Palamutlar beni bekler!..

Gazete yazarlığı çok acayip iş. Yazarsın yazarsın, bir gün yazmazsın, köşe boş!
Ama misal Sezen Aksu bir şarkı yazıyor, aylarca, hatta yıllarca söyleniyor.
Her gün bir şarkı yazmak zorunda değil.
Ama biz her gün, bir yazı, bazen 3-4 ayrı konuda yazı yazmak zorundayız.
Haliyle yorucu iş. Hele de benim gibi yetenek fakirleri için.
Öte yandan, masa başı gazeteciliği de, bir yere kadar.
Aklında bir konu yoksa, Allah muhafaza, sen ekrana bakarsın, ekran sana.
Ekran ki, aç çocuk gibidir, 'doyur beni baba' diyen.
Yoksa elinde avucunda bir şeyler, halin, 'Bugün de açız evlatlarım' diyen pederden bile beter.
Dolayısıyla, geçenlerde de yazdım, yeni kitaplar okumayan, yeni yerler görmeyen, yeni insanlar tanımayan gazetecinin hali pür melali, sıfır üretkenlik hali!
Sözün özü, gidiyorum bur(s)alardan!
Ama öylesine bir gitmek değil bu.
Tatil hiç değil!..
Ege'de palamut rekoltesinin araştırılması görevi tevdi edildi özüme.

Gidip bakalım, palamut akınına katılan palamutlar sürüler halinde mi hareket ediyorlar, yoksa, zoka yutma amaçlı da olsa sürüden ayrılanlar oluyor mu?
Oluyorsa bu tiplere kendine 'balıkçı süsü vermiş tatilciler' bir fenalık yapıyor mu?
Onları adına mangal denen cehennem ateşine atıyor mu?
Döndüre döndüre yakıyor mu? Yalamadan yutuyor mu? Vs vs..
Efendim, anladınız konuyu.
Ne diyelim! Haber fedakarlık ister, meslek aşkı başka bişey!
Hadi eyvallah, ben kaçtım, palamutlar beni bekler.
NOT: Siz bu satırları okurken ben, başta dalgalarla boğuşmak olmak üzere, kim bilir hangi zorluklar içinde, güneş altında, hatta kimi zaman ne üstte var ne başta, adeta yarı çıplak, çalışmak zorundayım! Allah kolaylık versin, sahici çalışanlara.

•Yağ biberi festivali!..

Bu ne baba ya. Mail kutuma baktım, Osmangazi Karaincir Festivali, Gedelek Turşu Festivali, Nilüfer Hamak Festivali... (Sloganı da şöyle: 'Sallanırken esneyen festival!'

Aklıma takıldı. Acaba dedim şu Bursa vilayetinde ve havalisinde kaç festival, şölen, şenlik vs tertip ediliyor. Ohooo, neredeyse festivalini yapmadığımız meyve-sebze, şölenini yapmadığımız aktivite, fuarını yapmadığımız mamul yok desem yeri.
Zeytin misal en az 2-3 ilçede birden, incir de öyle.
Gemlik'te hamsi festivali var misal, ee 'Gemlik Hamsisi' olur da festivali olmaz mı?
Karagöz, gölge oyunu, hava sporları, bisiklet, fotoğraf gibi sanatsal, kültürel ve spor sayılanlar bir yana, yağ biberi festivali bile yapılıyor Bursa'da.
Enginarı, üzümü, ahududuyu pas mı geçecektik yani?
Saydım 65'le 70 arası.
Araştırdığım kaynağa girmeyen öyle çok festival, öyle çok şölen ve şenlik daha vardır ki aslında, bilmediğimiz, görmediğimiz, basına da yansımayan!
Hasılı, 'çok festival' bir kentte yaşıyoruz aslında, çok farkında olmasak da.