Emekli maaşı sömürüsü!

Gazetecilik klişelerinden biri şöyle:

İnsanlar ceplerini ilgilendiren haberleri daha çok okur!

Gazeteci ağabeyim Ahmet Yıldız hafta içinde sosyal medyada şu enteresan bilgiye yer verdi.

Takvim gazetesi 365 günün tam 302'sinde 'emekliye müjde' türü haberlere yer vermiş. Bu gazete 'Emekliye yüksek maaş', 'Emekliye çifte kazanç' gibi başlıkları - neredeyse- her gün atmış.

Ankara memur kenti ya. Rüzgarlı sokakta dandik gazeteler basılır, bunlar Ulus'ta, Kızılay'da (yani memuru bol muhitlerde) bağıra- çağıra gazete satan çocuklar marifetiyle vatandaşa kakalanmaya çalışılırdı. O çocuklar en çok 'yazıyor yazıyor, katsayı belli oldu' diye veya 'yazıyor yazıyor, memur maaşına zam yapıldı' diye bağırırdı. Gazetede başka haber olmadığından değil, maaş haberinin iştah artırmasından.

Bir de memuru fazla olmayan semtler vardı. Oralarda da taktik hangi semtten geçiliyorsa o semtin adını anarak cinayet haberi vermekti:

'Yazıyor yazıyor, Dışkapı cinayetini yazıyor!'

Takvim gazetesinin yaptığı da bu işte, üç aşağı beş yukarı.

Dün, memura 7.36, SSK ve Bağ- Kur emeklisine 8.36 zam yapılacağı belli oldu. Merakım şu:

Bu gazete bu oranlara bakarak, 'Ne dediysek o' veya 'yayınımız ses getirdi' diyebilecek mi acaba?

ENFLASYON 14 MÜ 36 MI?

Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK, yıllık enflasyonu 14.60 olarak hesaplayınca, memur ve emekli maaş zammı da buna göre 7-8 civarında açıklandı.

TÜİK harbi TÜİK olsaydı böyle bir oluşum herhalde kurulmazdı. Ama kurulmuş işte. Kısa adı ENAG olan Enflasyon Araştırma Grubu, yıllık enflasyonu 36.70 olarak açıklamış.

İşin en enteresan tarafı, ENAG'ın TÜİK'le aynı mal ve hizmet sepetini, hem de aynı ağırlıklarla kullanması. Yani Kurum da Grup da, hesabı aynı sepete bakarak yapıyor!

Tuhaf değil mi?

Başka mallar veya hizmetler değil, ağırlıklarda falan da fark yok.

Ama iki ayrı enflasyon rakamı çıkıyor.

Kurum veya Grup.

Biri ağır yalan atıyor!

Sizce hangisi?

BU SENE İYİ REKTÖR YAPTI

Boğaziçi Üniversitesine AKP adayı Prof. Dr. Melih Bulu'nun atanması konuyu yeniden gündeme taşıdı. Oturmuş saymışlar, tam 20 eski milletvekili rektör olmuş. Zaten Boğaziçi'nin eski rektörü de AKP'li vekilin kardeşiymiş.

Halen Ege, Abant İzzet Baysal, 9 Eylül, Malatya Turgut, Necmettin Erbakan, Kars Kafkas, Kütahya Sağlık Bilimleri, Van Yüzüncü Yıl, Ankara, Avrasya, Kayseri Erciyes, Nevşehir Hacı Bektaş ve Atatürk Üniversitesi'nde rektörlük yapan isimler ekseriyetle..

Ya eski vekil, ya vekil adayı, ya eski belediye başkan adayı veya bu tip isimlerin kardeşi ve eşi falanmış.

Atladıklarım mutlaka vardır, tam sayamadım, sayarken yoruldum.

Zaten haberin bu tarafıyla değil, şu tarafıyla ilgiliyim:

AKP'li olmayabilir, bu partiyi kıyasıya eleştirebilirsiniz. 'Oldu olacak üniversiteleri direkt AKP İl başkanlıklarına bağlayın' falan da diyebilirsiniz.

Bana kalırsa en azından şu hususta hakkını teslim edin!

AKP çok rektör çıkaran bir parti.

(Var mı bir tane bile CHP'li rektör! Yok. )

Artı, olayın bir tür 'geri dönüşüm projesi' tarafı da var.

Eski vekillerin rektör yapılması, beşeri bir geri kazanım, bir tür yeniden değerlendirme olayı bana göre..