Hava Durumu

Fran'sarı'lar!

Yazının Giriş Tarihi: 06.12.2018 08:29
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.12.2018 08:29

'Alman kafası Fransız yüreği' diye bir klişe vardı vakti zamanında. Alman kafasıyla, Fransız da yüreğiyle hareket eder hesabı. İhtilalci Fransızlar'ın 'yürek yemiş' olduklarını kanıtlamaya hakikaten ihtiyaçları yoktu ama bir kere daha kanıtladılar.
'Bu benzin zammı bize biraz fazla' diye giydiler sarı yeleklerini ve (15-20 günde) hükümetlerine geri adım attırdılar. Kazanımları sadece askıya alınan benzin zammı değil.
Başbakan Eduardo Philippe, elektrik ve gaz zammının da erteleneceğini açıkladı.
Konuya Türk kamuoyu biraz 'fransız' kaldı, (m)izah edelim.
Bu abilerde bu işler ta 1871'e kadar gider. (Meraklısı 'google'a 'Paris Komünü' yazıp baksın)
Ama hak arama, bunun için mücadele etme ameliyesi oralar için zaten vakayı adiye.
Misal ulaşım sektörü işçileri bir seferinde greve çıkmak için bilhassa 1998'de düzenlenen Dünya Kupası'nı beklemişlerdi. Dünyanın bütün futbol dilencileri Fransa'ya akmış, herkes her yere mobilize olmaya çalışıyor. Trene, uçağa, otobüse her zamankinden fazla ihtiyaç var. Ve fakat ortada ne rayda giden araç var, ne lastik tekerlekli. Ara ki bulasın. Yani adamlar ellerinin en güçlü olduğu anda yapıyor eylemi. (Bizde olsa 'vatan haini' damgası yersin, en hafifinden 'fırsatçı'. Ama belki bunlara da gerek kalmaz, çünkü mutlaka yasaklanır grev.)
Hasılı uzatmayalım, sarı yelekliler yaptı yapacağını. Asgari ücretin 1500 Euro olduğu ülkede 1.5 Euroluk fiyatı kabul etmediler. Dün sosyal medyada 'istemezükçü'lerden biri, bizde asgari ücretin 1603 TL olduğunu, benzinin ise 6 TL olduğunu yazmış. Aklı sıra karşılaştırma yapmamızı istiyor. (Hayret bir şey, sanki sorduk!?)

Sandy'ye Arapça mesaj!

Facebook'ta bir arkadaşım var. (Dün ekledim!) 'Nickname'i 'Candy Sandy' ama asıl ismi Sandy Shita. 8 yıldır Bursa'da yaşıyor. Alman. Bir dil okulunda ders veriyor.
Sayfasında gezinirken şöyle bir paylaşımına rastladım. Özet geçiyorum:
'Sevgili Göç İdaresi! Yabancılar şubesinde doğru dürüst İngilizce konuşan bulamadık. Daha ilk başvurumda bile dilekçemi Türkçe yazmak zorunda kaldım. Ve şimdi bana böyle (!) mesajlar gönderiyorsunuz. Bana ya anadilimde ya da İngilizce mesaj gönderin. (...) Ya da en iyisi Türkçe yazın. Çünkü dil kültürün anahtarı. Eğer yaşadığın ülkenin dilini öğrenmezsen o ülkenin kültürünü asla anlayamazsın... Saygılar!'

Hem dua et, hem ceza öde!

Lütfü Taşçı hoca dertli mi dertli. Buyurun kendi kaleminden okuyalım derdini:
''Arabayla seyir halindeyim. Yüzü maskeli 'Yunus Timi' yanımdan geçerken 'Hocam lütfen telefonunuzu kapatınız' diye seslendi. Beni tanımıştı. İtiraf edeyim mahcup olmuştum ve telefonu hemen kapatmıştım. Yüzü maskeli 'Yunus Timi' el sallayarak 'iyi günler hocam' dedi. Ve bugün adresime 'seyir halinde cep telefonu kullanma' cezası geldi. Demek ki el sallamanın anlamı buymuş!.. 'Yunus Timi'nin arkasından 'Rabbim sizleri korusun' diye dua etmiştim.
Bu nasıl iş! Hem dua et, hem ceza öde!
NOT: Beni tanıdığı halde görevini yapan 'Yunus Timi' kardeşimi tebrik ediyorum.''

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.