Paçalardan akan pespayelik..

Okuyucuda algı şöyle: ‘Ohoo sizin iş kolay, konu çok memlekette!’

Konu çok hakikaten. De, çoğu kaba saba ve çoğu tekrar birader!

Her gün mü pespayelik akar paçalardan, her gün mü rezil olunur dünya aleme..

Deprem olur enkaz altındayız, yağmur yağar sele kapılırız, yangın çıkar, ne var ne yok bütün ülke yanar, kar yağar trafikte sıkışır kalırız, uçak indiremez uçak kaldıramayız. Her gün kadın cinayeti, her gün çocuk istismarı..

Bir kere olsa haber! Ee buralar hep böyle.

Şu MOBESE olayı misal skandalın ağababası. Otur konuş, kalk konuş, sağa dön yaz- sola dön yaz. Köpürt baba köpürt. Nerdee, an itibariyle unutuldu bile!

Trabzon’da kürsüye çıkartılıp ana muhalefet liderine ‘hain’ dedirtilen çocukla ilgili şu aralar iki satır karaladın karaladın, yarın o da unutulur.

Norveç’te şu MOBESE olayı olsun, hükümet düşer.

İngiltere’de ana muhalefete çocuk bağırtılsın hain diye, Kanada’dan Avustralya’ya, Hindistan’dan Güney Afrika’ya 2 ay konuşulur.

Atasözü söyleyen gazeteciyi tutuklayan hakimin evine özel görevli savcı gider, yanında bir de psikiyatrist götürür ABD’de. İçeri mi alsak, hastaneye mi yatırsak, yoksa malulen emekli mi etsek diye.

Vakti zamanında terör örgütü liderini övmüş biri, arada çocuk evliliğini hoş göstermek için ‘ailenin ve küçüğün de rızası var’ desin var ya Almanya’da. Adamı istifa ettirene kadar bakanlık önünde eylem yapar kadın örgütleri.

Ama bizde böylesi ağır gündemler, günlük bile değil, saatlik.

(Ne zamandır simit 4-5 lira olmuş diye yazı yazayım diyorum, başka şey giriyor araya. Elektrik faturaları konusuna bile giremedik yoğunluktan o derece.)

*****

ŞARKICI TAŞ’I FECİ YAKMIŞLAR

Şarkıcı Attila Taş’ı bilirsiniz. Adamı ‘twit’ attı diye kaç sene içerde tuttular.

TV’ye çıkmış geçen gün, ‘Fetö’cü olduğumu kanıtlasınlar kendimi Taksim’de asarım’ diyor. Acayip dertli, hatta yayında ağladı.

İnsanın insana yaşatmayacağı süreçler yaşatılmış adama. Tahliye olduğu gün polis gelmiş cezaevi kapısına ve eller yukarı demiş buna! (Öyle demeyin, hapisten silahlı çıkıyor olabilir!)

Meğer Abdurrahman Uzun diye biri Taş ve arkadaşları tahliye olacak diye ‘Twitter’da ortalığı velveleye vermiş. Binlerce ‘twit’ atıp tahliye kararı veren hakimleri darbecilikle suçlamış. Sonunda gece yarısı tahliyeyi engelleyecek bir karar aldırmış kafa dengi bir hakime!

Bunları büyük iş başarmış gibi anlatıyor çıktığı televizyon kanalında.

Demiyor ki, masumların hayatını kararttım, demiyor ki adaleti yanlış yönlendirdim, utanmıyor bu halinden, tersine övünüyor. Hatta her olayda böyle ‘zemin hazırladığı’ için güya Reis yakın çevresine buna müteşekkir olduğunu söylemiş falan filan. Bana kalırsa zinhar yalan. Yalan çünkü bizim devlet adamları tarihin hiçbir döneminde bağımsız yargıya müdahale etmeyi aklının ucundan geçirmemiştirrrrrr. (Vurgulamak için birkaç r fazladan koydum, abarttım mı acaba.)

*****

TWİTTER MAHKEMESİ

1.5 sene evvel ‘Twitter Asliye Mahkemesi’ diye bir yazı yazmıştım.

Yazı bir soruyla başlıyordu:

‘Hangisine daha çok güvenirsiniz?’

Türk yargı sistemi (Yüzde 2.7)

Sokakta satılan köfte. (Yüzde 97.3)

(Meraklısına: Oy kullanıp Türk yargı sistemine verdim. Sokak köftesine oy verecek halim yoktu herhalde)

Anketi tertip eden parodi hesaptı ama anket parodi olamayacak kadar sarsıcıydı!

Buyurun, Attila Taş’ın hayatını karartan adam bunu ‘Twitter’da oluşturduğu yapay kamuoyu marifetiyle siyasileri, dolayısıyla da hakimleri etkileyerek yaptığını itiraf ediyor işte.

1.5 sene önce ‘twitter mahkemelerin yerini aldı’ diye yazı yazdığımda trollerin bu kadar azgınlaşacağını, istediklerini içeri attırıp istediklerini beraat ettireceklerini, yani durumun hukuk ve adalet sektöründe bu kadar kelleşeceğini imkanı yok öngöremezdim.

*****

İLK TROL BÜKÜLDÜ

İsmini gizleyerek ve ‘nickname’inin arkasına saklanarak, ona küfür, buna tehdit, berikine şantaj bir hayat süren bir kaç ‘troll’ ifşa oldu.

Bir tanesi Nevzat Kanlı. Arkasına saklandığı ‘nick’i, ‘son laik bükücü!’

Bunlar küfürden ve hakaretten sürekli şikayet ediliyor, ve fakat mahkemeler her seferinde ‘kimlik belirleyemediği için’ dosya kapanıyordu.

CHP Lideri bunların 8-10 tanesini faş etti.

Bir trol için ölümden beter bir durum bu.

Bu halleriyle değil hayat karartmak, laik bükmek, dudak bile bükemezler artık.

Öte yandan, şimdi değilse de gelecekte mağdur ettikleri kimselere

çatır çatır tazminat ödemeye mahkum olacaklar, olmalılar.

İnşallah ‘profesyonel’ kazançlarının bir kısmını yastık altına koymuşlardır.

Ağır ve çok fazla tazminatlar için epeyce paraya ihtiyaç olacak çünkü, ‘laik bükücü.’

(Bir de twit atmış, ‘Kılıçdaroğlu’nun ifşa ettiği isim olmak benim için şereftir’ yazmış. İş hayat karartma, hakaret, küfür, her türlü terbiyesizlik, para bol, isim gizli, ne şerefi, kim şerefli!?)