İttifak tekeli mi var Türkiye siyasetinde?

CHP'den 15 vekil İyi Parti'ye geçince, zaten 5 vekili bulunan parti 20 vekile ulaştı.
Böylece Meclis'te grup kuracak hale geldi. Dolayısıyla hem partinin seçime girmesi garanti oldu, hem de lideri Meral Akşener'in cumhurbaşkanı adaylığı kesinleşti.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) bu yeni durum karşısında İyi Parti'nin seçime girebileceğini açıkladı.
Bu 'sürpriz' gelişme MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından 'Siyasi çürüme halidir' diye yorumlandı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ tarafından da, 'Kılıçdaroğlu siyasi bir onursuzluğa imza atmıştır' diye.
Cevap bekleyen soru şu haliyle, tam da bu aşamada bu yorumları yapanlara:
'Sen yapınca kutsal ittifak, ben yapınca niye kutsal damacana!'
Şöyle de sorabiliriz rahatlıkla:
'Sen yapınca kıyakçılık, ben yapınca niye ayakçılık!?'
Sen yapınca cumhur ittifakı, ben yapınca niye cumburlop ittifakı?'

İşin enteresan tarafı Erdoğan ve Bahçeli birbirleri için geçmişte ağıza alınmayacak laflar etmişti.
Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener ise birbirlerine hiç kötü söz söylemedi.
Siz söyleyin hangi ittifak, makul, mantıklı ve ahlaklı...
Yok eğer 'biz ittifaka bişey söylemiyoruz, siyasi transferi ahlaklı bulmadık diyorsanız' Tuğrul Türkeş neydi o zaman?
Numan Kurtulmuş veya Süleyman Soylu neydi?

Şehitler de siyasete alet!

Askere aldığın delikanlıya hangi siyasi partiye yakınsın diye soruyor musun?
Vergi aldığın işadamına hangi partidensin diye soruyor musun?
Askerlik ve vergi aklıma hemen gelen vatandaşlık görevleri.
Bu iki görevde de aidiyete bakılmaz bu ülkede.
Siyasi tercihlere de, dini inançlara da, mezheplere de ve akla gelebilecek diğer tüm özelliklere de.
Bakış açısı bu olduğunda, Sabah gazetesinin şehit ailelerinin oylarını 'cumhur ittifakı'na vereceğini iddia ettiği haberi nasıl değerlendireceğiz?
'Bölücülük' demeye dilim varmıyor, en hafifinden 'ayrımcılık' değil mi bu?
Gazetede başlık şöyle:
'Sıra bizde, sandıkta vatan için diyeceğiz'
Yazmışlar yanına:
'El Bab'da, Afrin'de, Ceraplus'ta şehit olan kahramanların aileleri konuştu: 'Evlatlarımızın emaneti için oyumuz cumhur ittifakına'
Bizim meslekte ilke şöyle:
Haber objektif olur, yorum sübjektif.
Bu subjektif habere Sinan Oğan şu yorumu yapmış sosyal medyada:
'Bu ülkede vatan için şehit olanlara tercihi, partisi sorulmadı, sorulamaz da.
Lütfen şehitlerimizi siyasete alet etmeyin!'

Çocuklar yine yedi bu numarayı...

Her 23 Nisan'da şu klişe yazıyı yazarım:
Çocuklar! Birkaç dakikalığına size bahşedilen o koltuklara oturmayın!
Oturmayın çünkü bunun inandırıcılıktan uzak, yalan, kandırık bir aktivite olduğunu görmüyor musunuz? Sizin ihtiyacınız olan şey, daha fazla sevgi, barış, gelecek kaygısı olmaksızın eğitim alacağınız, hayata hazırlanacağınız bir süreç. İki dakika oturulan koltuk kandırmacasına, maalesef bu 23 Nisan'da da kandınız. Seneye bari kanmayın!