Kimse lojmandan çıkmayacak emri!

Bugün 2 Temmuz. Yıllar nasıl da akıp gitmiş. Sivas'ta, Madımak Oteli'nde 37 insanın, 37 aydın ve sanatçının cayır cayır yakılarak öldürüldüğü o meşum günün üzerinden tam 26 yıl geçmiş.
Çeyrek yüzyıldan bile fazla.
O katliamın yaşandığı yıl doğan bebekler bugün kocaman delikanlı oldular.
Ama unutulmadı işte, o büyük travma.
Unutulmamalı da zaten.
Bilge Kral'ın dediği gibi, 'Unutulursa tekrarlanır böylesi acılar!'
Geçen sene tam da bugün yazdığım yazıyı anımsadım. Katliamdan tam 1 hafta sonra müfettiş arkadaşım Sivas'tan İzmir'e doğru seyahat ediyor. Yanına da tesadüfen bir başkomiser düşüyor.
Yol boyu konuşuyorlar. Konu tabii ki Madımak!
O başkomiser arkadaşıma şöyle diyor, ki hikayenin en çarpıcı bölümü bence burası:
'Abi bizim geçmişte 10 tane polisle 5 bin solcuyu 10 dakikada dağıtmışlığımız var. Bizim işimiz bu. Otelin önündekileri de en fazla yarım saatte dağıtırdık. Kimse de ölmezdi! Yazık oldu adamlara.'
Bu anlatımdan başkomisere kimsenin 'Otelin önünü dağıtın!' talimatı vermediğini öğreniyoruz.
Ve dahası var, daha da acısı.. Belki işgüzar birkaç polis çıkar o kalabalığı dağıtmaya kalkar diye, telsizden sürekli şu anons yapılmış, akşama kadar:
'Kimse bulunduğu yerden ayrılamayacak. Kesin talimat var, kimse lojmanından çıkmasın'
Bu canice emri kim ve kimler verdi, hâlâ bilmiyoruz, iyi mi?

ODTÜ'DEKİ MEZUNİYET TÖRENİ TİRYAKİLİK YAPTI

Olimpiyatları, Dünya Kupası'nı, Gazi Koşusu'nu, Pirelli takvimini bekler gibi bekler olduk, ODTÜ'nün mezuniyet törenini.
Bilhassa da her biri anlamlı, her biri sosyal mesaj içeren pankartlarla yapılan mezunların geçit törenini.
Artık temalı yapılıyor bu tören.
Bu yılkinde ana konu, 31 Mart ve 23 Haziran seçimleriydi.
Her pankart orantısız zeka örneği, her pankart 'hiç okumuş yazmışla cahil bir olur mu?' dedirten cinsten.
Aferin çocuklar! Yolunuz uzun, heyecanınız yüksek ama gençliğiniz var.
Merakla bekliyor olacağız 2020 mezuniyet törenini.

YÜKSEK İSTİŞARELER!

Ekseriyetle Meclis eski başkanlarından oluşan bir Yüksek İstişare Kurulu, 2 ay önce oluşturuldu. Kurulda Bülent Arınç, Köksal Toptan, Cemil Çiçek, Mehmet Ali Şahin, Yıldırım Akbulut gibi isimler var. Her ülkede faaldir böylesi 'ak sakallılar grubu.'
'Yüksek ve istişare' sözcüklerinin yan yana gelmesinden kabak gibi belli ki, bu abiler memleketin 'yüksek' hususlarında 'istişareler' yapacaklar.
İlk istişareyi, kendi maaşlarını 13 binden 18 bine çıkararak yaptılar. Bunlara ayrıca Beştepe'de birer oda ayrılmış birer de sekreter verilmiş. Oda ve sekreter konusunda niza çıkmadı ama, 2 aylık kurulun henüz ilk toplantısında 5 bin liralık bir maaş artırımı yapması kamuoyunda bir miktar tepki ile karşılandı. Bu tepkiler Bülent Arınç'a bir TV programında anımsatılınca Arınç'ın karşı tepkisi 'edepsizler!' oldu. Maalesef bizim millette var böyle bir edepsizlik hali.
Bizde nedense herkes birbirinin 'maaşını' merak eder.
Meraklısına: Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Hikmet Çetin bu kurula üye olmayı kabul etmemişler. Hüsamettin Cindoruk'a ise teklif bile yapılmamış.