Hava Durumu

Komünist imamlar!

Yazının Giriş Tarihi: 11.09.2018 08:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.09.2018 08:30

Hafta başının en güzel haberi Tacikistan'dan geldi.
Müslüman Tacik imamlar, camilerde para toplayıp Lenin heykelini tamir ettirmişler.
Şaruz kentindeki heykel iki yıl önce kimliği belirsiz kişilerce devrilmiş. Saldırı sırasında Lenin'in eli de kırılmış.
Kimse oralı olmazken, heykel öylece bakımsız haldeyken, imamlar heykel için para toplama önerisini bizzat kent konseyine önermişler. Cami başına haftada 100 dolar toplanmış ve tamirat sırasında heykel altın sarısına boyanmış ayrıca çevresindeki fıskiyeler de onarılmış.
Çoook uzun analizler attırmaya lüzum yok bu habere. Durumu iki cümle özetler bana göre:
Aynı kitabın ve peygamberin dini, coğrafi ve kültürel etkilerle 'geleneksel tatlar'la bezenebilir.
Nijeryalı hacı teyzelerin Arafat'ta göbekleri açık 'tam tam dansı' yapması gibi, Tacik imamlar da ülke tarihinde önemli bir yer tutan eski lidere, 'geleneksel bir saygı' göstermişler sadece...

Yastık altı- bidon içi!

Adamın biri sigarayı bırakmış. Ve o gün itibariyle sigaraya verdiği parayı bir bidona atmaya başlamış. Tam bir yıl bu işi yaptıktan sonra bidonu açmış ve içinde 7 bin 200 TL biriktiğini görmüş. (Üşenmedim hesapladım 10 liralık bir markadan 2 paket içiyor olmalı.)
Abiyi takdir ettik, tamam. Gelelim olayın ekonomik boyutuna.
1. Vergi kaçırmak ile vergiden kaçınmak farklı şeyler. Örnek olayımızda abimiz sigara almayarak vergiden kaçınmış oluyor. Her iki durumda da devletin vergi kaybı küçümsenemez. Tabii devletin vatandaşın sağlığı için harcadığı parayı da hesaba katarsak burada kayıp- kazanç dengesi eşit gbi duruyor.
2. Bidonda para biriktirmenin ekonomiye katkısı sıfır. Gelişmiş ülkeler ve ekonomiler 'yastık altında para olmaması'yla övünürler. Ha yastık altı, ha bidon içi. İddihar iddihardır ve genel ekonomiye toplum refahına zerre katkısı yoktur.
3. Sigara içmemek para kazanma yolu değildir ve olamaz. Bu bir yanılsama. Adamımız her gün bir şişe rakı içtiğini, 50 liralık at yarışı oynadığını, her hafta sonu da bahis oyunlarına 100 lira gömdüğünü varsayarak daha fazla kazanabilirdi!.. (Bidondan 50 bin TL çıksa fena mı olurdu?)

'Satıcı değil yiyiciyiz!'

Uyuşturucu baskını klişesidir. Eleman 'satıcı' olmadığını özellikle belirtir:
'Satıcı değiliz amirim, içiciyiz!'
Benzer muhabbet at eti sattıkları gerekçesiyle yargılanan sanıkların mahke-medeki ifadesinde de yaşanmış:
'Satıcı değil yiyiciyiz hakim bey!'
At eti yemek suç değil çünkü, satmak suç!
Burası hakikaten komik br ülke.

MAT, MK, AA, VŞ...

Aynı haberden mesleki bir rezerv daha çıkardım. Haber cümlesi şöyle:
'Duruşmaya tutuklu sanıklar M.A.T, M.K, A.A, M.K, Y.T, V.E, N.S, V.Ş, Ç.K, H.E, İ.Y, A.Ş. ve E.K. ile tutuksuz T.K. ve E.Y de geldi.'
Soruyorum, bu kadar 'anlamsız' harfin bir haberde kime ne yararı var acaba?
Habere bir katkısı var mı? Adamlar sanık isimleri sakıncalı diyorsan hiç verme. Böyle verdiğinde zaten hısım akrabası, yakın arkadaşları anlıyor kim olduklarını. Okuyucu bişey anlamıyor.
Bunu yapacağına, 'İkisi tutuksuz 15 kişi desene.'

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.