Erdişi dengeli!

Bir haber yayınlanıyor. Haberden rahatsız olanlar anında mahkemeye başvuruyor ve küt, o habere 'erişim engeli' geliyor.
Ahali de ne yapsın, haberi bizzat erişim engeli üzerinden dile getiriyor.
'Falanca ihaleyi alan kişinin filancanın imam hatipten arkadaşı olduğuna ilişkin habere erişim engeli getirildi.'
Böylece erişim engeli 'ofsayt'a düşürülüyor, haber inadına 'erişim engeli haberi' üzerinden veriliyordu.
Şimdi bu önleme de önlem alınmış.
Erişim engeli haberine de erişim engeli getirilmiş.
Yani şu habere erişim engeli getirildi demek de yasak.
Şu habere erişim engelinden söz etmek de yasaksa, bundan böyle bu habere erişim engelinden söz etmek lazım. O da yasaklanırsa, o haberden.
Gidişata bakılırsa neticede 'erişim engeli' demeyi de yasaklayabilirler.
Bu durumda iş başa düşüyor!
Acil yeni sözcükler bulmak lazım.
Erkişi engeli, erişim engereği, erdişim dengeli, sevmişim çengeli!
Halk neden söz edildiğini anlar mı! Valla anlar.
O da olmazsa basın- yayında şöyle bir dönem geliyor galiba:
'Hani bir haber vardı ya sevgili seyirciler/okuyucular! Gaziantep'te yaşanmıştı. O konuya ilişkin hiçbir şeye erişemediğimiz için size de herhangi bir şey anlatmamız mümkün değil. Anladınız siz onu!'

KARARNAME KARARNAMEYE KARŞI

Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde hata varsa onu da düzeltecek olan yine bizzat başka bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi demek ki.
Nereden mi vardım bu yargıya.
İşte size son zamanlarda çıkan bir kararnamenin başlığı:
'Cumhurbaşkanlığı teşkilatı hakkında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bazı Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde değişiklik yapılmasına dair Cumhurbaşkanlığı kararnamesi.' Şaşırmadan okuması zor, tekerlemeler gibi.

YERLİ AŞI BOĞAZİÇİ

Boğaziçi Üniversitesi Türk aşısı için kolları sıvamış.
Çok teknik haberden bizim gibi ölümlü faniler için ayıkladığım bilgilere göre, yıl sonunda, yani Kasım- Aralık gibi FAZ 3 çalışmalarına başlanabilirmiş.
Ama her şey yolunda giderse.
Ve 2022'de aşımızın piyasaya çıkması hedefleniyormuş.
'İlimle fenle' alakalı kalem oynatamayacağımıza göre, bize de aşıya 'isim babası' olmak kaldı haliyle.
Birkaç çalışma yaptım, buyurun bilginize:
Bulaşı: Hem rektör beyin soyadından 3 harf, hem bulaşmayla alakalı bir laf, hem de aşı geçiyor içinde.
Meliğne: Yine rektör beyin adından faydalandık. Melih'in 'Meli'sini aldık. Arkasına da aşı denince akla gelen iğneyi kaktırdık!
Aşıbulu: Ege şivesi havası veren bu isimde de dikkatli gözler rektör beyin soyadını 'bulu'bilirler.

AYAĞA KALDIRMA!

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yukarıda aşıya isim bulma çalışmalarında epeyce faydalandığımız, son tahlilde ünlü şahsiyet sayın Alaattin Çakıcı'nın da desteğini ortaya koyduğu ve 'Lütfen sakın bırakma' diye uyardığı Rektör Bey'le alakalı...
'Melih Bey Boğaziçi'ni ayağa kaldırma iddiasıyla göreve gelmiş bir arkadaşımız' dedi.
Boğaziçi'nin öğretim üyeleriyle, öğrencileriyle mütemadiyen oturduğunu, hiç ayağa kalkmadığını kimse söyleyemez zaten.

İSKİLİPLİ

Kuvayı Milliye düşmanı İskilipli Atıf Hoca'nın mezarı başında anılmasına vali, kaymakam, hatta rektör vs'nin katılması hayli eleştirildi. Bence asıl büyük eleştiri, böyle bir anmaya katılmayan Yunanistan ve İngiliz hükümetlerine yapılmalı. Onların adamlarına biz sahip çıkıyoruz!
Bir konsolos yardımcısı bile göndermediler!
Megalo vefasızlık.