Hava Durumu

Medeniyetimiz yazılı..

Yazının Giriş Tarihi: 11.04.2021 07:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.04.2021 07:46

Duş aldın, pırıl pırıl oldun, kokunu da sıktın, çıktın. Tertemiz mis gibi yürürken sitenin içinde, kadının biri çıktı balkona, üzerine masa örtüsü silkeledi:

Kafan toz içinde! Oldu bu, başıma geldi.

Medeniyetimiz, bu gibi durumlar yaşanmasın diye önlemini almış.

Apartman yönetimi bunu kağıda dökmüş.

Balkondan örtü silkelenmez, çöpler şu ara dışarı çıkarılacak, kapı önünde ayakkabı bırakılmaz vs. Hepsi yazılı.

Apartmanda, trafikte, demokraside yazılı. Dinde yazılı.

Hemen hemen her şey, hem de Hammurabi'den Kadeş'ten bu yana.

Medeniyetimiz taşlara, kağıtlara yazılı. (Sana da selam Orhun!)

Tüzükler, yönetmelikler, yasalar, anayasalar ve..

Uluslararası antlaşmalar, uluslararası sözleşmeler.

PAŞA GÖNÜL DEVRİ GEÇTİ

Paşa gönlün öyle istedi diye insanları istediğin kadar çalıştıramaz, istediğin kadar ücret ödeyemez, çocuk işçi çalıştıramaz, çevreye duyarsız üretim yapamaz, insan ve hayvan haklarına aykırı davranamazsın.

Beynelmilel çalışma yasaları var.

Evrensel beyannameler var.

Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engelleri kaldıran sözleşmeler var.

Daha baksan böyle incik boncuk, tatlı içecekleri sınırlayan sözleşme de var, kimin ne kadar balık avlayacağını sınırlayan anlaşmalar da.

Kültürel mirastan su kuşlarına, sulak alanların korunmasından telif haklarına..

İnsanlık, kötülükleri engellemek, zararlıları sınırlamak için yazmış baba yazmış.

Kimsenin kafasına örtü silkelenmesin diye, insanlık daha da ileri gitsin diye.

Bir de silsile yaratmışlar. Tüzükler ve yönetmelikler yasalara göre, yasalar Anayasaya göre yapılacak diye.

Ve uluslararası sözleşmeler hepsinin üzerinde.

ONDAN ÇIK, BUNDAN ÇIK

Ne yapıyoruz ülke olarak son tahlilde.

Bazı sözleşmelerden (misal İstanbul) çıkıyoruz. Bazı antlaşmalardan (misal Montrö) çıkmayı konuşuyoruz.

Sırada ne var, neden çıkılacak bilmiyorum.

Ona cart buna curt, kural-kaide tanımazsan toplum içinde yalnızlaşırsın ya.

Ülkeler de bireyler gibi.

O sözleşmeden çık, bu anlaşmayı tanıma derken bir bakmışsın, uluslararası toplumda yalnızlaşmışsın.

Bir tane turisti mumla ararsın, bırak 2 arabayı 3 televizyonu, 4 kasa domates satacak ülke bulamazsın.

HIYAR ZAMANI..

Bu nasıl bir memleket böyle?

Gündüzleri, saat başlarını çeyrek geçelerde değişiyor gündem.

Gece yarıları başka bir alem!

Bekle, mutlaka bir bomba patlıyor şu son zamanlarda.

50 kere yazdım. Bu 51'nci olacak büyük ihtimal.

Beynelmilel ajanslardan biri muhabirini eğer İskandinav ülkelerinden birine gönderiyorsa.. O muhabir, 'ajans benden gazeteci olmayacağını anladı' diye düşünür, karalar bağlarmış. Ama eğer AFP, Reuters, DW, BBC gibi bir kuruluş elemanını Türkiye'ye tayin ediyorsa, o muhabir zil çalıp oynarmış, 'geleceğin genel yayın müdürü benim' diye.

Habercilik açısından böyle mümbit, böyle coşkulu, böyle hareketli başka bir ülke var mı acaba? Işık hızıyla değişiyor gündem.

Pudra şekerine parmak atmadan, kazanana kadar oylama yapılan Meclis'e bakıyoruz, çantaya atılan Euro balyalarına ağzımız henüz sulanırken, hadi buyur Montrö konusuna odaklanıyoruz.

Başlığa çıkardığım 'hıyar zamanı' İsveç, Norveç, Danimarka gibi ülkelerde, okulların kapanıp, habercilik açısından yaprağın bile kıpırdamadığı döneme deniyor.

Adamlarda hıyar yok, zamanı var.

Bizde hıyar bol, zamanı yok!..

Ortalama bir İsveçli'nin ömrü hayatı boyunca görüp- görebileceği kadar olay (skandal, kavga, kaza, facia, tartışma, polemik, kriz, bunalım vs) bizde bir haftada yaşanıyor.

Misal bu satırları yazdığım sırada, enflasyonda, işsizlikte, faizde ve vaka sayısında dünya lideri olduğumuz alt yazısı geçiyor ekranda..

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.