Hava Durumu

İtiraz dilekçeleri sivil itaatsizlik!

Yazının Giriş Tarihi: 31.12.2019 08:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.12.2019 08:04

İnternet ortamında bir fotoğraf gördüm. Önce derbi maç kuyruğu sandım.
Sonra yılbaşı bileti almak isteyenler Nimet Abla'nın önüne konuşlanmış diye düşündüm.
Akabinde haberi okudum:
İstanbullular soğuk havaya rağmen Kanal İstanbul Projesi'nin iptali için itiraz dilekçelerini vermeyi sürdürüyorlarmış. Haberde, 25 Aralık'tan bu yana 50 binden fazla dilekçe toplandığı yazılıydı.
Diyebilirsiniz ki, kim dikkate alır bu dilekçeleri.

Adı üzerinde itiraz dilekçeleri, ÇED raporuna karşı yapılıyor.
Sonuçta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı alacak bu dilekçeleri, inceleyecek.
Değerlendirir değerlendirmez, büyük ihtimal değerlendirmez, ayrı konu.
Bana göre, bu ülkede yasal hak kullanılarak icra edilen en kapsamlı sivil itaatsizlik eylemlerinden biri bu kuyruk. Benzerini daha önce görmediğimiz, yaşamadığımız için de tarihi...

LAF DA ÖNEMLİ, ADAM DA...

Bu ülkede öteden beri önemli insanlar mütemadiyen önemsiz laflar eder, önemsiz insanlar ise önemli laflar..
Lafa bakarsın önemli, yazmaya kalkarsın adam önemsiz. Bazen de tersi.
Adam önemli ya, konuşur baba konuşur, konuşması biter gider, arkasından yazacak tek satır bulamazsın tüm lakırdıdan.
Bu girizgahtı. Geçiyorum konuya.
Konuşan Cumhurbaşkanı Askeri Başdanışmanı Adnan Tanrıverdi.
Adnan Paşa generalmiş. Vakti zamanında özel harpçi olarak görev yapmış. İrticai faaliyetleri nedeniyle TSK'dan atılmış. Açılımcıymış. Eyalet sistemini savunuyormuş. Günahını almayayım Fetö kumpaslarını savunduğu da söyleniyor.
Peki ne mi demiş?
'İslam Birliği için Mehdi hazretleri gelmeli. Onun gelmesi için ortamı hazırlıyoruz.'
Yazıya yaptığım giriş tam da bu nedenleydi.
'İslam Birliği için Mehdi hazretleri gelmeli' lafı düşünce ve ifade özgürlüğü açısından değerlendirildiğinde sorun yok. Herkes neye inanıyorsa, ona göre konuşsun etsin!
Ve fakat Paşamız, Cumhurbaşkanlığı'nda Askeri Başdanışman olarak istihdam edildiğine göre, 'Nasıl bir ortam hazırladığı' hepimizi ilgilendiren hakikaten çok önemli bir durum...
Eski Ak Parti milletvekili Mehmet Metiner bile, 'Düşmanlarımızın arayıp da bulamadığı şeyi kendi ağzıyla sunuyor' diye tepki göstermiş bu lafa.
Laf ağızdan çıktı bir kere madem, kamuoyu merak eder şimdi:
Nasıl bir ortam hazırlanıyor acaba. Açıklanmalı mutlaka kamuoyuna.

TRABZONSPOR THE END!

Asıl motivasyonum TFF 1'nci Lig ama göz ucuyla da olsa Süper Lig'i de izliyorum. Sivasspor hakikaten iyi gidiyor ama benim favorim, özellikle de oynadığı coşkulu futbol nedeniyle Trabzonspor'du. 'Du' diyorum çünkü, incir çekirdeğini bile doldurmayacak bir 'demeç- karşı demeç olayı' ile başkan ve teknik direktör karşı karşıya geldi ve camia karıştırıldı. Sonuç, Ünal Karaman'la yollar ayrıldı. Kimse coşkulu futbol falan beklemesin bundan böyle. Gazı kaçtı camianın. Yazık oldu.

FUTBOL VE DAYANIŞMA KÜLTÜRÜ!

Olayın başka bir boyutu daha var.
Şimdi bir yığın teknik adam Trabzonspor'a teknik direktör olmak için sıraya girmiştir.
Hiçbir teknik adamın aklına gelmez, haksız yere işinden edilen meslektaşıyla dayanışmak!
Dayanışma kültürü futbolun semtine zaten hiç uğramadı. Bugün de yok. Geçmişte de hiç olmadı.
Fi tarihi. Bursaspor alt ligde mücadele ediyor. O hafta teknik adamın değişmesi ihtimali söz konusu. Maçımız Ankara'da Türk Telekom'la. Başkentlilerin bile bilmediği Macunköy Stadı diye bir yerde.
O gün maça gelen teknik direktör sayısı rekor düzeydeydi. En az 10 işsiz teknik adam, kendilerini yöneticilere veya basın mensuplarına göstermek için tribünde yerini almıştı.
Maç sırasında gazetecilere taktik bilgisinin ne kadar iyi olduğunu kanıtlamaya çalışanlar vardı. Türk futbolunda genel olarak bir 'antrenör kıyımı meselesi' varsa, bunun baş sorumlusu bizzat mesleki olarak dayanışamayan antrenörler...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.