Hangi kişinin inancı!

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak çocuk yaşta evlilikleri savunmuş.
Dilipak'ın bu konudaki yazısının ilgili bölümü şöyle:
''... Bu konudaki sınır, kişinin inancıdır. Bu konudaki temel çerçeve 'Mal, can, namus akıl-inanç ve nesil emniyeti' ile sınırlıdır. Bu korunan 5 temel esasa açık ve yakın tehdit oluşturmayan hiçbir düzenleme devletin müdahalesine açık değildir. Aile toplumun kozmik odasıdır. Devletin müdahalesine kapalıdır. 'Çocuk gelin' hikayesi, aile ile ilgili birçok ön yargıda olduğu gibi büyük ölçüde bir algı operasyonunun parçasıdır.''
Yazıya evrensel hukuk kurallarıyla falan itiraz etmenin manası yok.
Dilipak ilgili paragrafa, 'Bu konudaki sınır, kişinin inancıdır' diye başlıyor ya.
Özümün itirazı sadece bu noktaya!
Kişi dediği çocuk gelin değil çünkü.

Çocuk gelinle evlenmeyi inancı gereği içselleştirmiş olan erkek kişi!
Yani adamın kafası, çocuğu, kız çocuğunu, kadını vs zaten kişi olarak görmeyen biçimde çalışıyor!
'16 yaşındaki çocukla evlenmişsiniz, bu doğru mu?' diye sorulduğunda söz konusu beyefendinin yanıtı şöyle olabilir Dilipak'a göre:
'Benim inancım böyle!'
Peki o küçük kızın hayalleri, hayattan beklentileri, o kızın inançları!
Senin inancın, başka birinin kâbusu olmak zorunda mı?

TÜİK RAKAMLARI

Dilipak ayrıca, 'Çocuk gelin algı operasyonu' da diyor ya.
Ona da baktım.
Dilipak'a ben değil, devletin istatistik kurumu TÜİK cevap versin.
TÜİK'e göre, geçen yıl 570 bin evlilik olmuş resmi.
Bunun 24 bini 16-17 yaş grubunda. Hepsi resmi!
Çünkü Türkiye'de evlilik yaşı 18 ama, 17 yaşına gelenler de yasal vasilerinin izniyle evlenebiliyorlar.
Hatta 16 yaşındaki çocuklar bile, 'hayati ve istisnai' bir durum olması şartıyla mahkemeden izin alarak evlenebiliyor.
Yani yukarıdaki sayıların hepsi devletin kayıtlarına girmiş resmen...
Daha mühimi, bu sayı son 10 yılda azalmış.
50 binlerden, yüzde 52 azalarak 24 binlere gerilemiş.

Demek ki, TV dizilerinde, kamu spotlarında ve medyada konunun ayıplanmasının payı büyük olmuş.
Sayılar il il veriliyor istastistiklerde.
Çocuk gelin oranı yüzde 16.6 ile en yüksek il Ağrı.
Muş ve Ardahan da fenal değil!
Konunun 'kız çocukları' üzerinden yürümesi de gayet normal.
Çocuk evliliklerinde gelinler damatlardan tam 22 kat fazla çünkü.
Uzun lafın kısası, resmi kayıtlara göre hem de, toplam evliliklerin yüzde 7'si, içinde en az bir çocuk olan evlilik...
Bu kadar orandan, sayıdan, resmi kayıttan sonra soralım Dilipak'a:
Bunun nesi algı operasyonu?

SKORDAN NAKLEN!..

Siz hiçbir maçı sadece skora bakarak seyrettiniz mi?
Ben seyrettim. En az canlı futbol maçı kadar heyecanlı oluyor, tavsiye ederim.
Arkadaşlarla sohbet ortamındaydık. Aklım Adana'daydı sohbete giremiyordum.
Girdim 'cep'ten internete. Buldum Adanaspor-Bursaspor maçının skorunu ve dakikaları başladım izlemeye. Ve skor değişti. 1-0
Burulduk haliyle. Akabinde 1-1. Sonra penaltı: 1-2
Uçtuk havalara. İlk yarı böyle bitti. Kapattım telefonu. Hem şarj bitmesin, hem para yazmasın!
15 dk sonra açtım telefonu. Birkaç dakika geçmişti ki, skor yine değişti: 2-2
Sonrasını biliyorsunuz: Skor hep 2-2'ydi ve süre 90+5 diye devam ediyordu ki...
Bir baktım 2-3 oldu. Bulunduğum ortamda öyle bir naralandım ki, tebrik edenler oldu.
Çok maçı son dakikada çevirmişliğim vardır ama, bu seferki hakikaten acayip oldu.
Sizi bilmem, bu sene Lig'e çıkacaksak, bu maçın yeri ayrı olacak!
Şampiyon olduğumuz sene deplasmandaki Fenerbahçe ve Beşiktaş maçları neydiyse, Adanaspor maçı da o önemdeydi bence...