Hava Durumu
mobmenu

Son Dakika

    Gezi bu ülkenin onuru..

    Yazının Giriş Tarihi: 01.10.2023 07:53
    Yazının Güncellenme Tarihi: 01.10.2023 07:53

    Gezi Parkı ile ilgili yargılama yapılacaksa eğer, buradan ihbar ediyorum.

    Gezi eylemlerine Gümüşhane hariç 80 ilde on binlerce insan, hem de defalarca katıldı.

    Bir yargılama yapılacaktıysa eğer, el korkak alıştırılmamalı, örneğin 35-40 milyon sanıklı bir iddianame hazırlanmalıydı.

    Sadece 3-5 kişiye 18 yıl, müebbet vshapis cezası verilmesi, simgesel kaldı.

    ‘İbreti alem’ için ‘3 kişiyi sallandıralım’ zihniyeti bu.

    ‘Bak bakalım bir daha yapıyorlar mı?’

    Kendi adıma söylüyorum, bir nevi kendimi de ihbar ediyorum.

    FSM’de düzenlenen 11 tane yürüyüşe ‘gazeteci kimliğimle’ katıldım.

    12’ncide aynı güzergahta yürü baba yürü, böyle olmayacak, bu sefer Heykel’e kadar gidelim muhabbeti oldu, tamam dedik, yürüyelim.

    Orhaneli Kavşağı’na gelmiştik ki, oradan Heykel’e kadar yürümeyi gözüm (Okuyucu buradaki ‘z’ harfine elleşmesin lütfen. Hele de ‘t’ harfiyle değiştirmeye kalkmasın, lütfen kabalaşmayalım) yemedi.

    Tamam ‘Geziciyiz’ birader de, o kadar da gezemeyiz, yaş belli yani.

    Dünya dünya olalı böyle barışçıl, böyle kardeşçe, böyle paylaşımcı, böyle dayanışmacı, böyle her fikirden insanın aynı paydada bir araya geldiği ‘sivil itaatsizlik’ eylemi gördü mü acaba?

    Ben ülkenin en tepe yöneticisi olsam, gurur duyarım olanla-bitenle.

    Sözde uygar dünyaya döner, ‘görün işte Türk vatandaşlarının ferasetini, çevreye, ağaca, şehre saygısını, 5-10 ağaç kesilecek diye yaptıkları dayanışmayı, o dayanışmaya orantısız şiddet gösterenlere, gençlerin orantısız zekasıyla karşılık verişini’ diye övünürüm.

    Öğünülecek şeyleri yargılama adeti var ülkede.

    Yazıyı ünlü sanatçı ve düşünür Devlet Tiyatroları Genel MüdürüTamer Karadağlı’nın Gezi ile ilgili vakti zamanında ettiği şu sözlerle noktalıyorum:

    ‘Bu yükselen sese kulak verilmesi gerektiğine inanıyorum. İnsanlar artık seslerini duyurmak istiyorlar. Bunu da destekliyorum. Ben günlerdir Gezi Parkı’ndayım ve olmaya da devam edeceğim.’


    DELİL ŞART DEĞİL

    Gezi avukatı Akçay Taşçı, son 40-45 yıldır yaşadığımız hukuki süreci üç fazda özetledi.

    Bir..12 Eylül öncesi ve sonrasında delil problemi sanığa işkence yapılarak hallediliyordu.

    İki..Sonra bunun hukuki bir ayıp olduğu anlaşıldı. Dayakla işkenceyle delil oluşturmaktan vaz geçildi.Akabinde Fetö sürecinde muhaliflerinbilgisayarlarına sızıldı, uyduruk içerikleryüklendi. Böyle sofistike kötülüklerledelil üretilmeye yaratılmaya çalışıldı.

    Hem 12 Eylül sürecinde hem de Fetö’nün neden olduğu  yargılamalarda (dikkat buyurun) öyle veya böyle delil oluşturulmaya özen gösteriliyordu.

    Üç..Şimdi üçüncü faza geçildi. Delil olmasa da oluyor, niyet okuma yetiyor. Bunların niyeti böyle diyerek insanlara 18 yıl hapis cezası verilebiliyor.

    Gezi son tahlilde şunu da kanıtladı:

    Ülkede adalet yok. Az da olsa adalet var diye düşünenlere söylüyorum, yok.

    Olsa dükkan sizin. Hiç yok.

    (AİHM’den de atacaklar Türkiye’yi göreceksiniz. Da, kimin umurunda!)


    ÇOK SERPME KAHVALTI

    İsmailağa Cemaati hocası Hüseyin Çevik cennette kahvaltıyı nasıl yapacağımızı şöyle anlatıyordu:

    ‘Asıl hayat cennet hayatı. Cennette bir sabah kahvaltısı 70 sene sürecek.70 bin tabak hepsi ayrı ayrı çeşit. Biz 10 ton diyoruz ama bir kişi 50 ton yiyebilecek..’

    Kahvaltı böyleyse, öğle ve akşam yemeğini, varın siz tahayyül edin.

    Sıkıntı,zaman. 70 seneyi kahvaltıya ayırdık, hurilere vakit kalır mı?

    Misal 10 yıl yiyip bir sorti yapsak, dönsek yine kahvaltıya, 10 yıl daha yesek, akabinde bir sorti daha.

    Menemene dalsak ardından bir sorti, kaymaklı bala el atsak bir sorti daha, reçellere iki parmak, bir sorti daha.

    Kahvaltıya 70 yıl harcamayalım bence. Öteki zevklerden mahrum kalmayalım.

    Öğle ve akşam yemeklerini de düşünüyorum da, 50’şer tondan, ohoo yeme içmeden başka bir şey yok sanki orada!.

    Bu ara düşündüm, Hüseyin Çevik hocada ‘kıtlık geni’var galiba.

    Öyle olmasa yeme içmeye bu kadar zaman ayırmaz, tonlarca yiyecek hayali kurmazdı. Sözün özü, yeme içme ve seksten başka bir şey duydunuz mu bu heriflerden vaat mahiyetinde?

    Kitap, tiyatro, sinema, resim, müzik, futbol, basketbol, voleybol, satranç, tavla.

    (Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisindehapsolmuş adam birinci kata, birinci halkaya..)

    Yorum Ekle
    Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
    Yorumlar
    Yükleniyor..

    YAZARIN DİĞER YAZILARI

      En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.