Demokrasi, acil demokrasi..

Bu satırları Cumhurbaşkanı'ndan müjde beklendiği saatlerde yazıyorum. Cumhurbaşkanı çıksa, şu kadar büyük petrol yatağı bulduk, şu kadar büyük doğalgaz rezervi bulduk dese de başlığı değiştirmeyeceğim.

Bizim için acil olan demokrasi.

Hem de tüm kurumlarıyla kurallarıyla.

Basın özgürlüğü de içeren.

Vatandaşa söz söyleme hakkı da tanıyan.

Yargısı bağımsız, yürütmesi denetlenebilen, yasaması özgür.

Çünkü biricik ihtiyacımız bu.

Bakın, petrol ve doğalgaz zengini ülkelere.

Körfez ülkelerine, Kafkas ülkelerine.

Hangisinde demokrasi var?

Hangisinin vatandaşları mutlu mesut müreffeh!

Doğal kaynaklarla mutluluk arasında ters yönlü bir ilişki var sanki.

İngiliz iktisatçı John Maynard Keynes 1800'lü yılların sonunda söylemiş zaten toplumların asıl neye muhtaç olduğunu.

Demiş ki:

'Zengin olmak için verimli arazilere, maden yataklarına falan ihtiyaç yok. İyi organize olabilen ülkeler de zenginliği tadacaktır!'

Bizim ihtiyacımız bu işte!

Tam demokrasinin organizasyonu..

AH MARMARA VAH MARMARA

Marmara Denizi'nden daha büyük doğal kaynak olur mu?

Doğalgaz rezervlerinin alayına bin basar.

Dünyanın bütün petrol kaynaklarına el öptürür.

Marmara'da tamı tamamına 124 balık türü, hidrobiyolog Levent Artüz'ün deyişiyle, sizlere ömür!

1989 yılının ekim ayında ölmüş Marmara! Adam 'rahmetli' diye bahsediyor koca denizden. O deniz ki, her tarafı Türk karaları ile kaplı, dünya genelinde 'bizim' diyebileceğimiz yegane tek biricik deniz.

İstense, her türlü balıkçılık geliştirilebilir, istense tüm dünyaya balık satan, balıkçılıkla dünya lideri bir ülke olabilirdik Marmara sayesinde.

Ne yaptık?

Öldürdük güzelim iç denizimizi.

Mide kaldıran, yüz buruşturan 'müsilaj' görüntüleri nedeniyle artık manzara olarak bile faydalanabilecek durumda değiliz.

Ecnebinin biri çıksa dese ki:

'Siz Türkler, kıymet bilmiyorsunuz, yerleşik hayatı beceremiyorsunuz. Hadi tekrar göçebe kültürüne dönün, bozkırlarda kıl çadırlarınızda yaşayın.'

Var mı adama diyecek lafımız!

Yok.

Marmara'yı, dünyanın balık ambarını öldürdük.

Görünen o ki, sadece Marmara'yı öldürmekle yetinmeyeceğiz.

Bütün gölleri, bütün dereleri kurutacağız.

Bu coğrafyayı, bu dünyanın en güzel ülkesini sanki hak etmiyoruz.

İçim acıyarak, yüreğim burkularak, hakikaten çok üzülerek yazıyorum bu satırları.

MİLYAR METREKÜP!

Gelelim müjdeye. Cumhurbaşkanı'nın Zonguldak müjdesinde kullandığı değere dikkat ettiniz mi? Ben ettim!

Milyar metreküp!

Milyar metreküp dünya doğalgaz rezervi dikkate alındığında devede kulak bile değil. Olsa olsa devenin kulağının kılı. Hatta o bile değil.

Rusya, 50 trilyon metreküple dünya lideri. Dünya genelindeki payı yüzde 24.

İran, 33 trilyon metreküple ikinci.

Katar, ABD ve Türkmenistan ilke 5'e giren diğer ülkeler.

Türkiye doğalgaz rezervine sahip ülkeler sıralamasında yüzde bir bile değil yüzde 0.26 ile 28'nci.

Zonguldak müjdesi ile 25'nciliğe ya çıkar ya çıkmaz.

Hasılı ve de kelam...

Doğalgaz müjdesi 'trilyon metreküp' diye anons edilmediği sürece, müjde sayılmaz, dikkate bile alınmaz.

Belki sadece şu açıdan dikkate değer!

Bu ülke ne zaman seçim sathı mailine girse petrol bulunur, doğalgaz bulunur.

Ufukta bir seçim varsa biraz daha doğalgaz ve petrol bulunacak demektir!..

Dolayısıyla bu müjdelere, seçim yaklaşıyor galiba diye sevinelim bana kalırsa..