Hava Durumu

Polis başka kime işini öğretebilir?

Yazının Giriş Tarihi: 07.02.2021 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.02.2021 07:30

Gazeteci Tarık Şenocak almış eline mikrofonu çıkmış kentin meydanına gelen geçenle röportaj yapıyor.

Vatandaş gelmiş, belli ki esnaf, 'kapalı olduğumuz halde devlet bizden vergilerimizi, kiralarımızı, sigortalarımızı ödememizi istiyor. Kazanamıyoruz ki, nasıl ödeyelim' minvalinde bir şeyler söylüyor.

Ülkenin bütün kentlerinde, bütün meydanlarında kime mikrofon uzatsan duyarsın bu lafları, bu sıralar.

Yani aslında, yapılan röportaj da, vatandaşın söyledikleri de sıradan!

Olayda sıradan olmayan tek şey var:

Bir polis gelmiş röportaja, bilhassa da sorulara itiraz ediyor.

(Böylece yapılan röportaj anlam kazanıyor!)

Röportajın bu 'müdahaleli' halini izleyince anlıyoruz ki, en azından bu polis, (umalım diğerleri öyle değildir) tarafsızlığını yitirmiş.

Daha kötüsü, basına- yayına müdahale etmeyi kendinde hak olarak görüyor.

Basın ve ifade özgürlüğünün Anayasa'yla korunduğundan falan da bihaber!

Bu polis arkadaşa söylüyorum, diğerlerinin de kulağın küpe.

Atatürk, 'basın özgürlüğünden doğacak sakıncaların giderilme aracı, yine bizzat basın özgürlüğüdür' demiş.

Bu şu demek günümüz Türkiye'sinde:

Yüzlerce kanalda, binlerce röportaj yayınlanıyor.

Hepsinde aynı şeyler söylenmez. Ve her söylenen herkesin hoşuna gitmez. Vatandaş izleyebildiği kadarını izler, kanaatini oluşturur özgürce.

Her fikrin özgürce ifade edilebilmesinin teminatı olmalı aslında polis, şiddet içermediği sürece.

Öte yandan, yasa bilmez, vatandaş haklarından bihaber bir polise ilk kez rastlamıyoruz elbette.

İşimize müdahale edilmesine de çokça rastlamışızdır büyük ihtimalle ama.

Bu tür arızaları kanıksayamayız.

Polis kimin işyerine gidip işe karışıyor!

Kime yaptığı işi dikte ediyor, o iş öyle yapılmaz diyebiliyor?!

Sokak röportajı da bir iş sonuçta. Polis, biri gelip Tarık'ın işini yapmaya engel olsa, yardım isteyeceği tek ve biricik kamu görevlisi aslında.

Amma büyüttün küçücük bir olayı demeyin lütfen.

Bu yazıyla, o polisi ve benzer hatalar yapması olası diğer polisleri korumaya ve uyarmaya çalışıyorum aslında ben.

(Yedek kulübesinin yanında görev yapan bir polis, 'Hoca, Ali Güneş'i çıkar, Baliç'i al!' diye akıl vermişti Fener'in hocası Mustafa Denizli'ye, fi tarihinde. Bu olay, o kadar sempatik gözükmedi, gözüme!)

ALEYNA AYRANI BULDU

Aleyna Tilki 'twit' atmış:

'Suyla yoğurdu karıştırınca ayran oluyormuş.'

Bu doğru!

Ben de denedim hakikaten oluyor.

Bana daha enteresan gelen bu 'twit'in tamı tamamına 10 bin 900 kişi tarafından beğenilmesi oldu.

Edepsizin biri de 'twit'in altına şöyle yazmış:

'Bu twiti beğenen 10 bin 900 hıyarı doğrarsan da cacık olur!'

Bu tam doğru değil.

Az zeytinyağı, biraz kekik veya kuru nane ve sarımsak da lazım.

Hıyardan da, cacıktan da anlarım!

KENDİNE GÜLDÜREN HIRSIZ

Hırsızın biri girmiş bir gecekonduya bir şeyler çalacak ama bakınıyor etrafa çalacak bir şey yok. Kötü şans, evin hanımı eve gelmiş bu içerdeyken. Gitmiş, banyoya saklanmış.

Banyodan sesler duyan kadın kapıyı bir açmış, hırsızla burun buruna!

Korkmuş haliyle.

Acemi olduğu her halinden belli hırsız bakmış kadına parmağındaki yüzüğü işaret etmiş ve 'Çıkar yüzüğü' demiş.

Kadın bu durumu, 'normalde uğraş uğraş çıkmaz, sabunla falan, nasıl çıktı korkudan hemen' diye kıkırdayarak anlattı bu sahneyi.

Korku neler yaptırıyor insana hesabı.

Sonra hırsız 'paraları getir' demiş.

Kadın hırsızın bu lafını da gülmekten anlatamadı:

'Bizde para ne gezer, eşim emekli' diyebilmiş sadece.

Hırsız bakmış evde hakikaten çalacak bir şey yok.

Gitmiş mutfaktan Sürmene bıçağını almış ve kaçmış.

'10 yıllık eski bir bıçaktı' diye gülerek anlattı kadın bu son detayı da.

(Bu kadar kıkırdayan ne bir bir mağdur gördüm bu güne kadar, ne de böyle komik bir hırsızlık vakası..)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.