Hava Durumu

Köpeğe iftira atan zihniyet!

Yazının Giriş Tarihi: 23.11.2021 08:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.11.2021 08:05

Yetenek yarışmasını 2 sene üst üste bir köpek kazanmıştı bu ülkede. Sivas'ın Kangal köpeklerinin 300 kelimeye kadar anladıklarını falan da dikkate alarak şöyle bir öngörüde bulunmuştum vakti zamanında:

Köpekler bir vade sonuna kadar (500 yıl, bin yıl..) insanla köpekçe konuşabilecekler. (İngilizce Almanca gibi bir lisan, köpekçe!)

Köpeklerin kent yaşamına artık alıştıkları malumunuz. İnsanlar beklemezken, yeşil ışığı bekleyip yaya geçidini kullanan köpek videosunu izlemişsinizdir.

Lafı İBB'nin kadrolu köpeği Boji'ye getireceğim.

Boji, kaldığı sığınaktan 'izinli' ayrılarak gün boyu İstanbul'u geziyor.

Tabii ki metro, tramvay vs marifetiyle.

Bakmışlar Boji her gün toplu taşımacılığı kullanıyor, buna bir 'chip' mi ne takmışlar. Bir de uygulama geliştirmişler. Gün boyu nereye gidiyor, nerde indi-bindi yapıyor, cep telefonundan izleyebiliyorsun. Bir günde iki yakada 30 istasyon değiştirdiği falan saptanmış.

Boji, bu haliyle İstanbul ulaşımının simgesi haline gelmiş.

Olay önce sosyal medyaya, sonra normal medyaya yansımış. Boji'nin seyrüsefer hallerine uluslararası basın da kayıtsız kalmamış. Konu, yapılan haberler marifetiyle dünya gündemine bile taşınmış.

Sırf Boji'yi yakından görmek, onunla 'selfie' çektirmek için akın akın İstanbul'a gelecek turist kafilelerinin eli kulağında!..

Turizm pastasından daha büyük dilim kapmak için şehirlerin birbiriyle yarıştığı turizm olayında Boji, bir büyük avantaj haline gelmiş desek yeri.

Dolayısıyla her ünlüye yapıldığı gibi, kıskanılması, çekememezliğe konu olması, üzerine iftira atılması an meselesiydi ve maalesef oldu.

Tramvayın birinde köpek boku bulundu ve sosyal medyada, 'bir köpeğe bu kadar yüz verilirse olacağı buydu' konulu neşriyatlar yapıldı.

'Sağdan Haber' isimli hesapta 'İBB'nin kadrolu köpeği Boji tramvaya pisledi' diye yekten haber yazıldı. Twitter'de hesabı bile olan Boji bu iftiraya, 'Tüm gün kulübedeydim. İstanbul'u gezmedim bile. Tramvayı kirletip suçu bana atmışsın, kötüsün' yanıtını verdi ama ahali ne kadar inandı, tartışılır.

Derken İBB Sözcüsü Murat Ongun bir video yayınladı ve Boji aklandı. Videoda bir adamın koltuğa köpek pisliği koyduğu açık açık görülüyor!

Bir yanda eğitildiği için asla koltuğa pislemeyecek bir köpek.

Diğer yanda, o köpeğe iftira atmak için cebinde bok taşıyan bir insan.

Bu ikili arasında bir seçim yapmak zorunda kalsanız, hangisini seçersiniz.

İyi ile kötü bu kadar keskin ayrılıyor işte, bu ülkede.

BOJİ'NİN HASTANE VERSİYONU

Yıllar önce. DSP'nin iktidar olduğu dönemde, Çekirge SSK Hastanesi'nin başhekimi Dr. Ahmet Gülen'di. Anımsayanlar vardır, soyadı gibi hep gülümseyen şahane bir insandı.

Babamın rahatsızlığı nedeniyle her gün hastaneye gidiyordum.

Bir gün merdivenlerden çıkarken ne görsem beğenirsiniz.

Basamağın birinde insan dışkısı.

Hem de yapıldığı gibi kıvrımlı mıvrımlı öylece duruyor ortalıkta!

Hastane gibi temizliğe, hijyene önem verilen bir yerde böyle bir manzara!

Olacak şey değil.

Gittim Gazete'ye, başhekimi çok sevmeme rağmen, biraz da mizahi bir üslupla, 'ortalığı bok götürüyor' lafının hakkını veren bir yazı kaleme aldım.

Yapacak şey yok, haber mevzubahisse babamı tanımam.

Ahmet Gülen aradı ertesi gün, anlattı.

Meğer olayın acayip bir perde arkası varmış. Olay, bildiğin sabotajmış.

Ahmet Gülen'in kamuoyundaki sempatik imajına saldırı için yapılmış.

Şimdi detaylarını anımsamıyorum ama Dr. Gülen bu meşum olayın tüm safahatını tane tane anlatmıştı. Bana da 'yayınımız ses getirdi' yollu, ikinci bir yazı yazma şansı çıkmıştı. Fikri takip mühim!

Boji iftirasının ardından bu konuyu yazmamdaki niyeti çakmışsınızdır:

Diyeceğim şu ki, sevilen kişilere azot atmak, (mecazi manada değil gerçekten) demek ki bir Türk ananesi, geleneği!

Kötü niyetli kişi ve kurumların 'söz konusu nesne'yi ideolojilerine hizmet eden bir materyal olarak görmeleri, beni hiç ama hiç rahatsız etmedi.

Bu iki yazıyla ilgili edeceğim en naif beddua şu olur herhalde:

Herkes elindekini yer inşallah!

GÜNÜN 'TWİT'İ

20 yıl önce ailemin kartal arabayla nevresim satarak yaşadığı bir muhitte bugün ben 4 dil bilen doktora öğrencisi bir vatandaş olarak artan fiyatlardan dolayı ev bakamıyorum bile. (Tülin Erinç)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.