Hava Durumu

Kahrolsun Avrupa'nın faşistleri!

Yazının Giriş Tarihi: 27.10.2020 07:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.10.2020 07:48

Biliyorum, başlık biraz slogan gibi oldu, bir nevi çığlık gibi ama.

Gaza geldim. Hollanda'da Geert Wilders isimli genel başkan düzeyinde bir ırkçı faşist Cumhurbaşkanımız hakkında bir karikatür yayınlamış, ona sinirlendim.Tek sinirlenen ben değilim. Buyurun.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Bu ahlaksız insanlık düşmanı faşistlerle mücadele etmek insanlık görevidir.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: Gerçekleri yüzlerine söyleyince Avrupa'nın ezik ırkçıları yine kendini gösterdi. İslam ve yabancı düşmanlığından prim yapmaya çalışıyor. Avrupa'nın faşist zihniyetli şımarık politikacılarına artık dur demenin zamanı geldi.

Çelik ve Çavuşoğlu'na yürekten katılıyorum.

Çünkü elemanı tanıyorum.Silme faşo, ırkçının, ayrımcının önde gideni.

Tırnak içinde 'uygar', tırnak içinde 'medeni' Avrupa hala nasıl barındırıyor böylelerini bünyede, hakikaten merak konusu.

Genelleme yapılabileceği, bütün Avrupalılar'ın aynı kefeye konulabileceği ihtimaline binaen bu aşamada topa basalım ve..

Avrupa'yı faşistler ve anti-faşistler diye en azından ikiye ayıralım.

TÜRKİYE'DE SAĞCI, AVRUPA'DA SOLCU

Efendim, fi tarihi.Her zaman yaptığım gibi kanepeye yatay vaziyette kaykılmış, elde uzaktan kumanda aleti, araştırmacı gazeteciliğin dibine vuruyorum. Almanya'da seçim olmuş, sosyal demokratlarla yeşiller epeyce oy toplamış. İzlediğim haber seçim günü sandık başında Türklerle yapılmış röportajlara ilişkin. İnsanları kılık kıyafetlerine göre kategorize etmekten hiç haz etmem ama çember sakallı takkeli amca geliyor mikrofon başına sosyal demokrat partiye oy verdiğini söylüyor. Akabinde türbanlı abla geliyor, o da yeşillere basmış mührü.

Böyle birkaç örnek daha izledikten sonra gördüm ki, bizim gurbetçiler gurbette onlara en çok kim arka çıkıyorsa, o partilere oy veriyorlar.

Türkiye'de Refah Partisi, ANAP veya DYP.

Almanya'da yeşillere, sosyalistlere!

Başka bir fi tarihi. Bizim gurbetçiler girmişler Berlin'de Kraliyet Sarayı'nın bahçesine. Beyaz atlet, çizgili pijama var mıydı, yalan olmasın, mangal yakıyorlar. Bir değil 5 değil, 15 değil. Epeyce bir aile.

Meğer bu mangal manzaraları Almanya'yı (Berlin'i) ikiye bölmüş.

Irkçı ve sağcı partiler 'olur mu böyle bir şey tarihi sarayın bahçesinde' diye feryat figan halinde.

Sosyal demokratlarla yeşiller de ağız birliği yapmış. 'Ne var, ne olmuş, sarayınız mı eskidi, mangal Türklerin kültürü. Bırakın yaksınlar, ne fark eder!' deyip durmakta.

Hem oy verme davranışı, hem mangal olayına gösterilen iki farklı tepki, gelinen noktada 'Avrupa Avrupa duy sesimizi, bu gelen Türklerin ayak sesleri' düzeyinin aşıldığını gösteriyor.

TEK AVRUPA YOK

Bir Avrupa yok tek başına muhatap alacağımız, tek Türkiye'nin olmadığı gibi. Alt alta yazılmış bu iki yazıda anlatılanlara bakarak hem kendimize, hem ülkemize daha eleştirel bir gözle bakabiliriz belki.

Karikatüre tepki, sarayın bahçesinde mangal, yabancı düşmanlığı, başka dine mensup insanlardan nefret vs..

Belki biz de farkında değilizdir yabancı düşmanı olduğumuzun.

Belki çoğumuz milli bir sarayın bahçesinde mangal yakılmasına çok feci itiraz edecek haldeyiz.

Belki artık karikatür bile çizilemeyen, bırak çizilmeyi, karikatürlere bakılamayan, kitap toplatılan, hatta kitapçık toplatılan ülke haline gelmişizdir.

Belki gençlerimizin yüzde 60 küsuru bir fırsatını bulsa Avrupa'ya kaçmak istiyordur.

Belki en sıkı Müslümanlarımız bile yaşamak için ecnebi memleketleri tercih ediyordur.

Hasılıkelam, belki de kimseye 'faşist' diye bağıracak durumda değilizdir.

JESSE OWENS...

'Kim kime göre ırkçı vefaşist'e en güzel örnek, 1936 Berlin Olimpiyatları'ndan ülkesi ABD'ye 4 altın madalya ile dönen Jesse Owens isimli siyahi atlet.

Ohio Üniversitesi'ne belediye otobüsünün arkasında siyahlara ayrılan yere oturarak gitti. Antrenmanlardan sonra beyaz atletler duş yapıp çıkmadan soyunma odasına giremedi.

Berlin Olimpiyat Stadı'nda Alman rakibini geçince Almanların üstün ırk olduğunu düşünen Hitler sinirden stadı terk etti. Ama Owens ülkesine döndükten sonra 4 madalya aldığı için onuruna verilen törene gittiğinde, otel kapısında bekleyen görevlinin 'siyahiler bu kapıdan giremezler!' uyarısıyla karşılaştı. Kendi onuruna verilen törene katılabilmek için otele karısıyla birlikte servis kapısından girmek zorunda kaldı.

(Benzer bir olay Muhammet Ali'nin de başına gelmişti.)

Şimdi siz söyleyin pliizzz, dünyalılar olarak ırkçılığın kökünü ne zaman kazıyacağız?

(Bak tekrar söylüyorum, Geert Wilders'e duyduğum öfke henüz geçmedi)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.