Hava Durumu

Lille modeline 'Fransız' kalma

Yazının Giriş Tarihi: 11.05.2021 08:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.05.2021 08:20

PSG berabere kalınca Lille şampiyonluğa bir adım daha yaklaştı.

Fransa'da Lig'in bitmesine 2 hafta kala puan farkı üç.

Lille'de 3 Türk futbolcu var: Yusuf, Zeki ve Burak.

Şimdiden kalecisi ve bir futbolcusu, İngiltere yolcusu.

(Kalecinin yerine Trabzonspor'un kalecisi Uğurcan Çakır'ı düşünüyorlarmış.)

Bize gelince, hafta sonunu TFF 1. Lig'de şampiyon olan ve Süper Lig'e kalifiye olan takımların sevinçlerini izleyerek geçirdik.

Aşağıda bu 2'nci yılımız. İnşallah son senemiz olur.

Sosyal medyada bir paylaşım gördüm, iyi harmanlayabilirsem, buradan Bursaspor'a da mesaj üretebilirim. Şöyle:

Lille, Pepe'yi 80 milyon Euro'ya satmış, yerine 22 milyon Euro'ya Osimlen'i almış. Sonra Osimlen'i 70 milyon Euro'ya satmış yerine 15 gol atan bedavaya Burak'ı almış. Ve şampiyon olmak üzere. Demek ki neymiş?

Daha iyisini ucuza aldığın sürece futbolcu satılmaz diye bir şey yokmuş.

Hele de bugün endüstri olduğu yadsınamaz futbol sektöründe.

Adamlar 'Fransız ve parasız' bir model yaratmışlar resmen.

'Fransız' kalmayalım bu modele.

Nitekim taraftarın sevgilisi, şampiyon ve efsane Başkan rahmetli İbrahim Yazıcı, 'iyi fiyat veren olursa ceketimi bile satarım' derdi.

Bu ayın sonunda kongre yapacak Bursaspor'da işbaşına gelecek yeni yöneticiler, mevcut borçları düşünerek 'Lille modeli'ni örnek almalılar.

Satarak da şampiyon olunabileceğinin ete kemiğe bürünmüş kanıtı işte Lille!..

Geçenlerde bir 'twit' atmıştım:

'Eminim yakın gelecekte Emirhan Aydoğan, Batuhan Kör, Taha Altıkardeş gibi isimler 'Çokçalış'ıp (İsmail) formayı 'Kapacak'lar (Burak) ve milli takımın 'Temel'ini (Vefa) oluşturacaklar.'

Ne kadar şanslıyız ki, elimizde Vakıfköy gibi bir futbolcu fabrikası var.

Fabrika sürekli üretiyorsa, satış yapmamak sadece stok artışına sebep olur.

Bursaspor'un gerçeği bu.

Ay sonunda Bursaspor'un başına kim gelirse..

Pahalı satmayı, ucuza almayı, borçları yönetebilmeyi ve şampiyonluğa oynayacak bir takım oluşturmayı bilmeli.

Bir daha düşmemek üzere çıkmanın da, orada şampiyonluk kovalamanın anahtarı da hep bu gerçekçilikte...

SADECE ONLARA SERBEST

Futboldan başladık futboldan gidelim.

Şu son birkaç haftadır gördük ki, maçların seyircisiz oynandığı da yalanmış.

Tıpkı iktidar partisinin kongreleri gibi, maçlarda da lebalep kalabalıklar oluşturulabiliyormuş.

Toplu tezahürat yapıldığını televizyon ekranında bizzat gördüm.

Akabinde kalifiye olan takımların kentlerinden görüntüler paylaşılmaya başlandı.

Adana'da şampiyonluk kutlamasını gören bir polis otosu müdahale edeceği yerde 'neme lazım' diye düşünüp tali yola sapıp yolunu değiştirdi.

Giresun Eynesil'de kutlama sırasında havaya açılan ateşin yorgun mermisi, evinde kendi halinde yatan kadını bacağından vurmuş.

Allahtan sokağa çıkma yasağı var. Olmasaydı yanmıştık!

Futbol muhabbetinden de anladık ki.

Kongre, miting, kutlama, cenaze gibi ortamlar sadece bazılarına ve birilerine yasak.

01 ve 28

Buyur baba bak bir de ne bulmuşlar?

Adana ile Giresun çıktı ya Lig'e.

Birinin plakası 01..

Diğerinin ki 28.

Getir yan yana. Ne oldu?

01 28.

Ekle sonuna milyar dolar!

Hayret bir şey şu muhalif kesimler, nelerden medet umuyorlar!

Futbolu siyasete karıştırmayın, buradan siyasi, pardon ekonomik mesaj çıkartmaya çalışmayın diyeceğim ama..

Hakkını da teslim edelim.

Çok hınzırca...

(Nereden akıllarına geliyor bunlar ya)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.