Hava Durumu

Güvercine yem insana kitap

Yazının Giriş Tarihi: 16.05.2021 07:59
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.05.2021 07:59

Yılmaz Akkılıç Kütüphane'sinin önünden geçtim, Yılmaz Akkılıç Caddesi'ni kat ederek Yılmaz Akkılıç Parkı'na girdim.

Elinde kitap tutan adamın biri 'Yüzüm tutmadı fazla almaya' dedi, 'sadece 2 tane aldım.'

Bunu söylediği arkadaşı 'kalanları da ben alayım' dedi, yanımdan geçerken.

'Abi' dedim adama, 'hayırdır, ne alıyorsunuz!?'

'Şu bank'a diye eliyle gösterdi, 'her gün birkaç tane kitap bırakıyor birileri. Biz de birer- ikişer alıp eve götürüyoruz. Ben pek meraklı değilim de kızım okuyor!'

Muhabirliğim depreşti.

Baktım bankın üzerinde hakikaten 2 kitap kalmış.

'Abi' dedim, 'şu kitapları alıyormuş gibi yap da bir kare fotoğraf çekeyim!'

Güvercinlere yem atılan bir park bu.

Yılmaz Amca'nın adının verilmesi isabet olmuş bu parka.

Kitap dağıtılıyor halka! Ama çok kibarca.

Banka bırakılıyor, isteyen istediği kadar alıyor.

Fazla almaya, hepsini toparlamaya yüzü tutmaz kitap severin.

Bu kadim coğrafyanın ahalisi dayanışma kültürüne aşinadır ya.

Askıda ekmek, askıda su, askıda çay, askıda çorba, askıda köfte..

Bu da 'bankta kitap' işte.

LALE VALİSİ...

Diyarbakır'ın kayyum valisi 'Karpuz çocuk' heykelindeki çocuğun çocuk olmadığını savunanlara 'görmüyor musunuz sadece iki dişi var' derken..

Ben bu valiyi nerden tanıyorum diye gözlerimi kısıp şöyle bir baktım ve anında hatırladım.

Bu kişi, bir dönem Bursa'da da valilik yapan, şehrin sanki 20 tane simgesi yokmuş gibi 'lale'yi simge yapmaya kalkan, bunun için İstanbullu bir ajansa çuvalla para harcayan Münir Karaloğlu'ndan başkası değildi.

Lale simgesi, Bursa'da herkesin tepkisini çekmiş, Vali Bey'e saygıda kusur etmeyen kesimlerce bile eleştirilmişti.

Neyse ki beyefendinin Antalya'ya tayini çıktı, Lale simgesi de unutuldu gitti. Vali Bey giderken 'lalenizi de yanınızda götürün' diye kibar bir uyarıda bulunduğumu da hatırlıyorum.

Boş- beleş işlerle vatandaşın parasını çar-çur etmek Münir Bey'de huy olmuş demek.

NOT: Bir meslektaşım, kayyum dönemi bittiğinde ve vali bey 'terki diyar-bakır' ettiğinde, 'Daha karpuz kesecektik' diye yazı yazmalı bence!

RİZE BAROSU

Bir baronun tavrından utanacağım hiç aklıma gelmezdi.

Ünlü Fransız Avukat Pierre Antonie Berryer sefalet içinde ölüm döşeğindeyken onu iki genç avukat ziyaret eder ve birisi şöyle sorar:

- Efendim, zamanında ayaklarınızın altına en büyük hazineleri serdiler, neden almadınız?

- Almam için eğilmem gerekiyordu!

Her mesleğin evrensel düsturları var.

Misal doktorlar Hipokrat yemini ettikleri için kimseye 'sana tedavi yok' diyemezler.

Asker savaştan kaçmaz, polis zanlıyı görünce arkasını dönmez.

6 bekçi bir kişiyi dövmez!..

Gazeteci misal gerçeğin peşinde olmalı. Savaşa karşı olmalı.

Hiçbir siyasinin, kurumun, kişinin, güçlünün sözcüsü olmamalı.

Mazlumdan, hakkı yenenden yana tavır almalı.

Herkesin savunulmaya ihtiyacı var düsturunu benimseyen avukatlar da, insanı, haklarını, hayvanı, haklarını, doğayı, doğal yaşamı savunurlar..

Diye bilirdik..

Rize Barosu'nun 'İkizdere çevre katliamı'nı savunduğunu duyana kadar..

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.