Birinin karşısına geçip ‘vur de vuralım, öl de ölelim’ diye bağırılıyorsa..
Karşısına geçilmiş olan o kişi, pek muteber biri olsa gerek.
Baksanıza!
Ahali galeyana gelmiş, hançerelerini yırtarcasına ‘bu kişiye’ biat ediyor!
Bu çağda birilerine biat edilmesi de saçma, bu kişilerin varlığı da saçma!
İnsan insana niye biat eder!
Öl deyince ölür. Vur deyince vurur.
Ölecek olmasa da, vuracak olmasa da en azından beyan eder!
‘Çay demle de demleyelim, arkana yastık koyalım!’ diye bağırmıyor ki ahali.
Bu devirde vurmak ölmek gibi hizmetler.
Bildiğin terörist faaliyetler!
Şanssızlık, eski bir genelkurmay başkanına, bir milli savunma bakanına bağırılıyor olması.
Hasılı Hulusi Akar’ın, ‘Arkadaşlar yapmayın etmeyin’ demesi lazımdı, ‘ortada vuracak ölecek bir şey yok’ demesi lazımdı.
‘Hele de siz sivillerin’ diye eklemesi lazımdı.
Erdoğan aynı slogana geçmişte, ağır kulak çekmişti, ‘modası geçmiş laflar etmeyin’ diye bağıranlara bağırmış, ayar vermiş, azarlamıştı.
‘Sevgiyle halledeceğiz her şeyi vurmak kırmak yok’ demeliydi. ‘Modası geçmiş bu sloganları atmayın’ demeliydi. Demedi, yerine ne dedi, ‘Bekleyin’ dedi, ‘Onun da zamanı gelecek!’ diye ekledi.
Milli Savunma Bakanı bu kişi, yakın zamanda bir dış tehdit olasılığına dikkat çekmiyorsa, bir düşman saldırısı olacağını ima etmiyorsa, içerde bir yerlerde vurulacak kırılacak bir kesim olduğunu, ama şimdi değil, ilerde bir gün ‘vur kır parçala’ yapacaklarını söylüyor bana kalırsa.
Bir savcı ne demek istediğini sormalı bakana!
‘Zamanı gelecek’ derken neyi kastettiniz demeli.
Değilse eğer burası muz cumhuriyeti mi?
ADALET TAVLA TURNUVASI
Adalet Bakanı, Adalet Bakanlığı’nda, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin adaylarıyla toplantı yapıyor.
Şu cümlede çok fazla ‘adalet’ lafı geçti ve fakat farkındaysanız durum hiç adil değil.
Soru, diğer partiler de bakanlıkta aday toplantıları yapabiliyor mu?
Boş ver aday toplantısını, bakanlıkta misal tavla turnuvası düzenlemeye kalksak ‘burada amme hizmeti veriliyor’ diyerek izin vermezler değil mi?
Aday toplantısı amme hizmeti o vakit, amme, yani kamu!
Eskiden seçim sathı mailine girildiğinde başta adalet sonra içişleri sonra da ulaştırma bakanları istifa ederlerdi.
Seçim görece daha adil yapılacak hesabı.
Şimdi hiçbiri bakanlığı bırakmadı, hepsi makamlarında, makam araçlarında.
Bu olup bitenlere ‘parti ile devlet birbirine karıştırılmış’ dense çok ağır bir eleştiri mi olur acaba!
BAKAN TEKSASLI ÇIKTI!
Sizi bilmem benim gözlerimi yaşarttı, Bakan Varank’ın Teksaslı çıkması!.
Arabasının dikiz aynasına astığı Bursaspor armasını görmüş olmalısınız.
Doğma büyüme Ankaralı olduğum için Bursasporlu olmaktan çok övünen bir kardeşinizim. 35-40 yıldır.
Bakan Bey dün geldi, 2 günde beni bile solladı.
Bende ne araba var, ne de dikiz aynası.
Trabzonlu, dolayısıyla Süper Lig’de takımı olan bir kentin hemşerisi Varank’ın iki dakikada Bursasporlu olmasından daha mühim bir icraat olamaz kanaatindeyim.
İster misiniz şimdi birileri çıkıp bunu ‘oy avcılığı eyyamı’ diye nitelesin.
Bu taraftarlığın seçimin sonuna kadar devam edeceğini iddia etsin.
Ben bu lakırdılara inanmıyorum. Şampiyonluk öncesi 900 bin, şampiyonluk sonrası 1.5 milyon sempatizanı ve taraftarı olan Bursaspor’un en az 20 milletvekili çıkaracak bir potansiyel olduğunu düşünüyorum.
O arma o dikiz aynasına asıldı ya.
Şimdi rakip partiler ve adayları düşünsün!
Bir vekil bile çıkarırlarsa çok iyi!
(Dua edin de Sayın Bakan seçim çalışmalarını formayla yapmasın!)