Gece yatmaz ülkesinde...

Geçmiş vakit. Sabah radyoyu açar açmaz spiker 'Mustafa Geceyatmaz'dan türküler dinlediniz' dedi. Ağabeyim şak diye espriyi patlattı:

'Nasıl ya, hiç mi uyumamış!'

Memleketin hali pür melali, en azından şu son günlerde, aynen böyle:

Hacıyatmazların ülkesinde, gece yatmaz icraatlar..

İstanbul sözleşmesi mi iptal. Vakit gece yarısı.

Merkez Bankası'nda operasyon mu var! O da gece.

Dokunulmazlığı kaldırılan vekil, sabah namazı için abdest alırken göz altına alınıyor vs vs.

Bu psikolojiyle geldik hafta sonuna.

Pazar gece yarısı telefonum çaldı.

Dedim Adana galibiyeti nedeniyle tebrik telefonudur herhalde..

Değilmiş:

'Hem gazetecisin, hem ekonomi okudun, bilirsin. Söyle bakalım ne oldu bu gece, şu doların haline!'

'Sen gazetecisin bilirsin!' en tırstığımız hitabet hallerinden biridir.

Çünkü genellikle bilmeyiz!

Genellikle biz de ne olup bittiğini anlamaya çalışıyoruzdur!

Yine de Allah için şahane cevap verdim, arayan arkadaşa, 'Kem küm, gak guk' şeklinde.

Türkçe meali: Pazartesi 'kabine revizyonu' olacağı söylentisi var. Doları bilirsin üfürükten nem kapar! Zaten adı çıkmış 'kriz parası' diye. Bahane arıyor besbelli! Ona neyse kabineden! Sen şimdi şey yapma, beklentiler satın alınmıştır zaten. Trene son istasyonda atlama!

3D OPERASYONU

Arkadaşı yolcu edip sosyal medyaya daldım. Büyük Türk büyüklerinden Aysun Kayacı hanımefendi, TL'nin bir gecede yüzde 16 değer kaybettiğini haber veren bir paylaşım yapmış. Doğruysa buna dövizde dalgalanma lafı az kalır.

Bu bildiğin devalüasyon gibi bir şey abiler!

Az tur attım dijital alemde.

Devalüasyon konu başlıklarından biri olmuş çoktan.

Bir diğeri dolar.

Üçüncüsü de Berat Albayrak.

Hımm. Damat Bey dönüyorsa ve bu biliniyorsa, -burası çok önemli- bir tür karşılama yapıyor demek ki piyasalar.

O zaman isim babası da ben olayım madem, inşallah başkasının aklına gelmez:

Devalüasyon, Döviz, Damat.

Kod adı 3D bu operasyonun!

UYANIN, UYUMAYIN!

Az daha turladım. Biri şöyle yazmış yekten:

'Berat Albayrak dönecekse, dolar hazır!'

Bir başkası yandaş medyanın gece yarısı olan bitene, ne tavır geliştireceğini bilmediği için ikilemde kalan haliyle dalga geçmiş:

'Dolar alacaksanız NTV'den alın, orada hala 7.21 TL.'

Bir başkası olayı bir tık ileri götürmüş:

'Benden size tüyo. Döviz alacaksanız A Haber'den alın, satacaksanız Fox TV'ye satın..'

Şekilde de görüldüğü gibi, ahalinin ekseriyesi dolarla maaş almadığının bilinciyle bu hayati konuya 'mavra muamelesi' çekiyor.

Gördüğüm kadarıyla sadece ANAP'lı eski bakan Erkan Mumcu olayı epeyce ciddiye almış. Şöyle yazmış:

'Uyanın, uyanın, uyumayın! Bu basit bir döviz krizi değil, keşke öyle olsaydı. Eriyen sadece TL değil, Türkiye!'

DESTAN YAZIYORUZ!

Şu satırları yazdığım sırada, dövizin böyle azgınlaşması için (Naci Ağbal'ın görevden alınmasının, saat farkı sebebiyle uzak doğu borsalarında tepki görmesi dışında) ortaya somut bir şey çıkmamıştı. Söylentiler hariç. Kamuoyunun ismini ROK diye kısalttığı gazeteci misal Berat Albayrak'ın dönüşünün muhteşem olacağını söyledi ve yazdı. Çarşamba günü AKP'de MKYK toplantısında kabine revizyonunun ele alınacağı da kulislerde konuşuluyor.

Bütün bunlar içine sürüklendiğimiz 'stagflasyon' girdabını açıklamaya yetmiyor.

Biz ekonomistler (!) büyüme vesilesi olduğu için enflasyondan fazla korkmayız. Bunun ölçek ekonomilerine katkı yapacağını, dolayısıyla işsizliği engelleyeceğini bile düşünürüz. Ama Türkiye'de olan biten şöyle:

Enflasyon artıyor, işsizlik artıyor, durgunluk artıyor, döviz artıyor, faiz artıyor, altın artıyor. Enflasyon ve resesyon aynı anda yaşanıyor.

Yani Türkiye, hiçbir ekonomi literatürüne uymayan tuhaf ve çok kendine özgü tırnak içinde 'destan' yazıyor!.

Bildiğim kadarıyla, bu durumun duadan başka çaresi yok:

Allah sonumuzu hayır etsin!..