Düşün ama ifade etme!..

Düşünmek serbest aslında. Hindi gibi olanı ama.

Otur düşün, kalk düşün, yat düşün.

İstersen git klozete otur, Rodinheykeli gibi poz vererek düşün.

Tarih boyunca yasaklanan engellenen düşünce özgürlüğü değil.

İfade özgürlüğü.

Düşünceyi söyleme hali yani.

En basit ifade şekilleri ne?

Başta konuşmak, sonra yazmak.

Dahası var: Çizmek, yontmak, şarkı söylemek, oynamak!

Krallar, padişahlar, diktatörler ve bilumum otoriter ve totaliter rejimler, düşünceyi yasaklayamayacaklarını bildikleri için, daha ziyade konuşmaya ve yazmaya konsantredirler.

Konuşan ve yazan bir siyasetçiyle, yazan ve konuşan iki gazetecinin aynı gün hem de aynı anda (yani organize) pataklanması aslında.

Hepimizin ifade özgürlüğüne saldırı bana kalırsa.

Bunu bu çerçeveden göremediğimiz ve tavır alamadığımız sürece, daha çok pataklanırız milletçe. (Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı bu saldırıları kendilerine yapılmış saymalı bence.)

DÜNYA ŞAMPİYONU ÜLKE

2020 yılında gıda fiyatlarındaki yıllık yüzde 20.6 artışla OECD ülkeleri içinde uzak ara şampiyon olduk. Uzak ara diyoruz çünkü ikinci Şili'de bu oran 7.6, üçüncü İzlanda'da 6.9. (OECD ortalaması 3.3.)

Bu ülkede gıda, bilhassa da temel gıda, siyasetin ana konusu. Hükümetler götürdü, hükümetler getirdi enflasyon. Boşuna değil, son belediye seçimlerinde çoğu adayın, üreticiden aldığı malı direkt tüketiciye ulaştırma sözü vermesi falan.Hasılı garibanlıktan olsa gerek, bu ülkede gıda fiyatları, her dönem siyaset malzemesi.Bilhassa da ekmek.

EKMEK SİYASETİ

Ekmek siyasete nasıl malzeme edilir derseniz, buyurun İstanbul'a, Halk Ekmek büfeleri muhabbetine.

Ekrem İmamoğlu baktı mahalle sayısı 800 küsur, Halk Ekmek büfesi sayısı 500 küsur ve büfeler önünde 1 Liraya ekmek almak için vatandaş uzun kuyruklar oluşturuyor. 142 tane daha büfe açma konusunu Meclis'e getirdi. Meclis'te çoğunluk AKP ve MHP'lilerde olduğu için teklif otomatik red edildi!

Allah'tan İmamoğlu uyanık biri.Madem büfeye izin yok dedi tuttu 40 tane mobil araçla 1 Liralık ekmeği vatandaşın ayağına götürmeye başladı.

Retçi kesim baktı, böylesi onlar için daha fena. Şehirde dolaşan her araç İmamoğlu'nun değirmenine su taşıyor, yani ekstra reklam oluyor.

Tuttular bu kez büfe sayısını artırmak için kendileri teklif verdiler!

Teklife bir de bazı büfelerin şehit ve gazilere verilmesi şartını koyarak. (20 yıllık AKP döneminde sadece 3 şehit veya gaziye büfe verilmiş sadece.)

İşin bir de basın-yayın bölümü var ki, o boyut çok daha vahim.

AKP ve MHP'lilerin büfe önerisi sanki bir önceki oylamayı reddeden onlar değilmiş gibi yayınlandı çoğu medyada. Teklifin orijinalinin reddedildiğinden hiç söz edilmedi hatta.

Özetle, sadece temel gıda fiyatlarında dünya şampiyonu değiliz aslında, medya rezilliklerinde de uzak ara çekeriz bence, Tün dünyaya.

ÖPÜŞMEYİ ÖZLEMİŞ ADAM

Vatandaşın biri merak etmiş sormuş, diğeri de cevap vermiş:

'Aşılar yapılınca maske mesafe durumu ne olacak?'

'Aşılılar öpüşecek, biz bakacağız!'

Henüz 'korona'nın k'si yokken, yani maske, mesafe ve temizlik konusu hayatımıza bu denli girmemişken, her karşılaşmada hal- hatır sormada, erkek erkeğe veya kadın kadınaşapır şupur öpüşmenin ve tokalaşmanın hijyenik bir alışkanlık olmadığı hususunda yazı yazmış bir kardeşinizim.

'İkimizde aşı olduk, gel şöyle doya doya öpüşelim Hamdi Abi' durumunun artık yaşanmayacağından eminim.