu kesimlerin tamamı oy kullanıyor zaten çoğu ülkede, rektör seçimlerinde.

Unuttuk gitti, çok eskiden değil, yakın geçmişte bizde bile rektörler seçimle gelirlerdi göreve...

TAKMA AŞIYI KAFAYA

Bu memleketi çok seviyorum. En çok da şu 'panik yok, hallederiz' hallerimizi.

Misal dünya aşıya başladı, epeyce bir ülke aşıladı vatandaşlarını, milyon milyon.. Biz 10 kişiyi bile aşılamadık.

Aşılamadık ama bunu kafaya da takmıyoruz gözlemlediğim kadarıyla.

İçimizden biri çıkıp aşı zamanı geldi de geçiyor falan bile demiyor. (İnanmayacaksınız yazının tam bu aşamasında saate baktım! Geç kalıyoruz galiba duygusuna zerre kapılmadım.)

Aşı yok zaten bizde. Aşılanan da yok haliyle.

Herhangi bir tarih veya takvim veren yetkili de yok.

Bunca yokluk içinde hani nerede benim aşım diyen biri çıkarsa, asıl o arkadaşa şaşırmak lazım aslında.

Şahane ülke valla.

Berat Albayrak'ın nerede olduğunu merak etmediğimiz gibi, aşıyı da hiç merak etmiyoruz. Hasılı, yuvarlanıp gidiyoruz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.