Harika vekiller, şahane demeçler

Abimiz karısını aldatmış, yakalanmış. Konu televizyona intikal etmiş.

Karısının bedduaları arasında kendisini savunsun diye yapılan canlı bağlantıya şöyle giriş yaptı:

'Öncelikle kestane balının diyarı Zonguldak Gökçebey Pazarlıoğlu'ndan herkese selamlar..'

İçinden geçtiğimizi sandığımız, aslında 'içimizden geçen' şu günlerde, sizi bilmem, benim ruhuma en iyi gelen, özümü en iyi rahatlatan, geleceğe umutla-ümitle bakmamı sağlayan da, şu şahane vekillerimizin harika demeçleri oldu.

Su gibi aziz olsunlar.

İçimizi ferahlattılar!

AKP Konya milletvekili: Ülkede yokluk yok, bolluk var.

AKP Elazığ milletvekili: Ayda 2 kilo et yeme, yarım kilo ye, 2 kilo domates alma, 2 tane al, zaten turfanda!

AKP Erzurum milletvekili: Onlar benzin kuyruğu değil, araç bol.

Şimdi hep beraber: Çam balı, çiçek balı, kestane balı ve bilumum balların vatanı şirin ülkemizden herkese selamlar, hayırlı tıraşlar!

POMPACI..

Benzin ve kuyruğu demişken aklıma geldi, sosyal medyada volta atarken zevzek bir pompacıya denk geldim.

Canımızın içi vekillerimiz moral verirken umut saçarken şu gereksiz 'pompacı'nın ettiği laflara bak!

Pompacı: Valla kapalı gişe oynuyoruz, millet ayakta seyrediyor abi! Aslında halka sormak lazım, bu zamlar niye geliyor? Herhalde dış güçlerdendir!

(gülüyor) Millet bu kuyruğa girmese, boykot kuyruğuna girse, zammı boykot etse, pahalılığı boykot etse. Halkın sessiz kalmaması lazım abi. Tayyip Baba görüyor bunları, millette para var diye döşüyor zamları..

(Sevgili okur! Bir şu vekillerin ferasetine bak, bir şu pompacının zevzekliğine!

Yazmış bulundum valla, silmeye üşenmesem, yayınlamam şu terbiyesizi!)

SANDIK GÜVENCESİ

İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu, 'ne kadar operasyon yaparlarsa yapsınlar, sadece 2023'ü kazanmayacağız, 2053'ü de, 2071'i de alacağız' demiş.

Dükkan sizin zaten sayın bakan!

Almak ne, kazanacağız nedir?

Bu söylemden, serbest seçimlerin devam edeceğini, iyi-kötü demokrasinin işleyeceğini anlayabilir miyiz?

Bir nevi en yetkili ağızlardan birinden verilmiş, 'sandık güvencesi!' sözü değil mi bu?

Öte yandan, tee 2071'de, ortada kazanılacak bir şeyler olacağı vaadi yapılması, bana göre, demokrasinin bu topraklarda kök saldığının ağır kanıtı.

2. Meşrutiyet'ten başka 'devlet' görmeyeceğini sananlar, 12 Mart'ı, 12 Eylül'ü yaşayıp bu memlekette demokrasi falan gelmez sananlar utanmış mıdır!?

Öte yandan, 2071'e ilişkin iddia bana bile biraz ürkütücü geldi, itiraf ediyorum. Düşünsenize, bugün doğan çocuk, 50 yaşına gelmiş, Soylu hala ortalıkta! Anneee!..

HEM DÖVİZ HEM PORTEKİZ

Matbuat aleminde yer aldığım ilk günden bu yana, futbolla hayat arasında rabıta kurup, buradan cinaslı laflar üretip 'yazı'lama yapmaya bayılıyorum.

Buyurun, Dünya Kukası'na (Kupası yazmayı biliyorum!) katılmak isteyen Türkiye, 'üç' gruptan öyle 'birine' düştü ki, bu üçüncü yoldan, yolunu bulup Katar'a ulaşması, 'katarakt' anlatmama lüzum yok, bana zor, hatta imkansız gözüküyor!

Önce Portekiz'i yeneceğiz, hem de Portekiz'de!

Yendik mi? Yendiysek şimdiki rakip İtalya!

Deveye hendek atlatmak bile daha kolay valla.

Hayatla da şöyle alaka:

Faiz indirme belasına hayat pahalılaştıkça pahalılaşacak, öyle bir noktaya geleceğiz ki ekonomide..

Bir taraf faiz, öteki taraf döviz. Yani bir taraf İtalya, diğer taraf Portekiz! Mütemadiyen dayak yiyeceğiz.

Mutluluk, futbolda da hayatta da, bu baharda değil, başka baharda..