Dua, yasa dışı eylem sayıldı

Şanlıurfa'nın Suruç ilçesine bağlı 30 mahallenin sakinleri 'elektrik duası'na çıktıkları için haklarında savcılık tarafından soruşturma başlatıldı.

Bu soruşturmadan neyi anlıyoruz?

Temel ve özel ihtiyaçlar için dua edilebilir ama topluca değil.

Nedir temel ihtiyaçlar?

Hava ve su, başta.

Beslenme, barınma, giyinme, eğitim, sağlık.

Akabinde, ulaşım, kültür, eğlence vs.

Suruçlu vatandaşların olayı,dua konusunu biraz daha çeşitlendirmeleri.

Elektrik duası, sanırım dua tarihinde bir ilk!

Önü mutlaka alınmalı. Elektrik duasına önlem almazsan, arkasından doğalgaz için, ulaşım için, sağlık ocağı için, hatta bedava internet için falan duaya çıkılabilir ki, bir bakmışsın, 'dua etmek' olmuş sana cillop gibi bir sivil itaatsizlik kampanyası.

Daha büyük bir anarşik ortam düşünemiyorum.

Öyle ya canım, otur evinde et duanı, kim karışır, bireysel.

Ya da topluca et ama sosyal medya marifetiyle memleketin geneline duyurma!

Mahallelilerin duanın sonunda 'hepimiz Ak Partiliyiz' şeklindeki beyanatları umalım ve dileyelim ki 'hafifletici' neden sayılsın.

KURU EKMEK

Tuhaf, anlamsız, önyargılı konuşma sektörü açısından, bundan daha mümbit, bundan daha verimli bir coğrafya, arasan bulamazsın.

Gün geçmiyor ki, biri bir şeyler yumurtlamasın.

Biri bir inci salmasın piyasaya.

Vekilin biri, 'vatandaş kuru ekmek yiyor' diye, hayli dokunaklı, hayli iddialı laflar ederken Meclis kürsüsünde, laf atılıyor, 'Kuru ekmek yiyorsa, aç değil demek ki' diye.

Abinin yoğunlaştığı detay, yaş veya kuru mideye herhangi bir karbonhidrat iniyor mu, durumu.Kuru ekmek bile bulamasaydı, o kötü olurdu işte diye bir defans kurmuş kendine.

NİŞANTAŞI VE ÜNİVERSİTE

Tuhaf, anlamsız, önyargılı konuşma sektörü açısından, bundan daha mümbit,bundan daha verimli bir coğrafya, arasan bulamazsın. (Başka bir yazıya yine aynı girişi yaptığıma dikkat buyurun.)

Bu kez bir profesör oturmuş televizyon ekranında, kendisi için ayrılan 6 bölü birlik kareye, diyor ki:

'Üniversiteler fuhuş evi!'

Her il'e üniversite açmakla övünen bir siyasi parti mensubu olsam ilk ben tepki gösteririm bu lafa. 'Sen bize ne demek istiyorsun lan', diye kibarca!

Hoca demeye dilim varmıyor, adamda, tek önyargı bu fuhuş meselesi değil. Bilinç altının derinlikleri, 'Fatih- Harbiye' sosyolojisi!

Onu da şu lafından anlıyoruz:

'Üniversitelilerin yerleştikleri bölgeler Nişantaşı gibi!'

Demek ki, bu abiye göre, gelir düzeyi iyi, kültür- sanata önem veren, görece daha sosyal olan muhitlerde takılanlar, tırnak içinde 'bizden' değil.

Ben Nişantaşı'nda yaşıyorum, kimseden bir kelek görmedim diyen, diyecek çok mütedeyyin insan vardır, en çok onlar rencide olmuştur bu lafa da.

NOT: Nişantaşı Üniversitesi diye bir üniversite var İstanbul'da. Bu arkadaşlar iki kat rencide olmuştur herhalde bu laflara.

ASRIN DİPLOMASI!

FİLA tarafından 'Asrın Güreşçisi' ilan edilen Hamza Yerlikaya'nın lise diplomasının sahte çıkması, geçen hafta sonunun ilginç haberlerinden biriydi.

Lise diplomasının sahte olması meselesinin asıl dayanağı, milli sporculara sınavsız üniversiteye giriş imkanı tanıyan yasal düzenleme.

Milli güreşçi bakmış üniversite sınavsız.

Lise diploması tedarik etme cihetine gitmiş.

Yasa koyucu zamanında, milli sporcu ortaokul ve liseden mezun sayılır diye bir düzenleme yapmış da, Hamza mı bunu değerlendirmemiş.

Tamamen yasa koyucunun kabahati!..

Artı, Vakıfbank'ın yönetim kurulunda yer alan birine lise diploması sormak da, bizim ayıbımız bence.

KUYRUK

70'li yıllarda Amerikan ambargosu nedeniyle bazı malların satışında kuyruk olması hadisesi, bilhassa Özal'lı liberal yılların görece bolluk ortamı sebebiyle sağ siyaset tarafından her zaman çiğnenen bir sakız olmuştur.

Sol, sosyal demokrat muhalefetin bugünlerdeki kuyruk ortamlarını gündeme getirmesi, o günlerdeki söylemlerin rövanşı aslında.

Kuyruk olayı, kimin döneminde yaşanırsa yaşansın, arzın yetersiz, talebin fazla olduğu her dönem yaşanır.

Mal azsa, para varsa, ne yapacaksın? Kuyruğa girip sıra sana gelinceye kadar o malın bitmemesi için dua edeceksin.

Asıl kötü olan kuyruk değil.

Ahalide kuyruğa girecek kadar bile para olmaması.