Kimin kazanacağını açıklıyorum!..

Bekleyin. Açıklayacağım. Ama önce şair Özdemir Asaf'a kulak verelim.
'Bekle dedi' isimli şiirde şöyle sesleniyor Şair hepimize:
'geleceğim, bekle dedi, gitti
ben beklemedim,
o da gelmedi
ölüm gibi bir şey oldu.
ama kimse ölmedi'
Bugün, dananın kuyruğu kopacak.
Bugün Türk halkı, ya 'tamam' diyecek 16 yıllık iktidara, ya da 'devam!'
Birileri için 'seçim sonucu' Şair'in dediği gibi 'ölüm gibi bir şey' olacak ama yine Şair'in dediği gibi 'kimse ölmeyecek!'
Çünkü yaşı müsait olanlar, daha çok seçim görecekler.
Ben, küçük kızımı büyütürken, 'Burası çok karışık bir ülke kızım!' demiştim.
Sen en azından 'darbe!' görmeyeceksin.
Kızımın darbe görmeyeceğini öngörmüştüm, Bursaspor'un şampiyonlu-ğunu da.
Anlatmaya gerek yok, ikisini de gördü!
Dolayısıyla, dini bayramlar gibi, milli bayramlar gibi, bu da başka türlü bir bayram aslında:
'Demokrasi Bayramı.'
O kadar çok ülke var ki yerkürede, 'ortaya sandık konamayan!'
Konsa bile dandikten, dostlar alışverişte görsün mantığıyla konan.
Bizde, iyi-kötü bir demokrasi kültürü var en azından.
Ah keşke şu, 'sandıklara sahip çıkma!' kaygı ve kuşkularından da azade olsak ama, n'yapalım, bizim de kaderimiz böyle.
Hasılıkelam, gelelim sadede.
Bugün kazanacakların listesi şöyle:
1. Sandığa gidip oyunu kullanan seçmen, elinden geleni yapmış olmanın verdiği iç huzura kavuşacak ve kazanacak.
2. Sandık başında adil görev yapıp, evine o iç huzurla giden görevli de kim kazanırsa kazansın, kazanmış sayılacak.
3. Seçim sonucu istemediği gibi çıksa da, bu memleket bizim diye düşünüp sonucu usuletle ve suhuletle karşılayan vatandaş da kazanacak.
4. Seçilemeyen de kazanacak! Çünkü vekillerin hali malum. Seçmenlerin her türlü işleriyle uğraşmaktan mahvoluyorlar. Seçilip mühim makam ve mevkilere gelenler de dağ gibi sorunlarla boğuşmak zorunda kalıyor. Hasılı madem işi felsefeye vurduk. Kazanırken kaybetmek, kaybederken kazanmak da mümkün diyelim ve bağlayalım bu faslı.

Gerçek kazananlar!
Seçim süreci başladığından bu yana bir de gerçekten kazananlar oldu.
Onları da şöyle sıralayalım:
1. Anket yapan satan araştırma şirketleri.
2. Promosyoncular. (Kalem, rozet, 50 gramlık kahve, baloncu, bayrak vs üreten, satan, pazarlayanlar)
3. Danışmanlar. (Bu işi ciddi yapmak isteyen adaylar süreç bıyunca kendilerine basın, sosyal medya, protokol gibi konularda uzman kişiler çalıştırdılar.
4. Matbaacılar. (Bilhassa kartvizit, broşür, afiş vs basan)
5. Tabelacılar. (Araba giydirme işi olarak düşünün)
6. Gazeteler, televizyonlar, radyolar, internet siteleri. (Herkesi yazdık kendimizi yazmazsak olmaz. Bizim sektör de bol bol ilan aldı siyasilerden, siyasi partilerden)
7. Araç kiralama şirketi ve sahipleri. (Partilerin onlarca minibüs kiraladığını biliyoruz)