Hava Durumu

Grip 'corona'ya 10 basar!..

Yazının Giriş Tarihi: 01.03.2020 08:43
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.03.2020 08:43

Dünya sağlık tarihi, salgın hastalıklarından toplu ölümler tarihi de aynı zamanda.
Şunu söyleyebiliriz rahatlıkla.
Corona da gelecek ve geçip gidecek.
İnsanlık bu salgını da, çok ağır, ağır veya hafif düzeyde atlatacak.
Hiçbir ölümcül virüs kalıcı olamadı.
Grip hariç!

Bildiğimiz grip, yani hepimizin neredeyse yılda bir-iki kere kapısını çalan.
Grip olmuşum diyen hısım akrabamıza arkadaşımıza ölecek gözüyle bakar mıyız?
Bakmayız.
Oysa durum şu:
7 milyar civarındayız ya yerküre üzerinde.
Hemen hemen hepimiz bir kış başında bir yaz başında, bazen olmadık bir zamanda grip oluyoruz.
Oluyoruz da ne oluyor, 'İlaçla bir hafta, ilaçsız 7 gün'de bertaraf ediyoruz köftehoru.
Ve fakat, bu 'sözde' masum grip her yıl tam 3-5 milyon kişide 'ciddi düzeyde' seyrediyor.
Şimdi sayıya dikkat:
Bu 3-5 milyonun 250 bin ile 500 bini maalesef, babamın deyişiyle 'dört kollu'ya binip gidiyor!
Yani ölüyor.
Ağzımı hayra açarak söylüyorum, 'corona' henüz bu meşum skorlara ulaşamadı.
İnşallah ulaşamaz.
Bugün başlayan baharla birlikte yine sadece grip olduğumuz mutlu mesut günlere döneriz, şu yalnız ve minnoş ülkemizde...

MİNNOŞ ÜLKE...

Yazıyı minnoş ülke diye bitirmem sebepsiz değil. Geçen gün yaydım kendimi kanepeye.
Nüfusun erkek ve 40 üzeri her ferdinin yaptığı gibi, aldım elime kumandayı, uyku getirecek bir program arayışına giriştim.


Dolanırken ederken, içimdeki 'araştırmacı gazeteci' ruhu depreşti, gittim yine, memleket sorunlarının teati edildiği bir programa park ettim.
Oytun Erbaş isimli bir doçent tek konuklu bir programda konuşuyordu.
Konuk doktor olunca konu otomatikmen sağlık.
Sunucu hatun, corona, alternatif tıp, kanser vs konuları provokatif soslu sorularla gündeme taşıdı. Doktorumuz hiç gaza gelmedi.
Tersine içinden gelen iyimserliği onu izleyen herkese geçirmeye çalıştı.
Doktora göre 'minnoş' bir ülkede yaşıyoruz.
Hem konuştu, hem grafiklerle ülkenin gider ülkelere göre hali pür melalini gözler önüne serdi.
Meğer...
Çok da kötü değilmişiz sağlık alanında.
Buralarda yaşamaktan kaynaklanan bir araba avantajımız varmış meğer.
Dünyada en çok insan damar sertliğinden ölüyormuş örneğin.
İstedikleri kadar önlem alsınlar, Ruslar, Kanadalılar vs sırf soğuk bir ülkede yaşadıkları için damar sertliğinden mustaripmiş.
Daha böyle bir yığın avantajımız varmış, sırf bu ılıman coğrafyada yaşadığımız için.
İbni Haldun'un 'coğrafya kaderdir'ini uyarlarsak.
Bizim coğrafyanın sağlık açısından kaderi çok çok iyi. Doğuştan şanssız olanlar, aslında envai çeşit virüsle muhatap olan Afrikalılar (Ki çoğu toplu ölümlerden haberimiz bile olmaz), her biri obez adayı olarak dünyaya gelen Amerikalılar, çok soğukta ve/veya çok sıcakta, çok nemli veya çok kuru ortamlarda yaşamak zorunda kalan, okyanus kıyısında her türlü felakete açık diğer ülkeler vs vs.
Bizim ülke, doktorun da dediği gibi hakikaten minnoş. (Keşke gelmiş geçmiş yöneticilerimiz de biraz minnoş olsaydı.

Yorduysan özür dile!

Gazetede okudum. Diyanet kocasından sözlü veya fiziki şiddet gören kadınlara tavsiyelerde bulunmuş. Şematik olarak şöyle:

1. Eşinize tepki vermeyin.

2. Uygun bir dille eşinize sebebini sorun.

3. Akşama sevdiği şeyleri yapın.

4. Polisi aramayın, konuşarak çözersiniz inşallah!

Canım çekti birkaç madde de ben ekledim:

5. Küfür ediyorsa, 'oh işte ben senin böyle doğal hallerini seviyorum' deyin.

6. Size vurması için ortalıkta sopa, cetvel, oklava vs bulundurun.

7. Sizi hergün dövüyorsa, meseleye iyi tarafından bakın. Kimin kocası hergün spor yapıyor, bu yolla fit kalır!

8. Ev içi şiddeti oyun gibi görün, kaçın kovalasın, saklanın bulsun!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.