Büyükbaş davası...

‘Büyükbaş hayvan bir saraya girdiğinde kral olmaz, o saray ahır olur’ sözleri hakikaten çok ağır!

Kınıyorum.

Sen nasıl diyorsun şu lafı ya, nasıl ağzına yakıştırıyorsun..

‘Büyükbaş hayvan bir saraya girdiğinde…’ diye.

Büyükbaş hayvan kim?

Saray neresi, ahır ne?

Valla çok ayıp olmuş.

Lafı bir-iki kez okudum. Çok üzüldüm.

Büyükbaş hayvan denir mi ya hiç kimseye?

Sarayı nasıl ahıra benzetirsin?

Bir daha kimseyi ‘benzetme’ de aklın başına gelsin.

Büyükbaşmış, saraymış, ahırmış..

Çok ayıp olmuş valla, hem de dünyanın en kibar adamına.

İkinci cümlede yazdığım gibi, kınıyorum.

160 BİN SORUŞTURMA

Bu coğrafyada hakaret suçu ilk kez işlenmiyor.

Adalet Bakanlığı verilerine göre, Sedef Kabaş olayı 160 bin küsur soruşturmadan sadece biri.

Tayyip Bey bu hususta aslında belki de dünya rekortmeni!

Dün televizyonda konuşuluyordu, söylemesi kolay hakikaten 160 bin soruşturma açılmış, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı hakkında bıdı-bıdı edenlere, ileri-geri konuşanlara, sivri dillilere, koparılası dillere, çalakalem yazanlara, klavyesinin ve ağzının ayarını tutturamayanlara..

Çoğuna ‘takipsizlik’ verilmiş ama 38 bin küsurunda ‘yargılama’ yapılmış.

Toplamda 12 bin 800 mahkumiyet kararı çıkmış.

Ve bu mahkumiyetlerin halen 3 bin 600’ü içerde!

160 bin soruşturma çok fazla bence de.

Cumhurbaşkanı sadece ‘diploması yok’ diye ‘dedikodu’ yapanları dava etmiyormuş, duyduğuma göre!

Sayı 200-300 binleri bulacak demek onları da etse.

(Son 4 cümlede, e yarım kafiye!)

HAKARET- HAREKET

Yargıtay’a göre ‘dil koparmak’ tehditmiş.

Vakti zamanında böyle bir karar verilmiş.

Yargıtay kararları emsaldir bilirsiniz.

Dil koparmaya bir kere ‘tehdit suçu’ dendiğinde, artık tüm dil koparma söylemleri, eyleme dönüşebilme ihtimalli ‘hakaret’ler sınıfına katılıp ‘hareket’ için tehdit kabul ediliyor.

Rica etsek Yargıtay acaba ‘beynine sıkmak’la alakalı da bir içtihat yazabilir mi? ‘Kafaya sıkmak’la aynı değerlendirilebilir.

Bu laf edildi hafta sonu, beyin de kafanın içinde neticede.

(Dil koparmak, beynine sıkmak, var mı bildiğiniz sakin bir yer kaçacak!)

BİZDE ÜSLUP BÖYLE

Aslına bakılırsa kimseye hakaretten dava açılmamalı bu coğrafyada.

Baksanıza ‘aramızdaki günlük konuşmalarda’ ettiğimiz laflara:

İki ayyaşın yaptığı yasa, terörist, cibiliyetsiz, alçak, zalim, kadın mı kız mı bilemedim, artistlik yapma, ananı da al git, haşhaşi, çapulcu, mezarlık soyguncusu, sapıklar, İsrail dölü, affedersin Ermeni, edepsiz kadın, aydın müsveddeleri, sanatçı müsveddesi, bunlar ateist, bunlar Zerdüşt, aile nedir bilmez çoluk çocuk nedir bilmez, belden aşağı sanat, edep yoksunu, edep fukarası ahlaksız, bu adam ürkek, bu adam pısırık, bunda  yüz yok, bunda haysiyet yok, hanımefendinin kaçacak deliği yok, portakal mıdır mandalina mıdır narenciye midir, karakteri bozuk, ya sen geri zekalı mısın, cinsi cibiliyeti belli, haysiyet celladı, bunlar kan emici, nankör..