Hava Durumu

Konuşmak da mı yasak!

Yazının Giriş Tarihi: 14.12.2021 08:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.12.2021 08:00

Medyanın yüzde 90'ını kontrol etsen de, istediğini söyletip istediğini yazdırsan da..

Soruları önceden belli programlar yapsan da, yaptırsan da.

Muhalif basına ilan verene denetmenler gönderip cendereye alsan, dolayısıyla muhaliflerinin sesini de kessen, yine de de şunu bil Lukaşenko!

Artık yurttaş gazeteciliği, yurttaş televizyonculuğu devri var.

Hangi birini susturacak, hangi birini gözaltına alacaksın.

Devir eski devir değil artık Putin!

*****

Bizde böyle şeyler pek olmazdı!..

Sokak röportajı yapan çocuklara dadanan bir ekip gerçi hep vardı.

Bu amcalara ablalara 'çıkar cep telefonunucular' diyebiliriz kısaca.

'Cep telefonun var' diyerek sokak röportajlarını sabote eden bu ekibe zaman zaman resmi ekipler de dahil olur, 'burada yapma, geç öteye' diyerek taciz ederlerdi falan ama.. Sabaha karşı ev basmak, alet edevata el koymak falan hakikaten olacak şey değil. Üç sokak röportajcısı alıkonulmuş:

Kendine muhabir..

İlave TV..

Sade vatandaş..

Bunlar son dönemde kendini ayaklı medya ilan eden, yaptıkları sokak röportajlarıyla halkın nabzını tutan, bir yanıyla da sözde ana akım medyanın aslında yanına bile yanaşamayacağı gerçekleri vatandaşın ağzından dile getiren çocuklar.

Eminim izlenme oranları karşılaştırılsa, ağlıyordur asfalt!..

İddia o ki, AKP'li İBB Meclis Üyesi Mücahit Birinci şikayet etmiş, çocuklar evlerinde sokağa çıkmama cezası ile gözaltına alınmışlar.

Sokak röportajı yaparak ekmek kazanan birine sokağı yasaklamak çok akıllıca. Kim akıl etsiyse şunu da bilsin:

Buradan bir şey çıkmaz.

Sokak röportajına engel, sokaktaki halkın konuşmasına engel demek, bu da en basit anlamıyla, konuşmanın yasaklanması..

Zulüm bu.

*****

HUKUK KANUN DEĞİL

Bir haber okudum. Etkisinden çıkamıyorum.

Vakti zamanında 'çalışma ekonomisi' diye ders görmüştük, 'iş hukuku' diye ders almıştık. Haber şöyle:

'Evden çalışma sırasında yatağından masasına giderken düşen Alman vatandaşı iş kazası kapsamında sigortaya tabi tutulmak için açtığı davayı kazandı.'

Bir kazanın iş kazası sayılabilmesi için öncelikle iş yerinde yaşanmış olması gerektiğini öğretmişlerdi bize. Belki servis aracı da işyeri sayılabilirdi, hepsi o.

Pandemi süreci, evden çalışmayı çok artırdı.

Eminim Alman yasaları da iş kazasını, işyerinde olmalı diye sınırlıyordur.

Ama işte bu örnek olayda şunu görüyoruz:

Hukuk, yasalarla sınırlanmaz. Hukuk başka şey, kanun başka.

Yasa koyucu alacak eline bu haberi, yasayı hukuka uyduracak.

*****

KIRMIZI PAZARTESİ!

Başlık eski gazeteci Gabriel Garcia Marquez'in kısa ve öz romanına gönderme. Herkes gibi 'Kara pazartesi' demek istemedim.

Çünkü her günümüz kara.

Gram altın 814, Dolar 14.2, Euro 16.07 lira, şu satırları yazdığım sırada.

Merkez Bankası 2 hafta içinde 4'ncü kez oyuna müdahale etti.

Cumhurbaşkanı, Merkez ve kamu bankaları ile görüşecek. Büyük ihtimal perşembe günü faizi artırmayacaklarına karar verecekler. Hazine ve Maliye Bakanı Nebati 'faizi artırmayacağız' dedi zaten.

'Bizimki Çin modeli değil, Türk modeli' dedi. 'Batarsak hep beraber batacağız' dedi. 'Adam sadece maaş alıyor kaybetsen en çok maaşını kaybedersin, ne üzülüyorsun, en fazla enflasyonun altında ezilirsin' falan diye de ekledi. Bilhassa şu son cümle, sizi bilmem benim içimi acayip rahatlattı.

Öyle ya, maaştan başka neyimiz var ki şu dünyada!

Artı, ilk kez mi ezileceğiz sanki enflasyonun altında!

(Meraklısına, 'Gabo'nun sevdiğim diğer iki romanı: Kolera Günlerinde Aşk, Başkan Babamızın Sonbaharı!)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.