‘Ağlama Angelita’ diyor evden çıkmadan önce Manuel Benitez El Cordobes ablasına.. ‘Bu akşam sana bir ev alacağım ya da yasımı tutacaksın!’
‘Boğa güreşinin Michael Jordan’ı’ Manuel Benitez’in yaşamını anlatan, iki savaş muhabiri gazeteci Larry Collins ve Dominique Lapiere tarafından yazılan ‘Yasımı Tutacaksın’ isimli roman, boğa güreşçisinin çocukluğuna, gençliğine, zirveye çıktığı günlere ‘kronolojik projektör’ tutuyor ve ama aslında fonda İspanya iç savaşında olan bitene yoğunlaşıyor.
Franco dönemi İspanyası. Bir yanda toprak ağaları, bir yanda işçiler.
İşçilerin, devrimcilerin duvarlara yazdıkları sloganları ‘Non Pasaran!’
Yani, ‘geçemezsiniz!’
Gezi Parkı sırasında moda olan ‘Allahını seven defansa gelsin’ muhabbetinin bir başka versiyonu!
Diktatör Franco’nun adamları geliyor, barikatı dağıtıp bu kez onlar bağırıyor ve duvarlara yazıyor ‘geçtik!’ manasında: ‘Han Pasado!’
‘Geçecez- geçirtmeycez’, ‘gol atcez- attırmaycez’ inatlaşmasının tarihi, herhalde insanlık kadar eski.
Tarkan’ın ‘Geççek’ şarkısının bu kadar hit olmasının, çok dinlenmesinin ve çok konuşulmasının sebebi hikmeti de büyük ihtimal bu kadim iddia üzerine konuşlanmış olması.
Nota görmüş bir yandaş, ‘Geçmeycek, aynen devam edecek!’ diye türkü yakana kadar ‘Geççek’ umudunun değirmeni, epey bir gönüle ferahlatan can suyu taşıyacak gibi. Ve o kadar ki, kimileri şarkıyı ‘Ciao Bella’ya benzetti bile.
Bu dönemi anlatması hasebiyle ve hesabıyla.
Şarkının kimi kesimleri kıllandırması, ‘bu dönem’de yapılmasıyla çok alakalı.
Yoksa elde vardı İbrahim Tatlıses’in ‘Bu da geçer’ şarkısı.
Ya da Orhan Gencebay’ın ‘Ağlatıp da gülene yazıklar olsun’ dediği ‘Batsın Bu Dünya’sı.
Tarkan’ın şarkısının, pandemi dönemini mi anlattığı, yoksa içinde bulunduğumuz ekonomik, dolayısıyla ‘siyasi pandemi’yle mi alakalı olduğu, ya da her ikisini birden barındıran bir sanatçı cinliğiyle kaleme ve notaya döküldüğü hususu şurada dursun.
Şarkı çıktığı andan itibaren on milyonlarca dinleyiciye ulaşmış.
Bunalan, sıkılan, boğulan, isyan eden ama çözüm de göremeyen, dolayısıyla neşesini kaybeden ‘haleti ruhiye’miz ne kadar kötüleştiyse artık, iki dakika tereddüt bile etmeden milletçe bir şarkıya bel bağladık.
ANA MUHALEFET TARKAN
Bir de azot atmaya kalkıyorlar, ‘şarkıyı HDP yaptırdı’, ‘işin içinde Pensilvanya olabilir’, ‘CHP sipariş etti’ vs diyerek.
Yazıyı kaleme aldığım sıralarda Tarkan’ı dış güçlere bağlayan henüz çıkmamıştı. Keşke çıksa, Tarkan’da yıllar yılı ‘yerli ve milli star’ olmaktansa ‘beynelmilel star’ olmayı çok istemişti aslında.
Sözün kısası, keşke CHP bu şarkıyı tasarlayacak, planlayacak ve pazarlayacak bir muhalefet partisi olsa.
Netice itibariyle, yarattığı umut ve iklime bakılırsa, ‘Ahlatlıbel’, ‘6 muhalefet partisi’ ve ‘yuvarlak masa muhabbeti’ Tarkan şarkısının gölgesinde kaldı.
BAŞKA OLMASIN!
16 yaşındaki Sıla katledildi. Adalet Bakanı telefondan görüntülü aradı acılı aileyi ve ‘Başka Sılalar olmasın’ dedi.
‘Başka (…) olmasın’, kimseyi hedef alarak söylemiyorum, gelmiş- geçmiş tüm Türk İdari sisteminin özeti gibi.
Maden kazası olur ‘Başka Somalar olmasın.’
Tren kazası olur, ‘Başka Çorlular olmasın.’
Sel basar, orman yanar, deprem olur ölürüz.
Mekanın adı, ‘başka’ ve ‘olmasın’ sözcükleri arasına itina ile yerleştirilir.
Sadece 2021’de 280 kadın öldürüldü memlekette. 217 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Her biri için ‘son olsun’ dilek ve temennisi, hiç ihmal edilmedi.
Tarikat yurtları ve evlerindeki çocuk taciz ve tecavüzleri de aynı minvalde.
Hatta katliamlar bile.
Başka 1 Mayıs’lar olmasın, akabinde Kahramanmaraş!
Başka Kahramanmaraş’lar olmasın, akabinde Çorum.
Başka Çorumlar olmasın, akabinde Sivas.
Kaç tane gazeteci aydın ve sanatçı siyasi cinayetlere kurban edildi.
Ders çıkarmak ve bu derse uygun önlem almak, çok zor olsa gerek.
Öyle olmasa, çoktan halledilirdi, mütemadiyen tekrar eden katliamlar, cinayetler, kazalar, yangınlar, seller, depremler, tacizler, tecavüzler…
Geçen sene tüm ormanlar yandı. 10 yangın söndürme uçağı, 15 yangın söndürme helikopterini sebilhane bardağı gibi dizip önünde ‘ormanlar artık yanmayacak’ diye poz veren bir bakan fotoğrafı gördünüz mü?
‘Başka olmasın’ diye diye, kötü şeylerin tekrar edilmesine hiç önlem alınmıyor bu ülkede..