İmamoğlu’nun rakibi kim olacak?

Yerel seçim eğik düzlemine girildi. Siyasi partiler harıl harıl.

Aday adayı isimleri havalarda uçuşuyor.

Yüzbinlerce insan acaba mı tatlı telaşı ve sorusuyla hülyalara dalıyor, rüyalar görüyor.

Çoğu da bir nane çıkmayacağı halde yakın çevresinin gazına gelmiş, kesenin ağzını açmış, kendini partisine ve kamuoyuna tanıtma gayretine girmiş.

Ne kadar meşakkatli bir yol bu böyle.

Önce onlarca insan arasından sıyrılacaksın.

Sonra da sahici adaylarla sandıkta yarışacaksın.

Yarış iki, bilemedin üç parti arasında geçeceği halde, kazanacağına inanmış gibi yapacak, çalışacak da çalışacaksın.

Misal AKP’de İBB başkan adaylığı için temayül yoklaması vardı.

Televizyonlar Osman Nuri Kabaktepe’nin önde olduğunu söylüyordu.

Kabaktepe önde olmayacak da ben mi olacağım. Adam zaten mevcut il başkanıydı.

Bir de demecini okudum gazetede. Şöyle:

‘Ben Fatsalıyım, komünist tarafım da var.’

Devam ediyor:

‘Karadenizliyim ama Trabzon’dan çok Diyarbakır’a gittim.’

Valla süper hitabet.

Diyarbakırlıların oylarını alacağım, komünistleri de kazanacağım derken, Karadenizlileri ve mütedeyyinleri küstürmez inşallah.

De, demin dediğim gibi, bu sadece temayül yoklaması. (Anketler, araştırmalar var daha..) Diyelim ki temayülden çıktın. Ki çıkacaksın haliyle. Örgüt senin örgütünnihayetinde.

Sonra karşına çıkacak ‘kalın’ aday adaylarına ne yapacaksın?

İBB için AKP’de adı geçenlerin ucu bucağı yok.

Temayülde oluşan eğilim şöyle:

Osman Nuri Kabaktepe, Murat Kurum, Selçuk Bayraktar bunlar ilk üç.

Sonra Tevfik Göksu geliyor, akabinde Adil Karaismailoğlu, Hilmi Türkmen, Şadi Yazıcı, Ergün Turan vs vs.

Murat Kurum’un adı ta başından beri geçiyordu. Beyefendi zaten çevre ve şehircilik bakanlığından geliyor. İstanbul’da şehir zaten! Öyleyse idare eder diye düşünülüyor.

Son dönemde adı ya parlayan, ya parlatılan biri daha var.

Onun da adı İstanbul için geçiyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya.

Keşke Kabaktepe’nin yegane rakipleri bu ikili olsa.

Sağlık BakanıFahrettin Koca’nın da İstanbul adayı olabileceği konuşuluyor.

Ve asıl bomba da şu galiba: Damat Selçuk Bayraktar.

Siz söyleyin, Kabaktepe temayülden ‘1’ çıksa bile sevinebilir mi sizce?

Kimin adı geçerse geçsin, temayülde kim kimi alt ederse etsin, anketlerden kimin adı öne çıkarsa çıksın, adayı belirleyecek yegane isim Cumhurbaşkanı değil mi?

Bunu da en iyi İmamoğlu biliyor zaten.

‘Karşıma kim çıkarsa çıksın, ben Erdoğan’la yarışacağım’ diyor, ta başından beri.

Sonuç, 31 Mart gecesi şöyle açıklanacak bence:

‘Erdoğan İstanbul’u geri aldı’veya‘İmamoğlu İstanbul’u kaptırmadı.’

TİKTOK, FİKFOK

Facebook, İnstagram, Tiktok, Twitter vs. Her birinin Türkiye’deki kullanıcı sayısı on milyonlarca. Özüm Tiktok hariç hepsine aşina.

Çarşı, aşina olmadığım yerde karıştı.

Ablanın biri, kocası da yanında olduğu halde Tiktok’ta memesinin çok az bölümünü açarak AKÖ’den (Abazan Kitle Örgütleri) hem de bir saatte 100 bin lira civarında para toplamış.

Kötü haber ‘Ahlak Büro’ ekipleri ablayı hemen gözaltına almışlar.

Bence ‘Mali Şube’ de devreye girmeli.

Topladığı ‘gelir’i nasıl vergilendireceğini sormalı.

Savcının önüne çıktığında ‘asıl suç’a, iddianameye ne yazılacak merak ettim.

Benim gibi meraklı bir arkadaş ‘MTÖ (Meme Terör Örgütü) kurup halkı kin, nefret ve şehvete tahrik suçu işlendiği’ne ilişkin işlem yapılabileceğini yazmış.

Sosyal medya platformları her türlü iğrençliğe açık.

Yasaklamak, kapatmak sorunu çözmez.

Tiktok’u yasaklarsın, Fikfok çıkar. Aman bu daha da betermiş dersin.

Tüm bu dejenerasyonun altında asıl ne yattığını anlamak gerek.

Toplum ahlakı ile ekonomi, çok ilişkili.