Hava Durumu

Enflasyonun ilacı demokrasi

Yazının Giriş Tarihi: 15.02.2022 07:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.02.2022 07:54

Fiyatlar genel seviyesinin yüksekliği diye izah edebileceğimiz enflasyonun iki türü var. Bir, talep enflasyonu. İki, maliyet enflasyonu.

(Bir tane daha vardı, süktüktürel miydi ne, dilim dönmüyor, sütrük et!)

Temel gıdada KDV yüzde 8’den yüzde 1’e indirildi.

Bu şu demek:

100 TL’lik temel gıda aldığımızda yüzde 8’i devlete gidiyordu, artık yüzde 1’i gidecek. Marketler yeni KDV oranına göre etiketlerini düşürürse artık (az önce) 100 TL’ye aldığımız temel gıdaları 93 TL’ye alacağız.

Dilek ve temennimiz KDV indiriminin yarattığı iklimin fiyatlardaki ‘rijit’liği bir nebze kırması ve fiyat düşüşlerinin halkın biraz rahatlamasına vesile olması.

Olur mu?

Keşke olsa. İndirim indirimdir ama bizde enflasyonun asıl nedeni ‘maliyetler.’

Yani temel gıdada enflasyonumuz, maliyet enflasyonu!

Yani halk o malları aşırı talep ettiği için yükselmiyor fiyatlar, tersine yapısal sorunlardan kaynaklı yüksek maliyetler yüzünden fiyatlar böyle.

Bu satırları yazdığım sırada TV’de şu haber vardı. Kadınlar Kadıköy’de boş tencere ve tavalarla eylem yapmak istemiş. Polis, tencere ve tavaları yaralayıcı madde sayıp kadınları alana sokmamış. Onlar da durdukları yerde bağırmaya başlamış. Dağılırken polis yine müdahale etmiş, ‘toplu dağılmayın!’ diye.

Özetlersek: ‘Alana girmek yasak’, ‘tava-tencere, yaralayıcı madde ve ‘toplu dağılmayın dağınık dağılın!’

Enflasyonu düşürecek, mutfağı rahatlatacak, tencere ve tavayı neşelendirecek olanın ‘daha fazla demokrasi’ olduğunu düşünüyorum.

ÇIKAR TELEFONU!..

Sokak röportajlarında gençler geçinememekten, işsizlikten, gelecekten kaygılı olduklarından yakınıyorlar.

Dayılar, amcalar ve teyzeler ise bu röportajlara sızıp ‘çıkar telefonunu’ kontrası yapıyorlar.

‘Çıkar telefonunu’nun manası şu:

‘Biz neler gördük geçirdik, yine de sizin kadar yakınmadık, sineye çektik. Sizin her şeyiniz var, rahatınız yerinde, yine de yakınıyorsunuz.’

Bu, sosyal medyada laf sokulan, mahkum edilen, hatta alay edilen bir reaksiyon.

Bütün dayıların amcaların ve teyzelerin aynı tavrı göstermesi, aynı lafı etmesi, gençlerin ise hemen hemen aynı reaksiyonu göstermesi enteresan.

Kuşak çatışması veya kuşak farkı deyip geçmeyelim.

Olay giderek yaygın bir Türk folklor aktivitesi haline geldi çünkü.

Bir devlet yetkilisi ‘UNESKO Somut Olmayan Kültür Mirası’ listesine aday gösterse, çat kabul edilir, o derece.

Son izlediğim sokak rüportajında arbede çıkmasaydı keşke:

Dayı ‘çıkar telefonunu kaç para o’ diye bağırıyordu, delikanlı da ‘al 6 milyar! Gözüne sok’ diye karşılık veriyordu.

Bir güzel akidemizi, bir güzel geleneğimizi, bir güzel hasletimizi, alışkanlığımızı daha dejenere etmeden duramadık son tahlilde.

(Dayılar, teyzeler epey sinir bozucu olmaya başlamışlardı bence de..)

BOŞ DÜRÜM

Önemli günler ve haftalar yazıları yazmamaya özen gösteririm.

Yazarken fark ettim, dünün 14 Şubat Sevgililer günü olduğunu.

Sevgililer günü de zamanın ruhuna uygun kutlanıyor artık.

Haber şöyle:

Geçen sene kendisine sıvı yağ hediye eden eşine, sevgililer gününde benzin hediye etti.

Olay Artvin’de geçiyor.

Adam karısına geçen sene 5 litre ayçiçeği yağı hediye etmiş.

Kadın da bu yıl kocasına 5 litre benzinle kontra yapmış.

Mesajımız ne:

Hayat pahalandı, hediyeler başkalaştı!

Çiftimiz bu hediyeleri birbirlerine kafeterya gibi bir mekanda vermişler.

Sevgililer günü yemeği olarak birer de ‘boş dürüm’ yeselerdi oldu olacak, zamanın ruhuna uyarak.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.