Kasırgaya battaniye!

Halen ABD'de bulunan kızımı aradım.
'Florence ile aran nasıl?' dedim. 'O ne baba!' dedi. 'Kızım' dedim 'Kasırgadan haberin yok mu?'
'Aman' dedi. 'Bize uzak boş ver!'
Amerika'da eyalet sistemi var ya. Kasırga nereyi vuracaksa oranın ahalisi dertleniyor.
Kentler boşaltılıyor, kentte kalanlar da market raflarını boşaltıyor.
(Yaşıyorsan okyanus kıyısı ülkede, üzgünüm kaderin böyle.)
Amerika zaten 'korku ülkesi.' Adamlar bayılıyorlar toplu olarak tedirgin olmaya ve toplu olarak korkmaya.
Korkularını da genelleştiriyorlar, gezegen sathı mailine.
Göreceksiniz, önümüzdeki hafta yatıp-kalkıp (bur-s-alarda bile) kasırgayı konuşacağız.
Bizim İstanbul'da kafamıza portakal büyüklüğünde dolu yağdı, hiç öyle dünyayı velveleye vermedik halbuki.
İlk doluda dersimizi aldık.
İkinci doluda 'battaniye' ile sonuca gittik.
Battaniye artık bu necip milletin üzerinde oybirliği ile anlaştığı bir 'dolusavar' silahı oldu bu ülkede.
Amerikalılar da yıllardır yok 'İrene' yok 'Katrina' yok 'Sandy' gibi kadın isimler verdiği kasırgalara maruz kaldı. Markete koşmaktan veya yan eyalete kaçmaktan başka kullanışlı bir çözüm üretemediler.
Florence de gelecek-vuracak-gidecek.
Trump kasırganın vuracağı eyaletlere 'kasırga geçtikten sonra' ancak gidecek!
(Saçının bu yarısı öteki yarıya uçmasın maazallah!)

URARTULU ABLA!

Van'da yapılan kazılarda Urartu medeniyetine ait 7 mezar bulunmuş. Mezardan çıkan iskelet ve kemiklere bakıp anında şıp diye 'mevta'nın kadın olduğunu anlamışlar.
Çünkü ortalık bilezikten, kolyeden, küpeden, yani 'takı'dan geçilmiyor.
İskelet 2700 yıllık.
Demek ki kadınlar takı olayında en azından 2 bin 700 yıldır aynı noktada.
Takının ve/veya aksesuarın tarihi mağara devrine kadar gidiyordur o ayrı.
Benim asıl şaşırdığım, günümüz kadınının olaya yeni bir boyut getirememesi, konunun hâlâ bilezik, kolye, küpe, broş vs düzeyinde kalması.
Yani 'Urartulu ablayı' henüz aşamamış olması
(Takı bulunmasa da ablanın kadın olduğunu anlardım ben. Baksanıza nasıl güzel gülümsüyor!)

DOLANDIRICI KLİŞESİ

'Dolandırıcılık' filmlerinin en güzel tarafı, hep uyanıkların, hatta 'dolandırıcıların dolandırılması'dır. Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde satın aldıkları arsalara baz istasyonu kurup yaklaşık 15 milyon değerinde para vaadinde bulunan 2 şahıs, aralarında polis ve öğretmenlerin de bulunduğu 18 kişiden yaklaşık 150 bin lira dolandırmışlar.
Bu olayda da hikaye çok tipik ve karakteristik:
Dolandırılanların hemen tamamı 'zahmetsiz tiko paraya' giderken evdeki bulgurdan olanlar diye nitelenebilir.
Türk halkının profili böyle: Birisi bedava yağım var desin, tavayı kapan koşar!