Hava Durumu

Dikkatli kullanalım!

Yazının Giriş Tarihi: 21.03.2021 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.03.2021 07:30

Son bir buçuk yılda 2 ekonomi bakanı eskittik.

4 tane TÜİK başkanı eskittik.

3 tane Merkez Bankası başkanı eskittik.

Bu millete de bir şey dayanmıyor.

Arkadaşlar, biraz dikkatli kullanalım lütfen ya.

Bir merkez bankası başkanı kaç yılda yetişiyor farkında mıyız?

Veya bir ekonomi bakanı?

Bir kişinin ekonominin en tepesi bakanlık mertebesine ulaşması için kaç yıl dirsek çürütmesi, kaç yıl ekonomi tahsil etmesi lazım bir fikriniz var mı?

Bu nasıl millet, bakan dayanmıyor, bürokrat dayanmıyor.

Bir buçuk yılda 4 TÜİK başkanı eskitilir mi abi?

Kullan at tıraş bıçağı mı bu!

Az tasarruflu olalım birader.

İnsan dediğin de beşeri sermaye neticede..

Yazıktır, günahtır, israftır.

Olmadı yenisi, bu da olmadı, sıradaki, bu böyle nereye kadar.

Hor kullanmayalım, üzerlerine titreyelim, azami dikkat gösterelim millet!

Kullan at, kullan at, adam kalmayacak memlekette.

KADINLAR VARDIR

Türkiye, bir kişinin verdiği kararla İstanbul Sözleşmesi'nden çekildi.

Televizyonunu yeni açanlar için söyleyelim, İstanbul sözleşmesi kadınlara yönelik şiddetle mücadele içeriyordu.

Aile içi şiddetin önlenmesini içeriyordu.

'Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ydi açık adı.

Dünya ahalisi onu İstanbul Sözleşmesi diye biliyordu.

İstanbul'da imzaya açıldığı için.

Türkiye'de imza atmıştı ama şimdi çekti imzasını.

Kadına şiddeti folklorik hareket haline getirenler..

Aile içi iletişimde şiddeti araç olarak kullananlar..

Öküzler, hıyarlar, hanzolar, kaba-sabalar, magandalar..

Aile reisinin erkek olduğunu düşünenler..

Kız çocuğu gülmez, konuşmaz, kırar dizini evde oturur diyenler..

Aslan oğlum çok çapkın diye övünenler, ama aynı şeyi kızı yapsa ağzını burnunu kıranlar..

Kadını ikinci sınıf insan gibi görenler..

Tarikatlar, cemaatler, işitçiler, talibancılar, boko haramcılar..

Gözünüz aydın! Devir, bir süre daha sizin.

Ülkenin aydınlık yarınları, mutlaka ama mutlaka yine girecek o sözleşmeye.

YARISI YANAN KÖY

Geçen hafta içinde Artvin'in Yusufeli ilçesine bağlı Dereiçi köyünde 50'ye yakın ev yandı. Can kaybının yaşanmadığı o yangın vesilesiyle gazeteci arkadaşım Özcan Yazıcı'nın 3 yaşında sebep olduğu benzer vukuat geldi aklıma.

İl yine Artvin, ilçe Ardanuç.

Köyde buğday hasadı yapılmış. Afacan Özcan'da 4 ahşap direk üzerine kurulu evin ambarında buğday saplarıyla oyuncak ev falan yapıyor, yine ambardan yürüttüğü kibritle. Bizim Afacan oyuncak evi yakarken, alev büyüyor ve ev yanmaya başlıyor. Bu kabahat yüzünden dayak yiyeceğini öngören Özcan, gidiyor evin kapısını da kilitliyor, hamile yengesinin üzerine!

Yıl 1973.

Neyse konu-komşu yetişiyor, yangınlar (!) söndürülüyor, yenge kurtarılıyor ama köyün yukarı tarafı neredeyse tamamen yanıyor.

Makus sosyoloji. Evi yananların çoğu İstanbul, Ankara, Bursa gibi kentlere göçmek zorunda kalıyor.

Yıl 1993.

Özcan üzgün ve mahcup yaktığı köye turistik seyahatte. Köye çıkarken aşağıda bir köylü çekindiği ama beklediği tepkiyi yüzüne karşı dile getiriyor:

'Bu köylü sana çok kızgın Özcan, biliyorsun değil mi?'

'Biliyorum!'

'Bilhassa da evi yanmayanlar!'

'Anlayamadım!'

'Yakmışken aşağı tarafı da yaksaydı keşke diyorlar.. Şehre gidenler hep adam oldu çünkü.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.